Davada İçişleri Bakanlığı ile Antep, Nizip, Kilis Emniyeti bilgi ve belge gizlemeye devam ediyor. Bir önceki celsede ihmali olduğu belirtilen kamu görevlileriyle ilgili belgeler mahkemeye gönderilmedi

10 Ekim Katliamı davasında deliller gizleniyor

BURCU CANSU

10 Ekim Ankara Katliamıyla ilgili olarak ‘insanlığa karşı suç’ işlediği iddiasıyla tutuklu yargılanan Erman Ekici, dördüncü kez hâkim karşısına çıkacak.

Bugün görülecek duruşmada öncesinde 10 Ekim Ankara Garı Katliamı Davası avukatlarının, kamu görevlilerinin ihmalini kanıtlayacağı gerekçesiyle talep ettiği bilgi ve belgeler hâlâ mahkemeye sunulmadı. Mahkeme heyeti, ilk celsede avukatların talebi üzerine Antep ve Nizip Emniyeti’ne, katliamdan 10 gün önce ihbar edilen tutuklu sanıklardan Yakub Şahin hakkında işlem yapılıp yapılmadığını sordu. Antep ve Nizip Emniyeti ise mahkemeye sadece ihbar tutanaklarını gönderdi.

Antep Emniyet Müdürlüğü, yargılama sonucu, katliamı gerçekleştiren kişiye eskortluk yaptığı kesinleşen Yakub Şahin’i takip edip etmediğini bildirmedi. Yine avukatların talebi üzerine mahkemece istenmesine karşın Kilis Ağır Ceza Mahkemesi de 30 klasörden ibaret dosyanın sadece ikisini gönderdi. Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı ise katliamın planlayıcısı İlhami Balı ile ilgili yürütülen iki soruşturma dosyasının mahkemece istenmesine karşın göndermedi. İçişleri Bakanlığı da elinde kaydı bulunan IŞİD’cilerin bilgisini paylaşmadı.

Davanın avukatlarından Murat Kemal Gündüz, BirGün’e konuştu. Gündüz, şunları söyledi:

“Saklanan dokuz klasörün karar açıklandıktan 1,5 yıl sonra ortaya çıkması ile birçok delile ulaşabildik. Katliamdan önce 30 Eylül’de bir satıcı, gübre satışı ile ilgili Nizip Emniyeti’ne şikâyette bulunmuş. İhbar sonrası Nizip Emniyeti, şüpheli Yakub Şahin’in Antep’te oturduğunu tespit ederek 1 Ekim’de delilleri Antep Emniyeti’ne yollamış. İstihbarat büro amirliğinden örgüt bağlantısı olup olmadığının araştırılmasını istemiş. Bu süreçte Yakub Şahin plakası şikâyet edilen araçla Birecik’e giderek bomba yapımında kullanılan kimyasalı alıyor. Şikâyet sonrası Nizip ve Antep Emniyeti, mahkeme dosyasına sadece ihbar evrakı yollanmış. İki emniyet araştırma yaptıysa ne sonuç çıktı? İhbarın araştırılması gerekirdi. Antep Emniyeti ‘İhbar üzerine takip ettik’ diyemediği gibi, ‘İşlem yapmadık’ da diyemedi. Şunu hatırlatmakta fayda var ki katliamdan sonra Yakub Şahin hemen tespit edilmişti. Antep ve Nizip Emniyeti açık bir şekilde bilgi, belge saklıyor.”

48 KLASÖRDE NE VAR?

Kilis Emniyeti’ndeki evrakların da eksik geldiğini söyleyen Gündüz, “Canlı bombaların sınır geçişini sağlayanlarla ilgili bilgi istemiştik. Gelen yanıta göre ellerinde 30 klasör var ama sadece iki klasör yollandı. Gönderilmeyen 48 klasörde ne var? Deliller saklanıyor” diye konuştu.

İçişleri Bakanlığı’nın da belge sakladığını ileri süren Gündüz, “Kim olduğu bilinmeyen 35 kişiyi tespit edebilmemiz için İçişleri Bakanlığı’nın elindeki IŞİD listesini paylaşması lazım. Fakat Bakanlık bilgi paylaşmamakta ısrar ediyor” dedi.

İSTİNAF’TAN YANIT BEKLİYORUZ

Gündüz, katliamı yapan sanıkların da insanlığa karşı suç kapsamında yargılanması gerektiğinin altını çizdi. Konuya ilişkin yaklaşık bir yıl önce sonuçlanan ilk dosya için İstinaf Mahkemesi’ne başvuru yaptıklarını anımsatan Gündüz, başvruuya yanıt gelmediğini bildirdi.

ERMAN EKİCİ IŞİD YÖNETİCİSİYDİ

Davanın geçen yıl 3 Ağustos’ta görülen duruşmasında tutuklu sanık Erman Ekici’nin katliam emrinin taşıyıcısı olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Ekici hakkında ‘kasten öldürmek’, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ‘insanlığa karşı suç’tan düzenlenen ek iddianame mahkemece kabul edildi. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede ‘Ebu Talha’ adını kullanan Ekici’nin IŞİD adına faaliyet yürüttüğü, düzenlenen çifte intihar saldırısında da sorumluluğu bulunduğu belirtildi.

Ayrıca Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 19 kişiyi mahkûm ettiği kararında, Ekici’nin 10 Ekim saldırısına ilişkin eylem emrini yöneticilere ileten kişi olduğu da bildirildi. Ekici’nin El Kaide ve IŞİD içinde bilerek ve isteyerek yer aldığı; Antep ve Adana gibi birçok ilde örgüt militanlarıyla görüşmeler yaptığı, bölgedeki örgüt faaliyetlerinin bir kısmından sorumlu bulunduğu aktarıldı.