1 Mayıs'a gittiler, 'insanlığa karşı suçtan' yargılanacaklar!

ELÇİN YILDIRAL

İstanbul’da şiddetli polis saldırısının yaşandığı 1 Mayıs'ta gözaltına alınan 239 kişiden 20'si tutuklandı. Tutuklamalar “İç Güvenlik Yasası” ile değiştirilen “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu”, CMK 100. maddesinde düzenlenen ve “devletin güvenliğine karşı suçlar”,  “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” gibi suçların yanı sıra soykırım ve insanlığa karşı suçları da düzenleyen “Katalog Suçlar” kapsamında gerçekleştirildi.

Avukatlar “2911 Sayılı Yasaya Muhalefet” ettikleri iddiasıyla  tutuklananların büyük çoğunluğuna “katalog suçlar” yöneltilerek, haklarında  tutuklanma kararı verildiğini söyledi. Yeni uygulamayı değerlendiren ÇHD İstanbul Şubesi Yöneticisi Av. Güray Dağ, “katalog suç” dahi olsa tutuklamanın zorunlu olmadığına dikkat çekti, Av. Ayhan Erdoğan da “Anayasal suç” olduğunu ifade etti.

Öte yandan, soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı toplam 169 şüphelinin serbest bırakılmasına, 70 şüphelinin de tutuklanması talebiyle nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilmesine karar verdi. Sorgulanan şüphelilerden 19'unun '2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' başta olmak üzere, 'kamu malına zarar verme', 'terör örgütü üyeliği' ve 'patlayıcı madde bulundurma' gibi suçlardan tutuklanmasına karar verildi.

51 şüphelinin ise 'yurt dışına çıkış yasağını' kapsayan adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmasına hükmedildi.

‘ZORUNLU DEĞİL'
Av. Dağ, bugüne kadar 2911 Sayılı Yasa’ya muhalefet ettikleri iddiasıyla gözaltına alınanların tutuklamadığını ifade ederek,  “Bir suçun, “katalog suçlar” kapsamında yer almasının hâkimin otomatik olarak önüne gelen bir kişiyi tutuklaması zorunda olmadığına dikkat çekti. Yasada “tutuklanabilir” ve “tutuklama talepleri varsayılabilir”  ibaresinin yer aldığını söyleyen Av. Dağ,  SOMA Davası’ndan örnek vererek,  “sanıklar  ‘adam öldürmek’ suçundan yargılanıyor. Bu suç, ‘katalog suçlar’ kapsamında o zaman hepsinin tutuklanması gerekir” dedi.

‘ANAYASAL SUÇTUR’
Av.  Erdoğan ise “Anayasal suç işleniyor” diyerek, İç Güvenlik Yasası öncesinde 2911 Sayılı Yasağa Muhalefet”ten tutuklamanın olmadığını ancak molotof kokteyli kullanılması durumunda çok nadir tutuklamaların olduğuna vurgu yaptı. Av. Erdoğan yeni düzenlemeyi şu şekilde yorumladı:  “2911 Sayılı Yasa Anayasal bir hakkın kullanılmasıdır. Polisin bu hakkında kullanmasına karşı yasa dışı saldırısı söz konusu olduğunda direnme hakkı doğar ve direnmek suç değildir.  Direnirken, polisin attığı plastik mermi, gaz kapsülüne karşı başınızı yüzümüzü kapatmamız kendimizi savunmamız hiçbir zaman için o toplantıyı  barışçıl bir toplantı olmaktan çıkartamaz.

AVUKATLARA VE ADLİYE DIŞINDAKİLERE POLİS SALDIRMIŞTI
Hukuksuz bir şekilde gözaltında tutulan müvekkillerinin kendileriyle görüştürülmemesini protesto eden avukatlar dün Çağlayan’daki Adalet Sarayı'nda polisin saldırısına uğramıştı. Avukatlar yaka paça dışarı atılmış, gözaltındakileri avukatlarla görüştürmemek için nezarethanenin kapıları kapatılmıştı. 

Savcı, gözaltına alınanların ifadesine bile başvurmadan dosya üzerinden inceleme yaparak keyfi bir şekilde tutuklama talebiyle hakime sevk etmişti. Hakimin olduğu kat da avukatların girmemesi için bariyerle kapatılmış, duruma tepki gösteren avukatlar bariyerleri yıkmıştı. Adliyenin içinde akıl almaz bir engelleme yaşanırken, yakınlarının durumunu takip etmek için Çağlayan’a gelenler de adliye dışında polis saldırısına uğramıştı.

Çağlayan'da sansür: Avukatlar savcı katına alınmıyor, sadece polis çekim yapıyor

Çağlayan Adliyesi'nde polis saldırısına uğrayan Av. Akbaş: Bizi tekmelerle dışarı sürüklediler