19 ay neyi beklediniz?
Bakan Memişoğlu bebek ölümlerine rağmen ‘‘yenidoğan çetesi’’ soruşturmasıyla övündü. Ölümlere kolluğun eksikliğinin neden olduğunu iddia etti. Çelişkili açıklamalar yapan Bakan’a her kesimden istifa çağrısı geliyor.

Haber Merkezi
Sağlıkta özelleştirmenin yol açtığı felaketin somut bir örneği olan "yenidoğan çetesi’’ ile birlikte ortaya çıkan skandallar gündemdeki yerini korurken, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun son açıklamaları ihmalleri bir kez daha gözler önüne serdi. Memişoğlu’nun "yenidoğan çetesi"ne ilişkin ilk şikâyetin CİMER üzerinden Mart 2023’te geldiğini ve çetenin 2024’te çökertildiğini söylemesine karşın hastanelerin 19 ay boyunca hasta bakmaya devam etmesi de tartışmalara yol açtı. Sürecin yavaş ilerlemesi tepkiye sebep olurken, "Bakan istifa için neyi bekliyor?" yorumlarına yol açtı.
İstanbul’da yenidoğan bebeklerin bulunduğu yoğun bakım ünitelerini ticarethane haline getiren suç örgütü "yenidoğan çetesi"ne yönelik soruşturmada şu ana kadar 47 şüpheliden 22’si tutuklandı. Çeteye ilişkin iddianamede 21 şüpheli, en az 12 bebeğin ölümlerinden sorumlu tutuldu. "Yenidoğan çetesi’’ ile birlikte ortaya çıkan sağlıktaki skandallar gündemdeki yerini korurken, sürecin 28 Mart 2023 tarihinde Sağlık Bakanlığı’na iletilen bir CİMER şikâyetiyle başlaması, haftalarca delil bulunamaması tepki çekti. Emniyetin ise yapılan bildirime rağmen dört ay boyunca adım atılmaması dikkat çekti. Operasyon 26 Nisan 2024’te yapılabildi. Hastanelerin kapatılmasıysa 18 Ekim 2024’ü buldu.
19 aylık süreç hakkında övünen Sağlık Bakanı ve süreç içinde aktif rol alan dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu, AA editör masasında yaptığı açıklamada CİMER başvurusunun ardından söz konusu şikâyetin 28 Mart 2023’te Sağlık Bakanlığı’na iletildiğini söyledi. Söz konusu şikâyetin o dönem müdürlüğünü yaptığı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na da aktarıldığını ifade eden Memişoğlu, İl Sağlık Müdürlüğü olarak gereğini yapmak üzere harekete geçtiklerini iddia etti.
46 GÜN SONRA ADIM
2-5 Mayıs 2023’te konuya ilişkin denetlemeler yaptıklarını anlatan Memişoğlu, söz konusu şüpheleri delillendiremediklerini ve sağlık sisteminin manipülasyona açık olduğunu itiraf etti. Şüpheleri olmasına karşın "denetimden bir şey çıkmadı diyerek devam edebileceklerini" ancak bunu tercih etmediklerini söyleyen Memişoğlu, somut delillere ulaşmak için emniyeti devreye soktuklarını söyledi. Memişoğlu, durumu 5 Mayıs 2023 tarihinde emniyete bildirdiklerini belirterek şöyle konuştu: "5 Mayıs’ta, emniyet şunu yapıyor, 20 Haziran 2023’te Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan teknik, fiziki takip ve telefon dinlemesi için izin alıyor. Biz 5 Mayıs’ta yazıyoruz ama emniyet bunları dinlemek için 20 Haziran 2023’te izin alıyor."
Memişoğlu, 4 Eylül 2023’te emniyetin savcılığa bildirimde bulunmasının istendiğini ve yaklaşık 300 kişinin, haklarında dinleme izni alınarak dinlenmeye başlandığını anlattı. Şüphelilerin dinlenmeye başlamasından yaklaşık üç hafta sonra yapılan denetimle birlikte dosyadaki delillerin birçoğunun elde edildiğini açıklayan Memişoğlu, 25 Eylül’deki denetimden sonra 28 Eylül’de İstanbul genelinde yenidoğancıların oluşturduğu bir komisyon kurduklarını söyledi.
