2010’lara damga vuran sporcular
Sporda 2010’larda birçok ilke tanık ettik. Karşısınızda on yıla damga vuran inanılmaz atletler
EREN TUTEL
Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik 2010’ların son gününe geldik. Bir on yılı daha geride bırakırken, spor da evrimini sürdürdü ve birçok kahraman çıkardı. Yıllar geçtikçe daha hızlı koşan, daha teknik atletleri hayranlık içinde izledik. Bu atletlerden bazıları çıtayı o kadar yükseğe koydu ki, tarihe adlarını altın harflerle yazdırdılar. İşte 2010’lara adını altın harflerle yazdıranlar:
Lionel Messi-Cristiano Ronaldo
Futbol 200 yıla yaklaşan geçmişinde birçok yıldıza tanıklık etti. Bunlardan bazıları çok disiplinli, kendini adayan bazıları ise başına buyruk karakterlerdi. Pele, Maradona, Cruyff, Platini ve diğerleri... 2010’lara geldiğimizde ise oyunu bambaşka bir yere tanıyan bir rekabet başlamıştı bile. Messi ve Ronaldo, öylesine dominant bir on yıl geçirdi ki, oyunun taktik kısmındaki gelişmeler (gegenpressing, tiki taka vs...) yeterince konuşulmadı. Çünkü senede 50 golün altına düşmeyen iki oyuncu varken olağanüstü taktikler bile işlevsiz kalabiliyordu. 10 Ballon d’or’un 9’unu kazanan ikili, seviyeyi öyle bir noktaya getirdi ki futbol artık çok daha farklı bir spor.
LeBron James
2010’lara başladığımızda sosyal medya hayatımıza fazlasıyla dahil oldu ve sporcularla aramızdaki mesafe de buna bağlı olarak azaldı. Bunun atletlere olumlu yansıdığını söylememiz ise pek de mümkün değil. Günden güne artan olumsuz yorumlarla sosyal medyanın ilk kötü adamlarından biri oldu James. Haksız bir şekilde loser (kaybeden) damgası yiyen James, kendi hatalarıyla da bu ‘kötü adam’ olma sürecini hızlandırdı. Ancak LeBron hatalarından ders çıkarmayı bilen bir adam olarak başladığı kariyerinin ikinci yarısında kazandığı üç şampiyonluğunun yanına, sosyal olaylara karşı sergilediği tavırı ekleyerek NBA’in kâğıt üzerinde olmasa da lideri haline geldi. Bir nevi Anakin Skywalker’ın yaşadığı dönüşümü tersten yaşayan LeBron James, 2020’li yıllara büyük bir atlet ve şampiyonluk umuduyla başlıyor.
Stephen Curry
On yılın en çok değişim gösteren sporların başına basketbolu rahatlıkla yazabiliriz. On yıla başladığımızda 2.10’luk pivotların ekseninde oynanan spor, artık çok daha haraketli ve tempolu bir oyun. Curry ise bu değişimin en büyük sembolü. Curry Müzmin sakat olarak başladığı 10 yıla böylesine radikal bir değişimin en önemli parçası olmayı muhtemelen kendi de düşünmüyordu. Şimdiden tarihin en iyi şutörü olarak görülen Curry, uzak gelecekte 2010’lar denince akla gelen en önemli spor figürlerinden biri olmayı garantiledi.
Tenisin büyük üçlüsü: Roger Federer, Rafael Nadal ve Novak Djokovic
Bireysel sporların en popülerinden biri olan teniste 2010’lar üç büyüğün hâkimiyetinde geçti. Teklerde 40 turnuvanın 32’sini (yüzde 71’ini) kazanan Federer, Nadal, Djokovic üçlüsü yaşları 30’u geçmesine rağmen sporu domine etmeye devam ediyor. Bu üçlünün ne kadar daha zirvede kalmaya devam edecekleri ise büyük bir merak konusu.
Serena Williams
Erkek tenisi üç isim üzerinden yürürken, kadınlarda ise öncü Serana Wiliams oldu. 12 tekler zaferi kazanan Serena, dominantlığıyla kadın tenisini taşıyan isim oldu.
Lewis Hamilton
Michael Schumacher dönemi sonrası geleceği merak edilen Formula 1 yeni kahramını 2010’ların ikinci yarısından itibaren buldu. 2010’larda beş şampiyonluk yaşayan Hamilton, toplamda altı şampiyonluğa ulaşırken, Schumi’nin birçok rekorunu da kırdı. Hamilton, Schumacher’in yedi şampiyonluk kırmaya da yakın ve bazılarınca tarihin en iyi pilotu oldu bile.
Katie Ledecky
Michael Phelps’ten sonra yeni bir yıldız arayan yüzme yeni yıldızı yine ABD’de buldu. Henüz 22 yaşında olan Katie Ledecky, 27’si altın olmak üzere toplamda 31 madalya kazandı. 5 olimpiyat altınını şimdiden kazanan Ledeceky, muhtemelen 2020’de de bu listede yer alacak isimlerden biri olacak.
Michael Phelps
2000’lerin başından beri yüzmeye damga vuran Michael Phelps için 2010’lar bir hayli karışık geçti. Bunalımlar, depresyon derken, spora geri dönmeyi başaran ABD’li yüzücü, 9 altın ve 3 gümüş olmak üzere toplamda 12 olimpiyat madalyası kazanarak antik olimpiyatlar dahil tüm olimpik tarihin en başarılı sporcusu olmayı başardı.
Simone Biles
En zor sporlarından biri olan artistik cimnastikte yeni bir yıldızın doğuşuna hep beraber tanıklık ettik. Sergilediği inanılmaz performanslarla henüz 22 yaşında olmasına rağmen bir fenomene dönüşmeyi başardı ve kısa kariyerine toplamda 35 madalya sığdırmayı başardı.
