Yılın ilk yazısını, geçen yıl yazdığım yazılarda dert ettiğim konuların bir özeti olarak yazmak istiyorum. Yani bu haftaki Köşe Vuruşu’nun konusu, geçen yılın yazılarında dert ettiğimiz bazı konuları yeniden düşünmek.

ALGORİTMALAR

İnternette ifade özgürlüğünü savunurken yeni sınırlara ihtiyacımız var. Çünkü bir fikrin özgürce ifade edilmesiyle, onun algoritmalar yardımıyla öne çıkarılması aynı şey değil. Nefret söylemi ya da yanlış bilginin, sırf insanların dikkatini çekme potansiyeli olduğu için algoritmalar yardımıyla öne çıkarılması insanlığı iyi bir yere götürmedi. O yüzden algoritmik olarak yükseltilen her içerik için sosyal medya platformlarının moderasyon sorumluluğu olduğunu tekrarlamalıyız. Bu yasal olarak da güvence altına alınmalı. Platformlar bu yolla, algoritmik akış yerine kronolojik akışı varsayılan ayar yapmaya zorlanmalı.

VERİ BİLİNCİ VE HAKLARI

Geçen yıl Whatsapp’ın sözleşme değişikliği nedeniyle yalan yanlış da olsa uyanan veri bilinci konusu unutulmamalı. “Whatsapp gibi günlük hayatımın merkezindeki bir uygulamayı neden ücretsiz kullanıyorum, üstelik reklam bile görmüyorum?” Sadece bu soruyu bile arada sormak bir şeylerin kapısını aralayacaktır.

TRENDLERİ ABARTMAMAK

Geçen yıl gürültülü bir yükseliş yaşayan Clubhouse’u hatırlıyor musunuz? Bir anda unutuldu. Metaverse gibi internetin geleceğine dair devasa bir vizyonu, Clubhouse gibi tek bir uygulamayla elbette kıyaslayamayız ama teknoloji dünyasında dağın fare doğurmasının örnekleri çoktur. Metaverse bir sonraki büyük şey de olabilir, 2000’lerin başındaki dot.com balonu gibi patlayabilir de. Her ihtimalde bugünden yarına olmayacağı kesin. Pek çok uzmana göre bu vizyonun anlatıldığı noktaya gelmesi için 10 yıla ihtiyacımız var.

DÜZENLEME VE MUHALEFET

Sosyal medya düzenlemesi, 2021 yılı boyunca çok konuşuldu ama henüz Meclis’e somut bir yasa gelmedi. Bu konu, sadece ‘iktidar sansür getirecek, muhalefet de onu önlemeye çalışacak’ perspektifinden konuşulmaya devam ederse hem iktidar hem muhalefet yani bütün ülke kaybedecek. Muhalefetin de dünyadaki örnekleri inceleyerek bir düzenlemenin gerekliliği konusunu dillendirmesi ve kendi önerisini getirmesi şart.

MERKEZİYETSİZ İNTERNET

İnternet yeni bir icat olarak ortaya çıktığında, birkaç büyük platform inşa edip insanların tüm verisini toplayalım ve herkesi gözetleyelim gibi bir vizyon değildi. Bir noktada (Facebook (Meta), Google, Twitter, Amazon, Microsoft) büyük teknoloji şirketlerinin hâkimiyeti mutlaklaşınca Gözetleme Kapitalizmi de doğmuş oldu. Blokzinciri gibi yeni teknolojilerle internetin yeniden merkeziyetsiz bir yapıya evrilmesi için bir fırsat var. Bunun için ‘Whatsapp sözleşme değişikliğine kızıp aynısının ismi değişik olanına geçmek gibi’ gelgeç uyanışlar değil, gerçek bir uyanış gerekiyor elbette.

DEEP FAKE’E DİKKAT!

Hakikatin önemsizleştiği dünyada giderek gelişen deep fake video teknolojisi, hem yeni yasal düzenlemelerin hem de dijital medya okuryazarlığı eğitiminin önemini artırıyor. Herkesin inanmak istediğine inandığı dünyada, bir de sahte görüntülerin yaratılması demek, kaos demek.

FACEBOOK DOSYALARI

2021’in eylül ayında Facebook eski çalışanı Frances Haugen’in şirketten ayrılırken yanında çıkardığı belgelerle The Wall Street Journal’da yayımlanan Facebook belgeleri yılın büyük olaylarından biriydi. Kullanılan algoritmaların zararlarından Instagram’ın çocuklar üzerindeki toksik etkisinin bizzat platformun kendi yaptırdığı araştırmalarla doğrulanmasına kadar pek çok önemli belge, dünyada tartışma yarattı. Tam bunlar konuşulurken Mark Zuckerberg, Ekim ayında şirketin ismini Meta diye değiştirip Metaverse vizyonuyla ortaya çıkınca dikkatler biraz dağıldı. Dosyalar tasnif edilip incelendikçe yeni gerçekler de ortaya çıkıyor ama ilk günlerdeki kadar konuşulmuyor. Her şartta, bu belgelerin özellikle ABD ve Avrupa’da yeni yasal düzenlemelere ilham vereceği açık.

SOSYAL MEDYA VE GAZETECİLİK

Sosyal medya platformlarının ödül mekanizmaları (beğeni, paylaşım, takipçi ve yorum sayısı) sıradan kullanıcıları da gazeteciliği de dönüştürüyor. İçerik üretmenin önceliği anlık etkileşim almak olunca, nitelik düşüyor. Araştırmalar, toplumsal kutuplaşmanın artması ve demokrasilerin aşınmasında platformlardaki ödül mekanizmalarının da bir etkisi olduğunu gösteriyor. Özellikle gazeteciliğin etkileşim peşine düşüp sosyal medyadaki tepki orkestrasının şefliğini üstlenmeye çalışması, gazeteciliği de değersizleştirdi. Çözüm gazeteciliği gibi geleneksel gazeteciliğin de mayasında olan yaklaşımları hatırlamak çok önemli.