ENGELLENEMEZ MİYDİ?
Memişoğlu, "İhbarı aldınız, denetimlere başladınız ama bu esnada bebek ölümlerinin devam ettiğini görüyoruz. Bu engellenemez miydi?" sorusuna yanıt olarak "Bu bebeklerin ölümü anlamında bize herhangi bir bilgi verilmiyor çünkü dosya gizli. 5 Aralık 2023’te Sağlık Bakanlığı’nın müfettişleri durumu incelemek üzere gönderiliyor. Savcılık talimatıyla 26 Nisan 2024’te polis bu hastanelere ve ilgililere baskın yaptı. 47 kişi gözaltına alındı, 22 kişi tutuklandı ve çete bu tarihte çökertildi. İlk defa 16 Eylül 2024’te bebek ölümleri soruşturmaya dahil edildi. Savcılık 16 Ekim 2024’te iddianamesini bitiriyor ve sunuyor. Biz de 18 Ekim 2024’te hastanelerin ruhsatlarını iptal ediyoruz ve kapatıyoruz. Durumun bu kadar olabileceğini biz ancak Eylül ayında anlayabiliyoruz" itirafında bulundu.

İHMALLER VAR
Bakan Memişoğlu, bebek ölümlerinin 16 Eylül 2024’te soruşturmaya dahil edildiğini söylese de 16 Mayıs 2024’te basına yansıyan haberlerde bunun böyle olmadığı görülüyor. Mayıs ayındaki habelerde bebekleri para karşılığı anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan servislerine sevk eden çeteyle ilgili soruşturmadaki detaylara yer verilmiş, ölen bebeğin hastaneye entübe halde geldiğinin kayda geçirdiği belirlenmişti. 19 Ekim 2023’te ise şebekenin anlaştığı bir hastaneye İstanbul dışından sevk edilen ve yenidoğan yoğun bakım servisine yatışı yapılan bir bebek yaşamını yitirdiği de kayıtlara geçti. Memişoğlu bu süreçte denetimlerin dinlemelerin devam ettiğini, toplanan delillerin ardından 26 Nisan 2024’te yapılan operasyon ile "yenidoğan çetesi"nin çökertildiğini söyledi. Bebek ölümlerinden sorumlu oldukları düşünülen şüpheliler hakkındaki tıbbi mütalaanın 16 Eylül 2024’te savcılığa gönderildiğini, savcılığın 16 Ekim 2024’te iddianameyi tamamladığını aktaran Memişoğlu, 18 Ekim’de ise bahse konu hastanelerin ruhsatlarının iptal edilerek kapatıldığını belirtti.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, soruşturma sürecinde 1 yıllık ihmalin olduğunu belirterek ‘‘Bakanın izahından şunu anlıyoruz; gelen şikayetler araştırıldığında, hastanelerin yoğun bakımında acil yatması gereken hastaların, rekabet nedeniyle o hastanelere götürüldüklerini ve tıbbı bir ihmal, bebeklerin zarar görmediği yönünde düşünülmüş. İl sağlık müdürlüğünün, bakanlığın düzenli olarak toplanan yenidoğan ölüm komisyonları var. Yenidoğanların neden öldüğüne dair bir değerlendirme yapar. Yenidoğan komisyonunun bunu araştırması gerekiyordu’’ dedi. İTO Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu da şunları söyledi: ‘‘Hastanelerin denetimleri hiçbir şekilde düzgün yapılmamış ya da denetim yapan kişiler de bu işin içerisinde. Dosyada adı geçen iki hekimle ilgili bize ne sağlık müdürlüğünden ne de SGK’dan ulaşmış bir şikâyet yok."
∗∗∗
YANIT BEKLEYEN SORULAR
• Ruhsatı iptal edilen hastanelerdeki hastaların tedavilerine nasıl devam edilecek?
• Bu hastanelerde çalışan sağlıkçıların akıbetleri ne olacak?
• Özel hastanelerle ilgili olarak yeni doğan bölümü için ne gibi bir denetim mekanizması var?
