10 yıl geçti, unutulmadı
10 yıl önce işten atılma tehdidiyle zorla lağım temizletilen ve burada kaptığı hastalığa bağlı olarak hayatını kaybeden işçi Zafer Açıkgözoğlu için anma töreni düzenlendi.
Emek Servisi
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde taşeron şirkete bağlı çalışan Zafer Açıkgözoğlu’nun iş cinayetinde öldürülmesinin üzerinden 10 yıl geçti. 2013’te hastanenin bodrum katını basan lağım suyunu işten çıkarılma tehdidiyle temizlemeye mecbur bırakılan temizlik görevlisi Açıkgözoğlu, burada Hepatit B mikrobu kapmıştı. Açıkgözoğlu’nun karaciğeri iflas etmiş, işçi organ nakline rağmen hayatını kaybetmişti.
Zafer Açıkgözoğlu dün, ölümünün 10’uncu yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ailesi ve İstanbul Tabip Odası, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) eşliğinde anıldı. Ankara Tabip Odası’nda da eş zamanlı anma töreni düzenlendi.
İstanbul'daki anma töreninde konuşan Avukat Onur Deniz, geçen 10 yılda hukuki olarak bir arpa boyu yol ilerlenmediğini söyledi. Deniz, “Sadece taşeron firma yetkilisi yargılanırken diğer sorumluların yargılanması talebimiz her aşamada reddedildi. Şirketin patronu hapis cezasına çarptırıldı, bu ceza da 12 bin 100 lira paraya çevrildi’’ diye konuştu. Yerel mahkemelerin, Açıkgözoğlu’nun ölümünün iş cinayeti olup olmadığını dahi tartışmaya açtığını anlatan Deniz, “Gencecik bir insan göz göre göre kaybedildi” dedi.
Baba Abdullah Açıkgözoğlu da törende konuşarak “Kurban gitti benim oğlum, hiç görevi olmayan bir şeyi yaptırdılar. 12 bin lira ne, 29 yaşındaki bir gencin değeri bu kadar mı? Ben bu davadan hiç vazgeçmeyeceğim” dedi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)’ndan Aydın Erol, iş cinayetinin gerçekleştiği dönemdeki liyakatsiz yöneticilerin hâlâ görevde olduklarını ve hukukun işlemediğini dile getirdi. Erol, ‘’Zafer bizim mücadelemizde bir simge olarak kalmaya devam edecek’’ ifadelerini kullandı.
Anma töreninde ölümlerin ardından da iş kazalarının halen bitmediğine, yakın zamanda hastanelerde çalışan işçilerin yaşadıkları kazalara ve doktorların uğradığı şiddete de dikkat çekildi.
BİLİYORUM UNUTACAKSINIZ
Açıkgözoğlu, ölmeden kısa bir süre önce yazdığı mektupta çalışma arkadaşlarına şöyle seslenmişti: “Biliyorum arkamdan iki gün ağlayıp üçüncü gün unutacaksınız. Hayatınıza hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksiniz. Benden önce her sene iş kazasından ölen bin 500 kişi gibi, Soma’da ölen 301 işçi gibi… Şimdi diyorum ki iş ekmek buldum diye sevinirken; gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması, gerekli eğitimin verilmemesi ve alt yapı eksikliklerin ötürü canımdan oldum. Artık hiçbir işçi bu sıkıntıları yaşamasın… Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere, tüm sorumluların yasalarca cezalarının verilmesi en büyük dileğimdir. Ceza alsınlar ki kimse tekrar bu hataları yapmasın.”
BİR GÜNDE İKİ İŞ CİNAYETİ
Her gün yurdun dört bir yanından çalışırken ölen işçilerin haberleri gelmeye devam ediyor. Dün yine iki farklı şehirde iki iş cinayeti gerçekleşti. Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde inşaat halindeki okulun asansör boşluğuna düşen 6 çocuk babası 58 yaşındaki Ferzinde Sevik hayatını kaybetti. İlçenin Moda Mahallesi’nde yapımı devam eden 4 katlı Cumhuriyet İlkokulu ve Ortaokulu’nda bekçilik yapan Sevik, önceki gece asansör boşluğuna düştü. Sabah inşaata gelen işçiler, bekçi Sevik’in cansız bedenine ulaştı. Sevik’in cenazesi, otopsi işlemleri için Şemdinli Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Bir diğer iş cinayeti de Niğde’de gerçekleşti. Osman Bostan, Niğde Merkez’de alçıpan yaptığı inşaatın 9’uncu katından düşerek yaşamını yitirdi. Bostan, sadece 16 yaşındaydı.