2018 yazının 15 tatil tavsiyesi

Türkiye’nin Batı ve Güney kıyılarındaki tatil yörelerinin popülaritesinin giderek düşmesi ve havayolu şirketlerinin sürekli yeni uçuş noktaları açmasıyla beraber yaptıkları kampanyalar özellikle yaz ve bayram tatili dönemlerinde kısa veya uzun süreli yurt dışı tatil seçeneğini kullananların sayısını giderek artırdı.

2015’te 9,2 milyon olan yurt dışına giden turist sayısı 2016’da kriz sebebiyle 8 milyona gerilemişti ama rakam 2017’de 9,4 milyona fırladı. Yunanistan bu listede 1 milyona yakın ziyaretçi ile Gürcistan’ın ardından ikinci sırada. Bu sayı muhtemelen 2018’de daha da artacak, zira Yunan adaları ve sahillerinin avantajlarını keşfeden insan sayısı giderek artıyor.

Uzun yıllar boyu deniz kenarı tatili deyince akla gelen şehirlerin sayısı çok fazla değildi. Türkiye’de Kanarya Adaları, Hawaii, Maldivler ve Ibiza bir süre yurt dışı yaz tatilinin hayallerdeki temsilcileriydi adeta. Ama tüm dünyaya hakim olan alternatif mekanlar kovalama furyası sayıları giderek azalsa da keşfedilmemiş ya da yıldızı giderek parlayan yöreleri ortaya çıkarıyor. Bunların Avrupa’da bulunan 10 tanesini geçen yaz sıralamıştık. Temmuz’un ortasına gelmişken listenin yaz tatili versiyonunu yapıp 15 alternatif sunmanın zamanı.

Bütçe Dostları
Bulgaristan: Komşu, son yıllarda Karadeniz sahilleri ile ucuzluk listelerinin tepesine oynuyor. Yabancı turist de bölgede artık Türkiye ve Yunanistan’ın yanına Bulgaristan’ı yazmış durumda. Özellikle Burgaz ve Varna’daki sahillerin ziyaretçi sayısı gün geçtikçe artıyor. İki kişilik zengin bir akşam yemeğini 100-150 liraya çıkarabileceğiniz ülkede aynı zamanda sahilden sıkıldığınızda kültür ve doğa turizmi de yapmak mümkün.

Makedonya: Ucuzlukta Bulgaristan’la yarışan Makedonya’nın sahilleri kıtanın güneyinde yükselen bir yıldız. Geceliği 50 liraya hostel bulabileceğiniz, 100 liraya ufak bir şarap şişesi açtırarak yemek yiyebileceğiniz ülkenin yemekleri de damak tadımıza uygun. Bazı havayolu şirketlerinin Üsküp’e doğrudan olan uçuşları da ulaşımı kolaylaştırıyor. Aklınızda bulunsun Makedonya’nın sahil turizmi denize kıyısı olmadığından ağırlıklı olarak Ohrid Gölü’nde gerçekleşiyor.

Malta: Osmanlı etkisinin net olarak hissedildiği ada da giderek ziyaretçi sayısını artıranlardan. 800 metre uzunluğundaki Mellieha Plajı sığ ve ince kum ağırlıklı bir plaj olduğundan ekim ayının sonuna kadar su sıcaklığı üst seviyelerde kalıyor. Fiyatlar uygun, güneyinden kuzeyine 40 kilometre uzaklık olan ada gezmeye elverişli ve 2 saatten kısa bir uçak yolculuğu ile ulaşılıyor.

Algarve: Doğu komşusunun sahip olduğu Ibiza, Malaga, San Sebastian, Costa Brava ve birkaç ada göz önüne alındığında geri planda kalan Portekiz aslında cüzdana hitap etme konusunda İspanya ile yarışıyor. Özellikle kıtanın güneydoğu ucundaki Albufeira, Faro, Lagos gibi sahil şehirleri bu alanda listeye eklenebilir. Türkiye’den çok fazla uçuş alternatifi olmaması dezavantajı.

Ku Bolon Leh: Tayland özellikle son 10 yılda Türkiye’den çektiği turist sayısını giderek artırıyor. Ancak Krabi ve Phuket yaşanan turist patlaması sebebiyle sahillerde hareket etmenin bile zor olduğu bir hale geldi. Güneydeki Ko Bulon Leh Adası ise bu turist sağanağından uzak kalabilmiş bir diyar. Güzellik açısından, bu özelliğini giderek kaybeden kuzeydeki beldelerden hiçbir farkı yok. Tabii bütçe dostu olmasını uçak biletleri için söyleyemiyoruz.