• Yenidoğan uzmanı dahi olmayan hastanelere nasıl ruhsat verildi?
• Söz konusu hastaneler bakanlık onayı ile açılan hastaneler ise hukuki açıdan bakanlığın ne gibi sorumluluğu bulunmaktadır?
• Harekete geçmeyen kolluk kuvvetleri hakkında ne yapıldı?
∗∗∗
SAĞLIKTA SİSTEMSEL DEĞİŞİM ŞART
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile İstanbul Tabip Odası, yeni doğan çetesine ilişkin dün bir toplantı yaptı. Cağaloğlu’nda düzenlenen toplantıda yapılan konuşmalarda sağlık alanında meydana gelen olayların son derece “vahim” bir tabloyu açığa çıkardığı belirtildi. Açıklamalarda, özetle şu ifadelere yer verildi: ‘‘Bu olay bizim sağlık sistemimizin artık böyle devam edemeyeceğinin de çok açık bir göstergesi. Sağlık Bakanı’nın açıkladığı bir revizyonla bunları önlemek mümkün değil. Yapılması gereken sağlık sisteminin yeniden kurgulanmasıdır. Gerekli denetimlerin yapılmadığı soruşturma öncesinde yaşananlarla aslında ortada. Burada danışmanlık hizmeti şeklinde yapılan sözleşmelerle suç örgütü tarafından yenidoğan ünitelerinin taşeron şekilde işlendiği anlaşılmaktadır.’’
∗∗∗
GÜVEN DUYGUSU SARSILIYOR
Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu bebek ölümlerine ilişkin ‘‘Bu durum, toplumdaki temel güven duygusu ve adalet algısını derinden sarsan, toplumun en savunmasız bireylerine ve ailelerine yönelik yapılan insanlık dışı bir saldırıdır. Bu tür insanlık suçları, yalnızca fiziksel zarar vermekle kalmamakta aynı zamanda toplumun ruh sağlığını da derinden etkilemektedir" açıklamasını yaptı. TPD, özetle şu ifadelere yer verdi: ‘‘Yaşanan bu kabul edilemez olayı aynı zamanda giderek artmakta olan yıkıcı ve organize şiddetin bir sonucu olarak gördüğümüzü, kurumların burada ciddi sorumluluğu olduğunu, sağlık hizmetine olan güveni ciddi şekilde sarstığını söylemek isteriz. Tüm sorumluların hesap vermesi zorunludur."
∗∗∗
BORCU İÇİN KONKORDATO İLAN ETMİŞ
‘‘Yenidoğan çetesi’’ soruşturması dosyasında, hastanelerin sağlık hizmeti adı altında sahte faturalar düzenleyip kamu zararına neden olduğu ve sağlık sistemini suistimal ettiği kanıtlarıyla sunuldu. Özel Şafak Hastaneler Grubu’nun yaklaşık 490 milyon lira olan SGK borcunu ödememek için konkordato ilan ettiği belirtildi. T24’ten Tolga Şardan’ın haberine göre, ardından borç ödeme için SGK ile görüşen hastane yönetimi, 20 milyon TL’lik aracılık bedeli çıkınca bundan da vazgeçti. Ayrıca operasyonda gözaltına alınan fakat ev hapsiyle serbest bırakılan Murat Mantuş’un kimliği dikkat çekti. Şardan, Mantuş’un, Bahçeli’nin eski koruma müdürü olduğuna ve adli kontrolle serbest bırakıldığına dikkat çekti.

∗∗∗
DÖRT İSİM HAKKINDA ŞİKÂYET
CHP, yenidoğan çetesiyle ilgili eski Sağlık Bakanları Mehmet Müezzinoğlu, Recep Akdağ ve Fahrettin Koca ile dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu hakkında ‘’görevi kötüye kullanma” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, ‘‘Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında sağlığı ticari metaya dönüştüren ve para hırsıyla canlarımıza kıyan bu çetelere zemin oluşturan, bu oluşumlara göz yuman AKP bu işin baş sorumlusudur. SGK’yı dolandırmak ve daha fazla kâr amacıyla bebeklerimizin ölümüne sebebiyet veren çete cezalandırılmalı" dedi.