Sağda solda millete ahkâm kesen AKP’li kardeşim! Sen kimi kandırıyorsun? Türkiye’de İslamcılığın bir kolu olan Fethullahçılar, ABD destekli yürütülen İslamizasyon politikaları çerçevesinde serpilip geliştirilmedi mi? Komünizmle mücadele derneklerinden, Kanlı Pazar’a ülkenin ilerici, devrimci birikimine saldırı unsuru olarak tüm İslamcılar birlikte görev almadınız mı?

12 Eylül Askeri Darbesi’nden sonra Özal’ın Suudi sermayesini de cezbeden piyasacı anlayışı ile semirmediniz mi? Sosyal devlet adım adım yıkılırken her tarikatın bir holdingi, sendikası, patron derneği, dershanesi, hastanesi yok muydu? Kimi zaman gladyo tarafından önünüz açılarak, kimi zaman hileyle yargıda, askeriyede, polis teşkilatında teşkilatlanmadınız mı?

Gülenciler altın çağlarını 28 Şubat sonrası “ılımlı İslamcı” bir pozisyona geçen Gül-Erdoğan ekibi ile ortaklaşarak yaşamadı mı? 2002 sonrası kadrolarını AKP’nin hizmetine sunduklarında, bu ‘hizmetlerinin’ karşılığında ne istedilerse almadılar mı?

Yeni rejim inşasının önünü açmak için emniyet ve yargıdaki Gülenci çete üyeleri kullanılmadı mı? Ergenekon ve Balyoz davalarında bir çuval açarak insanları içeri tıkmadınız mı? Hep birlikte 2010 Referandumu’nu memleketin önüne getirmediniz mi? HSYK’nin yapısını değiştirmediniz mi? Erdoğan’ın “alnı secdeye değen” isimleri YAŞ Kararları ile Genelkurmay’a seçmesiyle birlikte o alandaki en güçlü cemaat olan Gülenciler kilit noktalara gelmedi mi?

AKP’de cemaatler arası vekillik, bakanlık pazarlıkları gözümüzün önünde yaşanmadı mı? 2011 yılındaki seçimlerde Gülencilerin çok vekil istemesi yüzünden tartışmadınız mı? 2012 yılında MİT krizi olarak da bilinen süreçte, “istihbarata kim sahip olacak” çatışmasına girmediniz mi? Bu çatışma sürerken gazetelerinizde “aman nifak”, “aman tadımız kaçmasın” diye yazmadınız mı? Tarikat-cemaat koalisyonunuz bozulmasın diye arabulucular devreye girmedi mi?

Gezi İsyanı ile halk dinci rejime karşı tepkisini gösterirken, Erdoğan’ın ve partisinin bu isyanla sarsıldığını gören Gülenciler, ellerindeki polis ve istihbarat gücüyle 17-25 Aralık hamlesini başlattığında “kim kazanacak” diye sinip beklemediniz mi? Yolsuzluğa ve rüşvete batmış hükümetin tüm ilişkileri, eski ortaklarınız tarafından ortalığa saçılmadı mı?

Yıllar boyunca askeriyede teşkilatlanmış olan gerici, Amerikancı FETÖ, ABD istihbaratının da bilgisi dahilinde 15 Temmuz 2016’da bir darbe kalkışması gerçekleştirerek iktidarı Erdoğan’dan almak istedi. Bu ihanet şebekesi ülkenin başına çorap öremedi de sonrası çok mu güzeldi? Darbe kalkışması başarısızlıkla sonuçlandıktan sonra Erdoğan, ülkeyi istediği gibi yönetebileceği bir ortama kavuşarak OHAL/KHK rejimini inşa etmedi mi?

15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası tarikat-cemaat örgütlenmeleriyle hesaplaştınız mı? Gülencilerden kalan ganimetleri pazarlıkla paylaşmadınız mı? Bakanlıklardan boşalan yerler için hepiniz el ovuşturmadınız mı? Sağlıkta, yargıda yeni tarikat kadrolaşmaları kamuoyunun gözleri önünde yaşanmadı mı?

Peki sen! Sağda solda millete ahkâm kesen yandaş yorumcu kardeşim! FETÖ’cülerle aranız iktidar paylaşımı yüzünden bozulmasa, devlet içindeki kadroları eski gücünde olsa, o sümüklünün mendiline yüz sürmeye Pensilvanya’ya koşmaz mısın?

El ayak koklamaz mısın?

En ummadığın keşfeder esrâr-ı derûnun. Sen herkesi kör âlemi sersem mi sanırsın?