100. yıla giderken nasıl bir Cumhuriyet?

Hazırlayan: Mustafa Kömüş

Başlarken...

1923’te kurulan Cumhuriyet 97 yaşına giriyor. Fakat artık ne 1923’te kurulan Cumhuriyet’ten ne de onun ideallerinden bahsetmek mümkün değil. İlanından başlayarak sürekli hedef haline getirilen Cumhuriyet’i yıpratmaya yönelik saldırılar 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti dönemiyle birlikte sistemli ve sürekli olmaya başladı.

Adnan Menderes’in başbakanlığı döneminde Köy Enstitüleri gibi birçok Cumhuriyet kurumu yok edildi. Tarikatlar yeniden aktif hale geldi, ülke emperyalizme göbekten bağımlı oldu. 12 Eylül 1980 faşist cuntasıyla birlikte hem darbecilerin hem de devamında ANAP iktidarlarının yürüttüğü Türk-İslamcı politikalar Cumhuriyet’in kazanımlarını bir bir ortadan kaldırdı.

2002 yılında iktidara gelen AKP ise Cumhuriyet’le nihai hesaplaşmaya soyundu. Hatta son darbe için 2023 tarihini bile verdi. Laiklik ve kamuculuk başta olmak üzere eksik de olsa elde kalan tüm kazanımlar yok edildi. Gerici ve neoliberal politikalar yüzünden Cumhuriyet, öncesinde de eksik olan ‘halkçı’ özelliğini tamamen kaybetti. 2017 yılında geçilen ‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ ile de varlığı tartışmaları olan demokratik kurumlar da rafa kaldırıldı. Bir avuç sermayedar ile tarikat ve cemaatlerin yüzü gülerken emekçiler ve yoksullar adeta bir kenara itildi. Tarikat ve cemaatler o kadar güçlendi ki bakanlıkları hatta illeri paylaştılar. Aralarından bir tanesi (Fethullahçılar) 15 Temmuz 2016’da darbe yapmaya bile kalkıştı.

Bütün bu tartışmalar ışığında muhalefetinden iktidarına bütün kesimler ‘Cumhuriyet’e ilişkin farklı fikirler sunuyor. Biz de bu yazı dizimizde ‘100. yıla giderken nasıl bir Cumhuriyet?’ sorusuna cevap aradık.

***

Kutlamalara yasak!

Ayasofya’nın 350 bin kişi ile ibadete açılması ve Malazgirt Zaferi etkinliklerinin günlerce gerçekleştirilmesine karşın; 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın ardından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na da kısıtlama getirildi. İçişleri Bakanı Sülayman Soylu imzasıyla valiliklere gönderilen genelgede, "Tören ve Kutlama Komitesi tarafından düzenlenen ve vali/kaymakam tarafından onaylanan tören ve kutlamaların dışındaki programlara izin verilmeyeceği" belirtildi.

***

İkinci yüzyılda büyük dönüşüm

"Güçlü devlet anlayışı 2020 Türkiye’sinde tek kişinin devleti haline geldi. Devleti kurmak ve güçlendirmek Cumhuriyetin ilk yüzyılında temel görevken ikinci yüzyılda devleti demokratikleştirme ve devlet gücünün kullanımını sınırlandırmak temel görev durumundadır."

İstanbul Milletvekili/ CHP PM üyesi Doç. Dr. Yunus EMRE yazdı

***

Bugünkü rejim demokratik değil

Sosyal Bilimci Prof. Dr. İlhan Tekeli AKP’nin Cumhuriyet’le hesaplaşmasını ve kazanımlara yönelik saldırılarını yorumladı.

Laikliğin içinin boşaltıldığını vurgulayan Tekeli, bugünkü rejimin demokratik olmadığını vurguladı.