CHP’li vekil Mehmet Güzelmansur 1 Ocak-15 Şubat tarihleri arasında 12 bin 985, 2020 yılında 176 bin 662 işçinin Kod-29’la işten çıkarıldığını açıkladı. Birçok şehirde işten çıkarılan işçiler direnmeye devam ediyor.

200 bin işçi Kod-29 mağduru

EMEK SERVİSİ

Salgın sürecinde emek gündeminden inmeyen önemli başlıklardan birisi de Kod-29 oldu. İşten çıkarma yasağını fırsata çeviren patronlar yasak kapsamı dışından bırakılan Kod-29’u kullanarak işçileri tazminatsız işten çıkardı. CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur da 1 Ocak-15 Şubat arasında 12 bin 985 çalışanın Kod-29’la işten çıkarıldığını duyurdu. Rakamları Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aldığını aktaran Güzelmansur, 2020 yılında ise 176 bin 662 işçinin işine Kod-29 ile son verildiğinin belirtti. Kod 29’un işten çıkarma yasağını delmenin yolu olarak kullanıldığını söyleyen Güzelmansur “İşte çıkarma yasağının olduğu 2020’de her gün ortalama 491 çalışan Kod-29’la işten atılmış” dedi.

İşçi suçsuzluğunu ispatlamaya çalışıyor

Salgın sürecinde emek gündemine Kod-29’la işten çıkarılan işçilerin haberleri sık sık düşse de Sosyal Güvenlik Kurumu rakamları kamuyla paylaşmıyor. Bu durum da emek örgütlerinin ciddi tepkisiyle karşılaşıyor. Kod-29 işçinin “İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih” anlamına geliyor. Yani bir işçinin Kod-29 ile işten atılması için bir iş makinesi kasten zarar vermesi, işyerinde çalışma arkadaşlarına ya da işverenine karşı uygunsuz davranışlarda bulunması (küfür etmek, tehdit etmek, darp etmek, saldırı vb.), hırsızlık gibi durumları kapsıyor. İşveren ise işçiyi Kod-29 ile işten çıkartırken hiçbir kanıt sunmak zorunda değil. Aksine işçi dava açıp suçsuz olduğunu kanıtlamak zorunda. Üstelik Kod-29 ile işten atılan işçiler işsiz kaldıkları süreçte işsizlik maaşından da yararlanamıyor. Sendikalar ise Kod-29’un bir damga olduğunu ve bu kodla işten atılan işçinin başka işe girmekte sorunlar yaşadığını belirtiyor.

Sendika düşmanının sopası Kod-29

Ancak esas sorun, sendikalaşan işçilerin bu kodla işten atılması. Öyle ki patron birden fazla işçiyi sendikalaştıktan sonra bu kodu gerekçe göstererek işten atabiliyor. Bunun en can alıcı örneği ise Çorum’da faaliyet gösteren Ekmekçioğulları Metal fabrikasında gerçekleşti. Ekmekçioğulları’nda çalışan işçiler Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atıldı. Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlenen işçiler aralık ayından ocak ayına kadar geçen sürede Kod-29 gerekçe gösterilerek işten atıldı. Üstelik sendika fabrikada yetki sahibi olabilmek için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan çoğunluk belgesi aldı. Sendikayı hazmedemeyen patron 90 işçiyi bu kodla işten attı. İşçiler ise fabrika önünde başlattıkları direnişi 89 gün boyunca devam ettirdi.

Ekmekçioğulları’nda İŞKUR müfettişleri tarafından işçilerin Kod-29 ile atılamayacağı ve işçilerin sendikalaştıkları için işten atıldığı raporlandı. Bunun üzerine işçilere işsizlik maaşı bağlandı. Ancak işçiler henüz tazminatlarını alabilmiş değiller. İşçilerin işe iade için açtıkları dava süreci ise devam ediyor.

Kod-29 direnişi her yerde

Çorum’da İŞKUR müfettişleri raporunca, patronun sendika düşmanlığı tescillenmiş oldu. Bu örnek sadece Ekmekçioğulları’yla sınırlı değil. Yurdun pek çok ilinde faaliyet gösteren iş yerlerinde Kocaeli’nde Systemair HSK’da ve Migros deposunda, İzmir, İstanbul ve Bursa’da PTT’de yine İstanbul’da SML Etiket’de, Karaman’da Döhler’de ve buraya sıralayamadığımız onlarca işyerinde işçiler sendikalaştıktan sonra Kod-29 ile işten çıkarıldılar. Bu iş yerlerinin tamamında ise işe iade talebiyle başlatılan direnişler devam ediyor.

Denetimler artırılmalı

Sendikalar da Kod-29’un sendikalaşan işçinin tazminatsız işten çıkarılmasında patronlar tarafından bir fırsat olarak görüldüğünü sık sık belirtiyor. Bu koda karşı Bakanlık denetimlerinin artırılması gerekliliği işçilerin ve sendikaların en önemli talepleri arasında yer alıyor.

Ödeneğin bitmesi Kod-29’u artıracak

Kısa Çalışma Ödeneği’nin (KÇÖ) sonlanması da işçilerin Kod-29 korkusunu artırdı. Salgın henüz devam ederken bu ödeneğin sonlanması, işçinin ya işe tamamen geri dönüşü ya ücretsiz izne çıkarılması ya da Kod-29 ile atılması anlamına geliyor. Ancak özellikle 13 Nisan-12 Mayıs arasını kapsayan dönemde mekanların tekrar tam kapanmaya geçecek olması işçinin endişesini artırıyor. Özellikle turizm, eğlence ve hizmet işkollarında örgütlü sendikalar henüz kendisini ekonomik olarak toparlayamayan işletmelerin Kod-29’u bahane ederek işçi kıyımına gidebileceğini aktarıyor.