15 Temmuz duruşmasında gerilim: Ergenekon sanığı avukat, eski tümgeneral ile tartıştı

15 Temmuz darbe girişimi davasında, eski tümgeneral Kubilay Selçuk ile daha önce Ergenekon'da yargılanan Avukat Serdar Öztürk arasında tartışma çıktı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki duruşma salonunda, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davanın sanıklarından ve darbecilerin atama listesinde, Genelkurmay Harekat Başkanı olacağı belirtilen eski tümgeneral Kubilay Selçuk'un çapraz sorgusu tamamlandı.

Duruşmada daha önce Ergenekon'da yargılanan Avukat Serdar Öztürk, kumpas davalarına ilişkin Kubilay Selçuk'la tartıştı

'UZUN SAÇLI SİVİL'

Selçuk; müşteki avukatlarından Necdet Pakdil'in, sunum yapmak üzere davet edildiğini öne sürdüğü şeref salonunda kaç kişinin bulunduğu yönündeki sorusu üzerine, şeref salonunda kendisinden sunum yapmasını isteyen uzun saçlı sivil bir kişinin yanı sıra üçüncü bir kişinin daha bulunabileceğini, bunun dışında salonda başka kimsenin bulunmadığını söyledi.

Sunum metnini okuyup okumadığı sorulan Selçuk, metnin ilk paragrafını sesli şekilde okuduğunu, bunun bir bildiri olduğunu anladığını ve kendisini sunum için davet eden sivil kişiyi, "Ne ben sizi ne de siz beni gördünüz" diyerek yanından uzaklaştırdığını öne sürdü.

"Bu iki kişilik bir sunum mu oluyor? Hiç kimse yok, kime ne sunuyorsunuz?" şeklindeki soruyu Selçuk, "Bu rastgele bir okuma. Sadece bir bakacağım. Ben bu metnin içeriğine ulaşmaya çalışıyorum. Bu metin ne? Amacım bu metne ulaşmak. Bir paragraf okuduktan sonra 'Al kardeşim' dedim." şeklinde cevaplandırdı.

Sunumun kameraya kaydedildiğini bilip bilmediği sorulan Selçuk, kayıttan haberi olmadığını öne sürdü.

Kubilay Selçuk, metni okuduktan sonra sunum talep eden sivil kişiyi yanından uzaklaştırdığı yönündeki beyanı hatırlatılıp, bu kişinin kendisine ne tepki verdiğinin sorulması üzerine, "Uzaklaştı gitti." karşılığını verdi.

'CEVAP VERMEDİM'

YAŞ kararıyla Hava Kuvvetleri Komutanlığına getirilen Orgeneral Hasan Küçükakyüz'ün telefonuna, aramayı görmediği için cevap vermediği yönündeki beyanı ile "Görsem de cevap verir miydim? Vermezdim herhalde" şeklindeki sözleri sorulan Selçuk, 'Veremeyebilirdim' demek istedim. Çünkü ben uğraşıyorum. Orada Genelkurmay Başkanı var. Biz Akıncı Üssündeyiz arayan kişi düğünlerde geziyor. Telefondaki aramasını ben görmedim, o yüzden cevap vermedim. Yoğunluktan dolayı veremeyebilirdim şeklinde ifademi düzeltmek istiyorum." dedi. Selçuk, eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Harekat Eğitim Komutanı Ramazan Elmas'a "Gerekirse çatışın" şeklinde emir verdiği yönündeki iddiayı yalanladı.

"Darbecilerce kullanılacağınızı düşündünüz mü?" sorusuna karşılık Selçuk, "(Ankara'ya) Gelişimle ilgili değil. Kendi inisiyatifimle geldim. Sivil kişi ile ilgili süreci bilemem. O kişinin beni kullanma niyeti olmuş mudur? Elbette bu bir kullanma çabasıdır. Ben de kendimi kullandırtmadım, alacağımı aldım çıktım." dedi.

