Google Play Store
App Store

İstanbul’da 1 Mayıs operasyonları kapsamında tutuklananların yakınları dayanışma çağrısını yineledi. Yaşananların hukuksuz olduğuna dikkat çeken aileler, “Anayasal haklarını kullandılar, kararlar siyasi” dedi.

1 Mayıs tutukluları serbest bırakılsın
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, tutukluların serbest bırakılması talebiyle Kadıköy’de eylem yaptı. (Fotoğraf: Çağdaş Hukukçular Derneği)

Yusuf İRİS

İstanbul’da 1 Mayıs kutlamalarında Taksim’e yürümek istedikleri için tutuklanan yurttaşların serbest bırakılmasına yönelik çağrılar sürüyor. İstanbul Saraçhane’deki 1 Mayıs gösterilerine ilişkin gerçekleştirilen operasyonların ardından hazırlanan iddianamede 42 kişi hakkında “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet”, “görevi yaptırmamak için direnme”, “kasten yaralama” ve “kamu malına zarar verme" iddiasıyla toplamda 567 yıl hapis cezası istendi. Düzenlenen 3 ayrı operasyonun ardından tutuklanan Ergin Çevik, Doğukan Gürbey ve Eren Ali Gül’ün yakınları yaşanan süreci BirGün’e anlattı.

DAYANIŞMA BÜYÜMELİ

Operasyonlar kapsamında 21 Mayıs’ta düzenlenen ev baskınları sonucu gözaltına alınıp tutuklanan Eren Ali Gül’ün kardeşi Yıldırım Gül, “Sürekli sanatsal bir faaliyet içerisinde olan insanın ne tehlikesi olabilir” diye sordu. İktidarın “yumuşama” adımının gerçekçi olmadığını belirten Gül, bunun 1 Mayıs müdahaleleri sonucunda açıkça görüldüğünü söyledi. 1 Mayıs gözaltı ve tutuklamalarının siyasi bir karar olduğuna dikkat çeken Gül, “Yukarıdan aşağı bir emir var, hâkimler ve savcılar bunu uyguluyor. Kanunu bilmeyen insanlar değiller, biliyorlar buradan suç üretilemez. Suç üretse bile ürettiği suçun karşılığı cezai yaptırım değil. İsnat edildikleri suçlara dair istedikleri cezalar çok ters cezalar” dedi.

Yıldırım Gül 
Eren Ali Gül’ün kardeşi

“Siyasi bir irade olduğu için bunu rahatlıkla kullanıyorlar” diye konuşan Gül son olarak şunları aktardı: “İnsanları alanlara çağıranların tavrını ve alandan çekilmesini eleştirmemiz gerekiyor. 1 Mayıs’ta alanlara çağırarak Taksim’de ısrarcı olacaksın. İnsanları direnişe çağırıp sonra da orayı terk edemezsin. Onların sorumluluk duyup buna sahip çıkması, yaşananları gündeme taşımaları gerekiyor. İktidar, oradan mesaj veriyor. Toplumu sokaktan uzak tutmak gibi bir dertleri var, korku yaratmaya, insanların sokağa çıkmasını engellemeye çalışıyorlar. ‘Dikkat et devlet, yasa, kanun ve hukuk benim’ diyor. Birkaç yapı dışında kimseden ses soluk çıkmıyor. Dayanışmayı büyütmek ve gündeme taşımak gerekiyor.”

ADALET TECELLİ ETSİN

Oğlunun 6 Şubat depremlerinde de arama kurtarma çalışmalarına katıldığını hatırlatan Ergin Çevik’in babası Osman Çevik, suçlamaların beyan edilmediğine dikkat çekerek “Oğlumun görüntülerde olduğunu söylüyorlar ancak o kişinin Ergin olduğu da belirsiz” dedi. İşçinin, emeklinin ve öğretmenlerin sorunlarının ötelendiği, ekonomik krizle karşı karşıya bırakılan toplumun artık haksızlığa uğramasını istemediğini söyleyen Çevik “Hayat pahalılığı zirve yapmışken insanlar mutsuzken bu yaşadıklarımız incir çekirdeğini dolduracak gibi değil. Oğlum şu anda Silivri L Tipi Cezaevi’nde 9’uncu kısımda ve tutukluluğunun 32’inci günü. İnsanlar fikrinden dolayı cezaevine hapsedilmemeli. İçimdeki ‘adalet tecelli edecektir’ sözünü yabana atmak istemiyorum, attırmasınlar” ifadelerini kullandı.

Osman Çevik
Ergin Çevik’in babası

YAŞANANLAR YILDIRAMAZ

1 Mayıs kapsamında düzenlenen ilk ev baskınlarında gözaltına alınarak tutuklanan Doğukan Gürbey’in kardeşi Duygu Gürbey, kardeşine yöneltilen suçlamaların, “polise mukavemet”, “yasaklı yerde bulunma”, “ihtar yapılmasına rağmen dağılmama” ve “silahsız gösteriye katılma” olduğunu söyledi. Gürbey, “24 saat gözaltı kararı olur diye düşünürken savcılık ifadelerinin ardından tutukluluk kararı verildi. Abimin, flama sopasıyla bir polise vurduğu iddia ediliyor. Görüntüler var deniyor ancak görüntüler çok belirsiz kimin ne olduğu belli değil diğer herkes için de aynı şekilde” dedi.

Duygu Gürbey
Doğukan Gürbey’in kardeşi

“Asıl suçluların kol gezdiği yerde suçlular serbest kalırken Anayasal haklarını kullananlar şu an içeride” diye konuşan Gürbey, “365 gün çalışan insanların haklarını savunanları ‘Vurdular, kırdılar’ gibi suçlamalarla tutuklanması doğru değil. Öğrenci olanlar derslerinden, çalışanlar işlerinden ve ailelerinden mahrum kaldı. Abimle gurur duyuyoruz. Bu yaşananlar bizi yıldıramaz, 1 Mayıslar bizimdir” ifadelerini kullandı.