10 Ekim Katliamı Davası 22’nci kez ertelendi: Cübbeler çıktı, karar çıkmadı

Haber Merkezi

Ankara Tren Garı önünde 10 Ekim 2015’te IŞİD’in canlı bomba saldırısında 103 kişinin katledilmesine ilişkin görülen davanın 22’inci duruşmasında yine karar çıkmadı. Saldırıda kamu görevlilerin ihmali bulunmasına karşın sanık sandalyesinde oturmamalarına tepki gösteren avukatlar cübbe çıkardı.

Sanık Erman Ekici'nin avukatının sağlık raporu dolayısıyla savunması alınamazken duruşma karar verilmek üzere 1 Temmuz Pazartesi günü sabah saat 9.30'a bırakıldı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada hakkında dava açılan 26 sanıktan 10'u hakkında karar çıkması bekleniyordu. Ankara Katliamı davasında IŞİD üyesi olduğu tahmin edilen 16 kişi ise halen firari durumda.

Kararın ertelenmesinin ardından yapılan açıklamada, duruşmada davanın sahiplerinin konuştuğuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Bu davanın sahipleri var. 2015 Türkiye’sinin, 10 Ekim günün, o güne ilişkin tüm sorumlulukların aydınlatılması isteniyor. Cübbelerimizi bırakarak katılanları yanına geçtik. Karşımızda her talebimizi reddeden bir mahkeme var. IŞİD’in insanlığa karşı suç işlediğini, bunu görmezden gelen bir mahkeme var. Türkiye yargısı neden IŞİD’in insanlığa karşı suç işlediğini kabullenmekte zorlanıyor? Neden IŞİD’i Ahmet Davutoğlu’nun söylediği gibi ‘öfkeli çocuklar’ olarak görmekte ısrar ediyor?” diye soruldu.

ADALET İSTİYORUZ

Çok sayıda milletvekili, meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşunun katıldığı duruşmada konuşan 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukatları Komisyonu'ndan Avukat İlke Işık, "8 yılda mahkemeye 256 talep sunduk, neredeyse tamamı reddedildi. Reddettiğiniz şey insanlığa karşı suçtur ve bu IŞİD'i öfkeli çocuklar olarak gören, ‘Kobani düştü düşecek’ diyenlerin bakış açısıdır. İnsanlığa karşı suçu yok sayarsanız IŞİD'i aklarsınız" ifadelerini kullandı.

10 Ekim Derneği Başkanı İsa Kocabıyık, “İnsan olduğumuz için katlettiler. İnsanlığa karşı suç değilse ne bu, bu alacak verecek davası mı? O dönemin Başbakanı 7 Haziran ile 1 Kasım arasında olanları açıklarsam yer yerinde oynar demesi bu yargılamanın konusu değil mi? Arkanızda ‘Adalet mülkün temeli’ yazıyor. Biz mülk istemiyoruz, adalet istiyoruz. Birkaç IŞİD’li katile diz çökmeyiz, biz adaletin peşindeyiz” dedi.

SOL Parti Sözcüsü İlknur Başer davaya ilişkin yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Katliamın arkasındaki kamu görevlileri ve tüm güçler açığa çıkıncaya kadar bu mücadele bitmeyecek. Bu ülke katliamlar ülkesi haline getirildiyse bu hesap sorulmaması nedeniyledir. Adalet sağlanmaması nedeniyledir. Kaybettiğimiz canları anıyoruz."

SANIK SANDALYELERİ BOŞ

Mahkeme heyeti duruşmada katliamda yaşamını yitirenlerin ailelerini dinledi. Ailelerin
konuşmaları şu şekilde:

• Güney Doğan’ın annesi Derman Doğan: “Torunum babasını hiç göremeyecek. O gün bana ‘Babaanne bana dokunma, baba acısı çekiyorum’ diyor. Siz adaletin anlamını anca anlarsınız. Adalet istiyoruz. Onlar yaşarken evladımı göremiyorum.”

• Kormaz Tedik’in annesi Zöhre Tedik: “Çocuklarımız ne askerler ne de insanlar ölsün diye barış talep etti. Çocuklarını kaybedenler olarak siz bizim duygularımızı yok sayarak ret verdiniz. İnsanlığa karşı suç işlemiş katile, suç işlememiş diyorsunuz.”

• Başak Sidar Çelik’in annesi Hatice Çevik:  “Bilindiği halde engellenmeyen bir katliam var. Sanık sandalyeleri boş, tüm faillerin buraya getirilmesi, yargılanmasını istiyoruz.”

• Katliamda yakınını kaybeden bir kişi: "Oğlum Malatya'dan buraya benden izin alarak geldi mitinge. Oğlumun devlet eliyle katledileceğini tahmin edemedik. Ağaran her saç telinin size vebali var."

• Ata Önder Atabay’ın annesi Halime Atabay: “Çocuğum öğrenci yetiştirecekti. Düğün tarihi aldım ama düğününü yapamadım. Bu acı değil mi? Anlayana acı, vicdansıza değil. Adalet istiyoruz, 9 yıldır yollardayız. Devletin her kademesinden şikâyetçiyim."