2015 yerli albümler açısından oldukça heyecan verici ve verimli bir yıldı. Eskilerin olgunluk dönemine ulaştığı, yenilerinse derinlikli ilk albümlerle karşımıza çıktığı bu yılın en değerli kayıtlarına yıl bitmeden yeniden kulak verin

Kaan Tangöze - Gölge Etme

2015-in-en-iyi-yerli-albumleri-98536-1.

Önemi yıllar geçtikçe daha da artacak, çok isabetli ve güçlü şarkıların yer aldığı bir albüm bu.
Tarihimize büyük, çok büyük harflere yazılan, toplumsal hafımızda yer eden travmaların peşi sıra yaşandığı şu yıllarda, Tangöze’nin Gölge Etme’si bu travmaların duygu yüklü, kendi hissettiklerinize göre de yorumlanabilecek bir röntgenini çekiyor. Dylan’vari folk’uyla bize müzikal bir şölen sunduğu Gölge Etme’de Tangöze, şarkılarını cesur bir bilgelik ve alaycı bir hicivle süsleyen muazzam bir ozana dönüşüyor.

Can Güngör - Silik Düşler

2015-in-en-iyi-yerli-albumleri-98537-1.

Uzun zamandır, prodüktörlük de dahil olmak üzere müziğin birçok alanında yeteneklerini sergiliyordu Can Güngör. Silik Düşler’de ise kusursuz bir albüme imza atmış. Vokal melodileri ve tekniği açısından çoğunlukla Bülent Ortaçgil’i bazen de Jeff Buckley’i anımsatan, sözlerini çok iyi bir öykücü hikayesini anlatıyormuş gibi dinlediğiniz, fazlasıyla samimi şarkıların yer aldığı, çok etkileyici bir albüm Silik Düşler.

Yasemin Mori - Finnari Kakaraska

Ülkemizin en orijinal ve renkli seslerinden biri Yasemin Mori. Farklı müzikal türleri birlikte harmanlandığı, doğru kıvamı tutturmanın pek de kolay olmadığı hassas dengeli şarkılarında, oldukça renkli bir hikaye anlatıcılığına soyunuyor. Bu hikaye anlatıcılığını Björk, Radiohead tütsülü deneysel pop şarkılarına dönüştürüyor. Finnari Karakaska keşfetmesi hayli keyifli bir albüm.

Ayyuka - Sömestr

2015-in-en-iyi-yerli-albumleri-98538-1.

Müzikal açıdan zirvelerde dolaştıkları bu albümleri ile Ayyuka, yılın en orijinal işlerinden birine imza atmış. Dinlemenin özel bir deneyim olduğu, saykodelik bir ayinin ortasındaymışsınız gibi hissettiren Sömestr, saksafon virtüözü Orlando Julius’un da katkılarıyla, bu topraklarda eşine nadiren rastlanan eklektik bir başyapıta dönüşmüş.

Ah! Kosmos - Bastards

Başak Günak nam-ı diğer Ah! Kosmos’un bu ilk albümünde elektronik müzik tınıları ayrıntılı bir derinlikle işleniyor. Müzikal algısı fazlasıyla açık olan Günak, ileri görüşlü bir yaklaşım ile Türkiye için öncü bir kayıt yapmış. Bunun da ötesinde, ince düşünülmüş, ilham verici, orijinal şarkılarıyla türünün dünya standartlarını da yakalamış.

Ars Longa - Günler

Bundan 10-15 sene önce özellikle İstanbul’da oldukça hareketlenmeye başlayan yerli alternatif rock sahnesinin ilk temsilcilerindendi Ars Longa. Hayli uzun ve köklü bir kariyerleri olsa da, ilk albümlerini yayınlamaları bu seneyi buldu. Şehirli, etrafta olup biteni duygusal bir derinlikle melodileştiren, melankolisi eksik kalmayan bir topluluk Ars Longa. İlk albümleri Günler’de, dinlemekten günlerce sıkılmayacağınız, yıllardır biriktirdikleri şarkılarını bir araya getiriyorlar.

Nilipek - Sabah

Hüznüne rağmen huzur veren, melankolisine rağmen sizi gülümseten tuhaf bir havası var Nilipek şarkılarının. Dışarıdaki sert rüzgarlı sağanak bir yağmura, sıcacık evinizin camından bakıyormuş gibi hissediyorsunuz Nilipek şarkılarını dinlerken. Ukelele’yle ve tuşlularla harikalar yaratılan bu alternatif pop albümü, sadeliği ve naifliğiyle güzelliğine güzellik katıyor.

KES - Kamlama

Her biri kendi enstrümanlarının efendisi olan, Türk rock piyasanın önemli üç isminin, Cenk Turanlı, Emre Kula ve Mehmet Demirdelen’in bir araya gelerek oluşturduğu bir süper grup KES. İlk albümleri Kamlama’da progresif rock’ın sadece Türkiye için değil uluslararası açıdan da hayli iyi bir örneğini sunuyorlar. Canlı performanslarına denk gelirseniz kaçırmayın.