Eğitim alanında yaşanan gericileşme 2-4 yaş aralığındaki çocukların hayatına kadar girdi. Artvin’de kreşe giden çocuklara verilen ‘gerici’ karne ile soyut kavram algısı henüz oluşmamış çocuklara Hadis-i Şerif, Kuran-ı Kerim eğitimi verildiği açığa çıktı. Çocuklara verilen karnede çalışma alanları, “Elif Ba, ilmihal, adap, ahlak” olarak belirlenirken çocukların dua ezberleri de değerlendirildi. Çocuklara verilen karnede öğretmenin “Bir […]

2-4 yaşındaki çocuklara Hadis-i Şerif eğitimi

Eğitim alanında yaşanan gericileşme 2-4 yaş aralığındaki çocukların hayatına kadar girdi. Artvin’de kreşe giden çocuklara verilen ‘gerici’ karne ile soyut kavram algısı henüz oluşmamış çocuklara Hadis-i Şerif, Kuran-ı Kerim eğitimi verildiği açığa çıktı.

Çocuklara verilen karnede çalışma alanları, “Elif Ba, ilmihal, adap, ahlak” olarak belirlenirken çocukların dua ezberleri de değerlendirildi. Çocuklara verilen karnede öğretmenin “Bir milletin ıslahı, kötülerin imtasıyla değil, yeni neslin eğitim ve terbiyesiyle mümkündür” notu dikkat çekti.

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Soyut kavramları öğrenme 11-12 yaşından sonra yani bilişsel sistemin tam kapasite olarak çalışmaya başladığı düşünme becerilerinin somutlaştığı yaşta gerçekleşir” dedi. Çocukların soyut kavramları, somut kavramlarla ilişkilendirerek yeni kavramlar üretmeye başladığını aktaran Aydoğan, “Dolayısıyla din olgusu içinde yer alan soyut kavramlar 12 yaşından sonra çocuk tarafından anlamlandırılmaya başlar” dedi.

ÇOCUK GELİŞİMİNE ZARARLI

Çocukların soyut kavramları anlama yaşına gelmeden dini eğitim verilmesinin sakıncalarına değinen Aydoğan, şunları söyledi: “Özellikle psikolojinin, gelişim psikolojisinin, eğitim psikolojisinin ortaya koyduğu bilimsel çalışmalar sonucunda her çocuğun belli aşamalardan geçerek düşünme ve öğrenme becerilerini kazanır. 12 yaşından önce soyut bilgilerin verilmesi durumunda ise din eğitimi, korkuya dayalı bir ezber ve unutulmaya yüz tutan bir öğrenmeye sebep olduğu gibi çocuğun ruh sağlığını da olumsuz yönde etkilemektedir.”

Korkuya dayalı değer eğitimine dönüşen din eğitiminin çocuklarda kaygı düzeyini artıracağını ekleyen Aydoğan, “Okulöncesi dönemde çocuk, henüz kendi bedenini tam olarak tanımıyor ve ailesi dışında diğer bireyleri anlayarak, dış dünya ile sosyalleşmeye çalışıyorken anlamadığı soyut kavramların dünyasına girmesi, anlamadığı konuları ezberlemesi çocuk gelişimine zarar vermektedir” diye konuştu.

Aydoğan, “Erken yıllarda çocuk eğitiminde dini eğitiminin verilmesi özellikle dini ögelerdeki ‘ceza’ kavramlarının kullanılması çocukta güvensizlik, cesaretsizlik, tabi olma ve strese yol açmakta, çocuğun öğrenme motivasyonunu olumsuz etkilemektedir” ifadelerini kullandı. Aydoğan, kamusal eğitimin devletin ve MEB’in sorumluluğunda olduğunu belirterek, “Özel öğretim kurumlarında ve bilimsel eğitimi yok sayan uygulamalar kamusal eğitim hakkı ihlalidir. Anayasa’ ya ve uluslararası sözleşmelere göre de suçtur” dedi.