24 Haziran 2023 tarihli Reis gazetesinin manşetine yansıyan olay, 2018 seçimlerinden sonra hayata geçirilen dev kıraathanelerden birinde yaşananlara dairdi. 2018 sonrasında tek başına iktidarını devam ettiren Akp (biliyorsunuz Cumhur İttifakı seçimden hemen sonra çıkan kek tartışması yüzünden sona erdi) ve 2020’de gerçekleştirilen anayasa değişikliği ile ömür boyu Başkan ilan edilen Erdoğan, 2021’de ülkede basılan ve dağıtılan tüm gazetelerin tek çatı altında toplanması kararını aldı.

Tek Çatı , Tek Saray, Tek Karar, Tek El dörtlüsünün yanına Tek Basın da eklendi. Alınan karar çerçevesinde tüm gazeteler Akp’nin oldu ki zaten patronlar gazetelerini partiye vermek için adeta birbiriyle yarıştı. Partilileştirilemeyen gazeteler kapatıldı, içeri atılmamış olan son çalışanlara da ülkeyi terk etmeleri için 24 saat süre verildi.

Reis gazetesi kıraathanelere ücretsiz dağıtılmaya başlandığında yıl 2022’yi gösteriyordu. Akp seçmeni bu ücretsiz hizmetten duydukları memnuniyeti ifade etmek için 22 gün boyunca ‘özgür basın bayramı’ mitingleri düzenledi. 2018’de Cumhurbaşkanlığı’nı kazanmış olduğu iddia edilen ve adını anmak yurt çapında yasaklanmış olan kişiye köyünün sınırlarından çıkmama cezası verileli 4 yıldan fazla olmuştu. Bir daha kimse ne o kişiden ne de o köyden haber alabildi.
Haber demişken, Reis gazetesinin manşetine yansıyan olay aslında şöyle gelişmişti: İşsizliğin yüzde 98’e yükselmesini Cehape zihniyetine bağlayan Reis, aylık diriliş seslenişinde ülkede yayın yapan son kanaldan herkesi Cehape’yi protesto etmeye çağırınca kıraathaneler boşalmış ve sokağa çıkanlar, ellerinde çayları ve üzümlü kekleriyle Cehape’li ve Hadepe’li aramaya başlamıştı.

Tam da o sırada Ankara Demetevler’deki 40 bin kişi kapasiteli kıraathanede yasaklanmış olmasına rağmen okey oynanıyordu. Çift okeye dönen ve adının Hanzullah olduğu öğrenilen bir genç, ‘başlarım protestoya, oyun oynuyoruz şurada’ deyince ortalık karışmış, resmi rakamlara göre 10 kişi yaralanmıştı.

Ertesi gün adının anılması yasaklanan ve yalnızca ketıl diye anılabilen bir başka muhalefet lideri, cezaevinden olayın iç yüzünün araştırılması gerektiğine dair tweet attırdı.

İddialara göre aslında kıraathanede yaralananların sayısı çok daha fazlaydı. Sadece kadınlar için ayrılan bölümün kapısına bile yüzden fazla ambulansın gönderildiği söyleniyor, yaralıların taşındığı şehir hastanesinin sahiplerinin yeni müşterileri memnuniyetle karşıladığı konuşuluyordu.

Şehir hastaneleriyle ilgili son tartışma 2019’da yapılabilmiş, konuyla ilgili soru önergesi vermeye kalkan kadın liderin evinin önüne, dışarı çıkıp Meclis’e gidemesin diye, çöp kamyonları yığılmıştı.

Tabii ki o kadın liderin de adını anmak bir süre sonra yasaklandı. Reis, meydanlarda tüm rakiplerinin kendisinden en az 20 yaş büyük olduğunu söylüyor, artık yaşlandıklarını ve tatilin keyfini sürmeleri gerektiğini belirtiyor ve meydanlardan büyük alkış alıyordu. Siyasi rakip denilebilecek kimse kalmamıştı ama meydanlarda zaman zaman Reis’in çattığı isimler oluyordu. Daha geçen ay Yenikapı’da düzenlenen ‘Tek Saray’ mitinginde Reis, kendisi üniversitede okurken İsmet İnönü’nün üniversiteleri kapattığını, bu zulümlerin çabuk unutulduğunu söyleyip alkış almıştı.

Yine Reis bir başka mitingde, kendisi ortaokul öğrencisiyken Erdal İnönü’nün darbe yapmaya kalkıştığını ve arkadaşlarıyla beraber bu darbeyi önlediklerini anlatmış uzun uzun alkışlanmıştı. Zaten Reis lisedeyken Adile Naşit ve arkadaşları sokaklarda terör estiriyordu. Bu konu, ders kitaplarına bile girmişti, kuzucuklar örgütünü bilmeyen yoktu !
İçiniz şişti, daraldınız değil mi? Tamam o halde hemen 2018 yılı Haziran ortasına dönelim ve aklımızı başımıza alalım.
Tamam diyenlerin kendi aralarında tartışmaya girmesi, enerji kaybetmesi yukarıda yazılı olan distopyanın gerçeğe dönüşmesine sebep olabilir. Buna engel olmak elimizde. Şunun şurasında kaldı 13 gün. 13 gün sonra sandıktan çıkacak güçlü bir tamam sesi, hayatımızın geri kalanını yaşanabilir kılacak. Hayatımızın kaybedilmiş yıllarını ve buna sebep olanları o gün geldiğinde ayrıca konuşuruz…