CHP'li Fikri Sağlar, 12 Eylül ruhunun hala yaşadığını belirterek, “12 Eylül’ün ruhu 16 Nisan referandumunda daha da güçlenerek yeniden geldi” dedi

'12 Eylül’ün ruhu 16 Nisan’da daha da güçlenerek yeniden geldi'

CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 37. yılında bir mesaj yayınladı. Sağlar, darbenin toplumun her kesiminde büyük yaralara, onarılamaz acılara neden olduğuna işaret etti.

12 Eylül’de gerçekleşen darbenin bilançosunun çok ağır olduğunu anımsatan Sağlar, “12 Eylül’e giden yol tasarlandı. Yani 12 Eylül 1980’ne kadar; 1 Mayıs katliamına,16 Mart bombalanmasına, Abdi İpekçi, Bedrettin Cömert, Doğan Öz, Ümit Kaftancıoğlu, Kemal Türkler gibi yüzlerce aydının, bini geçkin gencin katledilmesine, 17 bine yakın gencin sakat kalmasına, her gün 20’ye yakın insanın ölümüne seyirci kaldılar! 5 bini geçkin genç öldü. Suikastlar, bombalamalarla halk sindirildi. Yani durum olgunlaştırıldı! Ve darbe yapıldı! Darbe sonrası ise; 650 bin kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 23 bin 677 dernek ve sendika kapatıldı. 937 film sansür edildi ve 400 gazeteci 4000 yılla yargılandı… 210 bin dava açıldı. 230 bin kişi yargılandı. 7 bin idam cezası istendi. 517 idam cezası verildi. 50 kişi idam edildi. Bunların arasında yaşı büyültülerek İdam edilen Erdal Eren de vardı. İşkence ve kötü muamele nedeniyle cezaevlerinde bin 11 kişi öldü. On binlerce sakat kaldı!” dedi.

12 Eylül’ün ruhunun 16 Nisan Referandumu’nda daha da güçlenerek yeniden geldiğini ifade eden Sağlar, şöyle devam etti:

“12 Eylül, Halkın gözünde mahkûm olmuş faşist bir darbedir. 12 Eylül ruhunu yaşatan bugünkü iktidar ülkeyi hak, hukuk, adalet, demokrasi, eşitlik gibi değerlerden uzaklaştıran ve insanları birbirine kırdırmayı hedefleyen politikalar oluşturdu. Faşist ruhu daha da baskın hale getirdi... 16 Nisan’da oyları manipülasyon edilerek, hileyle demokrasiyi askıya almak için ‘evet’i çıkaranlar, 12 Eylül’de darbe için silah kullananlara aynı anlayıştaydılar...12 Eylül dikta mantığından kurtulmanın tek yolu gerçek demokrasinin oluşması için halkımızın kararlı bir şekilde hak, özgürlük ve eşitliğe sarılmasıdır. Barış ancak demokratik bir ülkede kucaklaşan yurttaşlar tarafından kurulur.”