Adana'da 17 yaşındaki Ali el Hemdan'ı öldürdüğü an kamera görüntüleriyle kanıtlanan polis F.K.'ya önce müebbet hapis ezası verildi. Daha sonra cezada indirime giden mahkeme heyeti, 25 yıl hapis cezasına hükmetti. Mahkeme başkanı ceza indirimine şerh düştü.

17 yaşındaki Hemdan'ı öldüren polise 25 yıl hapis

17 yaşındaki Suriyeli Ali el Hemdan'ı öldürülmesine ilişkin yürütülen davada sanık polis memuru Fatih Karaca 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Evrensel'den Volkan Pekal'ın haberine göre, Adana’da Ali el Hemdan’ın öldürülmesi davasında mahkeme heyeti sanık polis memuru Fatih Karaca hakkında “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti geçmişteki hali ve olaydan sonraki davranışları ve verilen cezanın geleceği üstündeki olumsuz etkileri nedeni ile indirim yaparak 25 yıl hapis cezası verildi. Kararla, “Dur ihtarına uymadığı” iddiası ile polisin öldürme eylemini gerçekleştirdiği bir davada ilk kez bir polis memuru kasten öldürme suçundan ceza almış oldu.

28 Nisan 2020'de 17 yaşındaki Ali el Hemdan’ı öldüren polis memuru Fatih Karaca hakkında açılan davanın 7’nci duruşması Adana 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık polisin tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinde katıldığı duruşmada, sanık avukatları, Hemdan'ın babası Adnan el Hemdan’ın geçtiğimiz aylarda vekalet verdiği avukatları ve Adana Barosu, İHD, ÇHD avukatları ile Af Örgütü takip etti. Hemdan'ın ailesi duruşmada yer almadı.

AVUKATLAR AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEDİ

Adnan el Hemdan'ın avukatı, kamera görüntüsü çok açık ve net olduğunu belirterek, polis memurunun görevdeyken göstermesi gereken özen ve yükümlülüğü yerine getirmediğini, kamu görevini yerine getirirken eylemde bulunduğu için de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti.

Sanık avukatları ise, olayda sıcak takip olduğunu iddia etti. PVSK'ya göre en ufak bir kimlik kontrolünde dahi kişi hakkında gözaltı yetkisi tanıdığından yola çıkan sanık avukatları, gözaltı şartlarının oluştuğu iddiası ile silah kullanma yetkisinin de olduğunu, öldürmede kasıt olmadığını iddia etti. Avukatlar taksirle öldürmeden ceza verilmesi gerektiğini söyledi.

MAHKEME MÜEBBET VERDİ, İNDİRİM YAPTI

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık polis memuru Fatih Karaca hakkında “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti geçmişteki hali ve olaydan sonraki davranışları ve verilen cezanın geleceği üstündeki olumsuz etkileri nedeni ile indirim yaparak 25 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme başkanı ceza indirimine şerh koydu. Karar 1'e karşı 2 oyla alındı.

Kararla, “Dur ihtarına uymadığı” iddiası ile polisin öldürme eylemini gerçekleştirdiği bir davada ilk kez bir polis memuru kasten öldürme suçundan ceza almış oldu.

DAVA SÜRECİNDE NE OLMUŞTU?

Olay anına dair kamera görüntüleri ve tanık ifadeleri “kaza kurşunu” ve sanık polis memurunun “ayağım kaydı, istem dışı ateş ettim” iddialarını çürütünce dava Adana 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2020 yılının Haziran ayında “Kasten öldürme” suçundan açıldı. Mahkeme dosyasına giren görüntüde yüzü kendisine dönük halde geriye doğru ağır adımlarla yürürken kendisi de Ali el Hemdan’a doğru geldiği esnada silahı kılıfından çıkaran polisin mermiyi namluya sürüp akabinde silahı Ali el Hemdan’a doğrultup ateş ettiği görülüyor.

Tanık S.D. de soruşturma aşaması ve mahkemedeki ifadesinde Ali el Hemdan’ın yüzünün polis dönük olduğunu ve polisin ayağının kaymasının söz konusu olmadığını anlatmıştı. Savcı hazırladığı iddianamede Polis Kriminoloji raporu ile görüntülerin çeliştiğine dikkat çekti ve davayı kasten öldürme suçundan açtı. Davanın ilk duruşması 9 Temmuz 2020’de görüldü. Geçtiğimiz ay görülen önceki duruşmada Savcı da “kasten öldürme” suçundan ceza istedi. Adana Valiliği ve Emniyet’in basın bülteni ve Polis Kriminoloji Laboratuvarı’nın hazırladığı “Kurşun sekerek isabet etti” raporu ile olayı kaza kurşunu olarak gösterme çabaları ile üstü örtülmesi işten bile olmayan cinayetin bu aşamaya gelmesi kamuoyu takibinin önemli olduğunu ortaya koydu. Adana Barosu, Çağdaş Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü ve basın ilk günden beri olayın takipçisi oldu.