Sanıklardan Akın Öztürk'ün avukatı Hicabi Durmuş'un, "Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın, 'Akın Öztürk'ü arayın. Buradaysa gelsin' dedikten kaç dakika sonra geldi?" sorusuna Selçuk, "20 dakika, yarım saat sonra geldi." şeklinde cevap verdi.

Selçuk, Akın Öztürk geldiğinde odada kendisi ile Mehmet Dişli'nin bulunduğunu, Akar'ın, Öztürk'e durumu anlatıp, darbe faaliyetinin önlenmesi gerektiğini anlattığını söyledi. Öztürk'ün neler yaptığının sorulması üzerine Selçuk, "Benzer şekilde, biz nasıl çaba içindeysek o da aynı şekildeydi. Kendisi bizden farklı olarak derdest edilen insanlarla özellikle ilgilendi. O insanlara yardım için büyük bir gayret gösterdiğini biliyorum." diye konuştu.

AVUKATLA ERGENEKON-BALYOZ TARTIŞMASI

Daha önce Ergenekon davasında yargılanan Avukat Serdar Öztürk, Selçuk'un, savunması sırasında bir komutana, "Ergenekon ve Balyoz davalarında kurunun yanında yaş da yandı" şeklinde söz söylediğini anlattığını belirterek, "Ergenekon ve Balyoz'da kuru dediğiniz kişiler kimlerdir?" diye sordu.
Selçuk, şöyle yanıtladı:

"Kanaatimi ifade ediyorum. Kanaatimi oluşturan şeyler vardır, bu süreci yaşamış istihbaratçı devre arkadaşım vardır, ismini paylaşmayacağım. Ergenekon, Balyoz süreci boş bir süreç değildir, kişisel kanaatim. Kumpas lafıyla üstü kapatılacak bir süreç değildir. Öyle bir faaliyet, çapı her neyse bir şekilde icra edilmiştir. Buna inancım vardır. Kanaatim budur. Bunun içinde olanlar var ama olmayan insanlar, yakılan insanlar çok sayıda var. Silahlı kuvvetler büyük zarar görmüş. Ben bunun üzüntü ve sıkıntısını yaşamışımdır."

'KURU KİMLERDİR'

"Kuru kimlerdir?" diye tekrar sorulması üzerine Selçuk, "Somut isimler bende kalsın" dedi.

Avukat Öztürk'ün, "Bir memur suç işlendiğini tespit ettiği anda bunu ilgili makamlara bildirmek zorundadır." demesinin ardından Selçuk, kanaatini dile getirdiğini tekrarlayarak, "Bilgi, belge ortaya koyuyorum, demedim, kanaatimi ifade ediyorum. Kanaat ifade edemez miyim?" ifadelerini kullandı.

Avukat Öztürk, TSK tarafından NATO faaliyetleri kapsamında Romanya'da görevlendirilen bir danışman subayın, ABD'lilerin bu ülkede büyük araziler satın aldığını kriptoyla Genelkurmay Başkanlığına raporladığını ifade etti. Ardından bu subayın bu ülkedeki ABD'li askerlerce ziyaret edildiğini, sonrasında kriptolu mesajından ABD askeri ataşesinin haberdar olduğunu anladığını söyleyen Öztürk, iletişimin tespit edildiğini anlayan subayın Türkiye'ye döndüğünü kaydetti.
Öztürk, "Bu denizci amiral, hayatında 1. Ordu'ya gitmediği halde Balyoz darbe planında tutuklandı?" dedi ve Selçuk'tan "kuru" diye bahsettiği kişileri açıklama zorunluluğu olduğunu yineledi.

Selçuk, "Hiçbir zorunluluğum olduğunu düşünmüyorum. Bu ifadeyi yalnızca ben kullanmıyorum. Sayın Başbakan'ın yanılmıyorsam iki üç ay öncesindeki bir ifadesinde de aynen vardır" dedi.