Tenha Muhitler
Cies Adaları: İspanya’nın kuzeybatısındaki Vigo’dan gidiş-dönüş biletini 10 avro karşılığında satın alabileceğiniz biletlerle 40 dakikada ulaşılan Cies Adaları’nın plajları İngiliz The Guardian gazetesi tarafından dünyanın en güzel plajları seçilmişti. Turist kalabalığını engellemek için günde 2.200 ziyaretçi limiti konulan adalarda çok fazla lokanta yok, o yüzden hazırlıklı gitmenizde fayda var. Adada bisiklet dahil her türlü araç trafiği yasak ve hiç bir otel bulunmuyor.
Sicilya: Hollywood mafya filmleri sağ olsun Sicilya tatil planı listelerine genelde giremeyen diyarlardan. Çizmenin ayağının ucundaki bu ada Akdeniz’deki Ibiza, Mallorca, Korsika ve hatta vatandaşı Sardunya’nın çektiği kalabalıkları çekmiyor ama özellikle kuzey ve güneyinde büyüleyici plajlara sahip. Catania’nın kuzeyindeki adacık Isola Bella bunlardan bir tanesi. Kuzeydeki Palermo etrafında da kendinizi sulara atmak mümkün.

Menorca: Balear Adaları deyince, yukarıda da belirttiğimiz gibi akla ilk gelenler Ibiza ve Mayorka. Minorka ise Mayorka’nın turist nüfusundan uzaklaşmak isteyenler için bir kaçış noktası. Doğal bir parkın ucunda yer alan ve UNESCO korumasında olan Es Grau Plajı, Avrupa’nın en el değmemiş plajları arasında. Sayısı 100’e bile ulaşmayan beyaz yazlık evler ve “crystal clear” denen şeffaflıktaki deniz.

Koufonissia: Yazının başında belirttik, artık Yunan adaları sahil turizmi, aklımıza kendi ülkemizden önce geliyor nerede ise. Hemen herkes kendi zevkine uygun bir adayı seçip ulaşım kolaylığı da eklendiğinde soluğu komşuda alıyor. Ege’nin en büyük adalarından Naxos’un hemen güneyinde 1 saatlik bir deniz yolculuğu ile ulaşılan Koufonissia genelde turist akınından uzak durmak isteyen yerel halkın rotasını çevirdiği küçük bir ada. Ulaşımın çoğu zaman bisikletle sağlandığı adada aynı zamanda kayalıkların arasından inilerek ulaşılan “cam gibi” sular mevcut.

Dhermi: Türkiye vatandaşlarından vize talep etmeyen Arnavutluk’un Adriyatik Kıyısı’ndaki sahil şeridi Karadağ, Bosna-Hersek, Slovenya’dan daha uzun ve Hırvatistan kadar olmasa da onun yarısı uzunluğunda. Dhermi, masmavi bir deniz ve harika bir manzara ile yaz turizminde daha 2 sene öncesine kadar esamesi okunmayan bir ülkenin yükselen değeri olmayı başardı. Büyük Yunan adalarının başına gelen şey Arnavutluk’un başına gelmeden tecrübe etmek lazım.

Sportif denemeler
Bisiklet - Split: Hırvatistan’ın sahil kenti sadece komşu olduğu, plajlarıyla ünlü şehirlere kolay ulaşılabilirliğiyle değil bu ulaşımın motorlu taşıtlar yerine bisiklet ile yapılabilmesiyle de dikkat çekiyor. Şehirde bisiklet kiralamak oldukça kolay ve bisiklet üzerinde geçirilen bir sabah seansı sonrasında 10 kilometre ötedeki Podstrana plajlarında stres atabilirsiniz.

Sörf - Tarifa: Endülüs’ün güney ucundaki Tarifa iki açıdan önemli. Fas’a giden feribotların kalktığı bir liman olması ve sörf turizmi. Sadece 18 bin nüfuslu bu şehirde, sahillere akın edenler yüzme ve güneşlenme tutkunları değil sörf sevdalıları. Tarifa’nın denizi oldukça rüzgârlı, bu yüzden de bölgedeki birçok sahil kentinin aksine büyük kalabalıkları çekmiyor. Kasabanın hemen her köşesi sörf malzemeleri satan dükkânlarla dolu.

ATV - Mikonos: Yunan adalarında turlamak için çok sık başvurulan yöntemlerden birisi ATV kiralamak ve Mikonos bu konuda, kiralama şirketlerinin fazlalığı ve genç turistlerin neredeyse tümünün başvurması sebebiyle ilk akla gelenlerden. Özellikle asfalt yolların çok iyi olmadığı zeminler için oldukça kullanışlı olan araçların günlük kiralama bedeli sigortalar ve kasklarla beraber 100 lirayı bulabiliyor.

Yoga - Sardunya: İtalya’nın ana karadan uzaktaki adası yoga kamplarıyla ünlü. Özellikle kadınlara özgü “Tanrıça” temalı kamplarda, yoga seanslarının yanında astroloji, tarih ve gastronomi temalı aktiviteler de düzenleniyor. 4-5 günlük bu kampların fiyatının çok ucuz olmadığını söylemek lazım. Fiyatlar 600 avro civarından başlıyor.

Aletli dalış - Marsilya: Marsilya açıklarında 1970 yılında batan kargo gemisinin oluşturduğu mercan kayalıkları dalış sporlarıyla ilgilenenler için harika bir alternatif. Bu yolculuğu Güney Fransa turuyla birleştirmeniz halinde o coğrafyanın sunduğu birçok nimet olduğunu görüyorsunuz. Deniz suyu sıcaklığı da dalış için bir hayli uygun.