16. Karaburun Bilim Kongresi 1-4 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Kongrede içinde bulunduğumuz sürece dair ‘Sosyalistler ne yapmalı?’ sorusu sorulacak. Yayımlanan çağrı metninde “Kongremiz sizi özellikle “Türkiye’deki derin yoksullaşmayı, alttan gelen direniş dalgasını ve tabii ki seçimleri” tartışmaya çağırıyor” ifadeleri yer aldı .

16'ıncı Karaburun Bilim Kongresi, 1-4 Eylül'de: Yoksullaşma ve seçimler tartışılacak

Haber Merkezi

Karaburun Bilim Kongresi’nin 16’ncısı bu yıl 1-4 Eylül arasında gerçekleştirilecek. Kongrede ülkenin içinde bulunduğu sürece dair ‘Sosyalistler ne yapmalı?’ sorusu sorulacak. Kongrenin ‘Yarınların şafağında ezilenlerin seçimi’ başlığıyla yayımlanan çağrı metninde “Kongremiz Türkiye’deki derin yoksullaşmayı, alttan gelen direniş dalgasını ve tabii ki seçimler tartışmaya çağırıyor” denildi.

Türkiye’nin toplumsal tarihin en zor ve karanlık dönemini yaşadığı kaydedilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Mevcut kriz yalnızca iktisadi ya da siyasal (iktidar) alanla sınırlı değil, toplumun tüm varoluş pratiklerini tehdit eden bir rejim krizine dönüşmüş durumda. Emekçiler, öğrenciler, kadınlar, LGBTQ+’lar, çocuklar, mülteciler, Kürtler yani toplumsal hayatın tüm bileşenleri, tüm pratikleri iktidarın giderek yoğunlaşan baskı rejimiyle yüz yüze… Unutulmamalı; Hegel’den Marx’a uzanan yolculukta alacakaranlıkta gerçeklikle mücadele edenler için asıl sorun, ‘eski’ olan her şeyin tamamlanmasını beklemeden ‘yeni’ dünya için mücadele etmek ve onu inşa etmektir. Başta emekçi sınıflar olmak üzere Türkiye halkları derinleşen bir yoksullaşma süreciyle yüz yüze; yoksulluk ve yoksunluk toplumsal yaşamın tüm alanlarını kuşatmış durumda. Ama yine görüyor ve tanık oluyoruz ki açlık sınırının altında ücrete mahkûm edilen emekçi sınıfların bu açık sömürüye direnişi tüm baskı ve engellemelere karşı dipten gelen bir dalga gibi yükseliyor. Dahası içeride giderek derinleşen siyasal ve iktisadi çöküş küresel kapitalizmin hegemonya krizi ve yakın coğrafyamızda süren savaşla yeni boyutlar kazanmış görünüyor.

Türkiye içeride ve dışarıda giderek artan kriz eğilimlerinin eşiğinde (olağan durumda) 2023 yılında yapılacak olan seçim sürecine çoktan girmiş durumda. Hiç kuşkusuz bu seçim süreci ve sonuçları Türkiye siyasal tarihi için çok önemli sonuç doğuracaktır. Daha şimdiden mevcut seçim Türkiye halkları için bir tür rejim tercihine dönüşmüş durumdadır. Türkiye sosyalistleri AKP iktidarının ne olduğunu yirmi yılın tecrübesiyle artık elbette biliyor. Peki ama bu bloğun karşında yer alan ve altı siyasal partinin oluşturduğu blok hakkında ne biliyor ve ne düşünüyoruz? Sosyalistler bu blokla kurulacak siyasal hattı nasıl tanımlamalı ve nasıl sürdürmeli?”

Çağrı metninin tamamına şuradan ulaşılabilir: http://kongrekaraburun.org/16-karaburun-bilim-kongresi-bildiri-cagrisi-2021/