AVUKATIN İDDİASI: BALYOZ BELGELERİNİ JOHN KERRY GETİRDİ

Avukat Öztürk, "Balyoz darbe belgelerini daha önce Orhan Aydın isimli tanık, 2008'de ABD'li bir senatörün getirdiğini, bu belgelerle ilgili İstanbul'da çalışma yapıldığını, daha sonra belgelerin Dikmen'de bir konuta getirilerek, burada eklemlendiğini ifade etti. O ABD'li senatör John Kerry'ydi. Daha sonra Amerikan Dışişleri Bakanı oldu. O tarihte Ankara'ya gelen tek senatör oydu. Siz şimdi Amerikalıların yaptığı bütün delilleriyle açıklığa kavuşmuş Ergenekon ve Balyoz operasyonları için 'yaş' ve 'kuru' diyerek nereye varmak istiyorsunuz?" diye sordu.

Selçuk, "O süreçte çok sıkıntı yaşandığını biliyorum. Size yansıyan boyutu da incitici ve yorucu olmuş olabilir. Ama burada ben mevcut bilgilerimle bunu cevaplayabilecek durumda değilim." diye konuştu.

Sanık avukatlarından Tahsin Kahraman, Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda kurmay albay olarak görev yapan Ramazan Elmas'ın ifadelerinde "Öğle saatlerinde üs komutanımız CASA uçağıyla Ankara'ya gitti. Özel işleri olduğunu söyledi" dediğini bildirerek, "Siz Akıncı Üssü'ne gitmenizin esas sebebinin pilotaj eğitimlerinin geri beslemeleriyle ilgili toplantı olduğunu söylüyorsunuz. Pilotların geri beslemeleriyle ilgili koordinasyon sizin özel işiniz midir?" sorusuna Selçuk, "Değildir" karşılığını verdi.

TAHLİYE TALEBİ

Sanık Selçuk, soru üzerine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın Akıncı Üssü'ne getirileceğine yönelik kendisine daha önce bir bilgi verilmediğini öne sürdü.

Selçuk, "Sanık Mehmet Dişli ile 15 Temmuz 2016'dan önce bir iletişiminiz oldu mu?" sorusuna, Dişli ile darbe girişiminden önce iletişiminin olmadığını savundu.

Genelkurmay Başkanı Akar, Akıncı Üssü'ne getirildikten sonra Dişli'nin komutana karşı tavırları sorulan Selçuk, "Dişli'yi ilk kez Akar ile gördüm. Sayın komutan girdi, 3-4 saniye sonra Dişli girdi. Dişli, sayın komutanın tüm koordinasyon ihtiyacını giderdi. Verdiği emirlere uyduk, birlikte hareket ettik. Ben Dişli generalin hiçbir aksi tavrı ve davranışını görmedim. İkimiz de kimseye darbeye ilişkin emir ve talimat vermedik." dedi.

"Dişli'nin ikna etmeye çalıştığınız darbecilere komutanın emirleri dışında bir şey söylediğini duydunuz mu?" sorusuna cevap verdiği sırada "Mehmet Dişli general" ifadesini kullanan Selçuk'a izleyiciler tepki gösterdi. Selçuk'a "Vatan haini" diyen bir kişi, mahkeme başkanı tarafından salondan çıkarıldı.
Çiğli'den haber vermeden Akıncı'ya gelmesinin nedeninin sorulması üzerine Selçuk, sürpriz yapmak istediğini söyledi. Selçuk, "Sürpriz yapmak istedim, çat kapı geldim" dedi.

Selçuk, soru üzerine, sanıklardan Murat Koçyiğit'i tanımadığını, Koçyiğit'in iknaya çalıştığı kişilerin arasında olmadığını söyledi.

Kubilay Selçuk'un avukatı, müvekkilinin misafir olduğu akıncı üssünde kaçınamayacağı bir durumda kaldığını, darbeyle ilgili kimseye emir ve talimat vermediğini öne sürerek, tahliye ve beraatını istedi.