12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla bir bülten yayımlayan DİSK Genel İş Emek Araştırmaları Bürosu, Türkiye’de 1 milyondan fazla ‘çocuk işçi’ bulunduğunu bildirdi.

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü: ‘Türkiye’de 1 milyondan fazla çocuk işçi var’

HABER MERKEZİ

Bugün 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan rapora göre dünya genelinde çocuk işçilerin sayısı 160 milyona yükseldi. DİSK Genel İş ise, Türkiye’de 1 milyondan fazla çocuk işçi bulunduğunu açıkladı.

ILO tarafından hazırlanan “Çocuk İşçiliği: 2020 Küresel Tahminler, Eğilimler ve Önümüzdeki Yol” raporunda dünyada çocuk işçiliğinin 2020 yılında arttığı gözlemleniyor. Rapora göre dünya genelinde çocuk işçilerin sayısı son 4 yılda 8,4 milyon artarak 160 milyona yükselirken, 79 milyon çocuk ise ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılıyor. Cinsiyete göre çocuk işçi oranlarına bakıldığındaysa; erkek çocuk işçilerin, kız çocuklarına göre her yaş grubunda daha çok çalıştığı görülüyor.

TÜRKİYE’DE DURUM

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü vesilesiyle DİSK Genel İş Emek Araştırmaları Bürosu tarafından yayımlanan bültene göre ise, Türkiye’de 1 milyonun üzerinde çocuk işçi bulunuyor.

“Türkiye’de TÜİK verilere göre çocuk işçi sayısı 5-17 yaş grubuiçin 2019 yılında 720 bin olarak açıklandı. Ancak bu veriler gerçeği yansıtmamaktadır” denilen bültende, ‘görünmeyen’ verilere ilişkin şu değerlendirmeler yapıldı:

“Çünkü; bu çalışma, çocuk işçiliğinin en düşük olduğu, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yapıldığı için tarımda çalışan çocuk işçileri kapsamamaktadır. Ayrıca Suriyeli göçmen çocuk işçilerin ve çocuk işçiliğin bir biçimi olan çırakların da resmi rakamlara dahil edilmemektedir. Çırak işçiler ile ilgili veriler bulunmaktadır. Göçmen çocuk işçilerine ilişkin resmi veri bulunmamaktadır. Türkiye’de göç idaresi verilerine göre; 18 yaşının altında 1 milyon 742 bin 24 Suriyeli göçmen çocuk bulunmaktadır ve bu çocukların 677 bin 572’si 10-18 yaş aralığındadır. Bu çocukların birçoğu da yoksulluk ve eğitim olanaklarından yararlanamadığı için çalışmaya mecbur kalmaktadır. Resmi verilerdeki eksiklikleri dikkate alarak tahmini bir hesaplama yapıldığında; Türkiye’de çocuk işçi sayısına, sadece çırak işçi sayısı eklendiğinde bile 1 milyon 39 bine yükselmektedir.

Göçmen çocuk işçi sayısına ilişkin resmi bir veri bulunmamakla birlikte, Türkiye ‘de gerçek çocuk işçi sayısının 1 milyonun oldukça üstünde olduğunu söyleyebiliriz.”

TÜRKİYE’DE HER 2 ÇOCUKTAN BİRİ YOKSULLUK RİSKİ ALTINDA!

“Çocuk işçiliğinin ortaya çıkaran nedenler arasında yoksulluk önemli bir sorundur” denilen bültende, “Türkiye, AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında, çocuklarda yoksulluk riski oranının en fazla olduğu ülkedir. Türkiye’de çocukların yoksulluk riski oranı Avrupa Birliği üye ülke ortalamasının iki katından fazladır. AB üye ülke ortalamasında çocuk yoksulluk riski yüzde 22,2 iken Türkiye’de bu oran yüzde 48’dir” ifadelerine de yer verildi.

12-haziran-dunya-cocuk-isciligiyle-mucadele-gunu-turkiye-de-1-milyondan-fazla-cocuk-isci-var-886685-1.

Avrupa Ülkelerinde Çocukların Yoksulluk Riski Oranları

2020 YILINDA 68 ÇOCUK ‘İŞÇİ’ HAYATINI KAYBETTİ

DİSK Genel İş Emek Araştırmaları Bürosu, “İş cinayetleri sonucunda hayatını kaybeden çocuk işçi sayısı 2012 yılında 34 iken, 2020 yılına iki katı artarak 68 olmuştur” bilgisini de paylaştı.

12-haziran-dunya-cocuk-isciligiyle-mucadele-gunu-turkiye-de-1-milyondan-fazla-cocuk-isci-var-886686-1.

Yıllara Göre İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybeden Çocuk Sayısı

TALEPLER

Yayımlanan bültende talepler şöyle sıralandı:

Türkiye’de çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi için öncelikli olarak;

- Çocukların temel sağlık, eğitim, gelişim ve barınma ihtiyaçları kamusal olarak karşılanmalı,

- Sosyal politikalar kapsamında tüm çalışanların gelir dağılımı, istihdamı, ücretleri, salgın koşullarındaki iş ve gelir kayıpları da dikkate alınarak insan onuruna yaraşır bir geçim ücreti sağlanmalı,

- Sosyal güvenlik gibi sosyal ve ekonomik alanlarda iyileştirmeler yapılmalı, ailelerinin çocuk koruma, sosyal koruma, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim olanakları artırılmalı ve çocuk yoksulluğuna karşı önlemler alınmalıdır.