22. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kaldığı yerden devam ediyor. Kültür Bakanlığı’nın desteğini geçen yıl çektiği festival, karşılaştığı tüm zorluklara rağmen, 44 ülkeden gelen 1721 film başvurusuyla yeni bir rekora imza attı. Ayrıca festivalin dünya kadın festivallerine yaptığı çağrı üzerine beş kıtadan kadın filmleri festivalleri Uçan Süpürge ile dayanışma için Ankara’ya geldi. Bizler de […]

22. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali: El ele tutuşalım kalplerimiz buluşsun

22. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kaldığı yerden devam ediyor. Kültür Bakanlığı’nın desteğini geçen yıl çektiği festival, karşılaştığı tüm zorluklara rağmen, 44 ülkeden gelen 1721 film başvurusuyla yeni bir rekora imza attı. Ayrıca festivalin dünya kadın festivallerine yaptığı çağrı üzerine beş kıtadan kadın filmleri festivalleri Uçan Süpürge ile dayanışma için Ankara’ya geldi. Bizler de önümüzdeki günlerde sizleri onlarla buluşturacağız. Çeşitli ülkelerden gelenlerle görüşerek dünyanın diğer ülkelerinde yapılan feminist film festivallerini ve Uçan Süpürge üzerine konuştuk. Dünya kadın festivallerinin festivale katılması için büyük bir özveriyle çalışan Uçan Süpürge ekibinden Uluslararası Festivaller Koordinatörü Başak Tekin ilk konuğumuz oldu.

  • Nereden çıktı dünya kadın festivallerini davet etme fikri?

Uluslararası kadın film festivallerini davet etme fikri biraz yalnızlığımızı paylaşma ihtiyacından, biraz 22 yıllık birikmiş bir hikâyeyi paylaşma isteğimizden, biraz güçlenip beslenme ve dayanışma isteğimizden doğdu. Bu seneye özel bir bölüm yapmak istedik, bunun altında yatan bir neden de bu senenin temasının ‘Hikâyem 22.0’ olması. Tecrübelerimizi paylaşmak, başka ülkelerdeki mücadeleyi ve başarıları bizzat bizim gibi hikâye yaratıcısı ve anlatıcılarından öğrenmek istedik. Ve geldiler… Dertleşme imkânına sahip olduk. Hepimizin anlatmak istediği o kadar çok hikâye var ki! Feminizmi tartışmak, sadece kamera önündeki kadını değil, kamera arkasındaki kadını da tanımak, kadının sinemadaki emeğini görünür kılmak, uğraştığımız finansal sorunlar, karşılaştığımız siyasal, toplumsal ve kültürel baskılar, dayanışma ihtiyacımız, ortak film programları çıkarma fikirleri, güçlenme stratejileri, genç sinemacıları nasıl daha öne çıkarabiliriz gibi sorular, kız çocukları için sinema dersleri, seyirciyi kendine çekmek ve gönüllü ağını genişletmek gibi pek çok konu konuştuk. Ve işte biz de Uçan Süpürge olarak aslında diğer kadın film festivalleriyle elele tutuşmak istedik. Kalplerimiz buluşsun istedik.

  • Zorluklar neler oldu?

Çok fazla zorluk yaşadık ama en başta finansal zorluklarımız oldu. 41 yıllık festivalden 2 yıllık festivale kadar, Kanada’dan Şili’ye, Almanya’dan Hindistan’a her festival maddi kaynak zorluğu çekiyor. Ancak anladık ki yalnız değilmişiz! Kızkardeşlik hâlâ devam ediyor.

‘İsveç’te devlet desteği her zaman var’

İsveç’ten gelen Stockholm Feminist Film Festival adına Roxane Von Gerber sorularımızı yanıtladı.

  • Festivalinizden bahseder misiniz?

Film festivalimiz Stockholm’de başladı. Çünkü kadınların yaptığı filmleri özlemiştik. Filmler hikâye anlatmanın bir yoludur ve gerçekliği yansıtır. Kadınlar kendi hikâyelerini anlatmazsa bu demokratik bir problem olur. Dünya’dan ve İsveç’ten kadınların yaptıkları filmleri bir araya getirmek istedik. Bu yüzden başladık. Stephanie, direktörün adı, o bunları bir araya getirdi. Çok başarılıydı bu. İlk yıl biletler tamamen tükendi, herkes çok mutluydu orada olmaktan. Gerçek bir başardıydı ve gittikçe büyüdü. Yaptığımız şey sinemalardaki, televizyondaki ya da netflix’teki sayılardan kaçının kadınlar tarafından yönetildiğine bakmak. Sonra sayıları gazeteye toplamak ve insanların dikkatini kadın yönetmen azlığına çekmek. Biz de bu hikâyeleri söyleyerek ve bu filmleri göstererek bir boşluğu kapattığımızı düşünüyoruz.

  • Türkiye ve Uçan Süpürge hakkında gözleminiz ne oldu?

Türkiye’de, Ankara’da, ilk bulunuşum. Bizim festivalimizle birçok benzerlik var. Farklı yaşam durumlarımız olsa da ülkelerimizde, amaçlarımızın aynı oluşunu hissettim. Diğer ülkelerden diğer festivallerle tanışmak ve tecrübe paylaşmak da çok güzel Ortak bir mücadele bu.

  • İsveç’te festivalinize devlet desteği var mı?

Desteğimiz var. İsveç’te devlet destek ve bütçelerinde önceliğimiz var. İsveç’teki problem üretim değil, sinemada dağıtım. Çok fazla kadın var film yapan, İsveç Film Enstütüsü de çok aktif, kadınları da film yapmaya teşvik ediyor. Ama sinemalar filmleri almıyor. Ana problem bu. Onun dışında İsveç politik anlamda bütçe alma konusunda öncelikli.

‘Tecrübelerimizi paylaşırsak güçlü oluruz’

Portekiz’deki Porto Femme International Film Festival adına Ana Castro and Rita Capucho ile görüştük.

  • Festivalinizden bahseder misiniz?

Portekiz Porto Femme International Film Festival’i adına buradayız. Bu yıl ikincisini düzenleyeceğiz, küçük bir festivaliz. Kadın yönetmenlerin yeni işler yapmasını desteklemek adına bu tarz festivaller önemli. Ayrıca, filmler aracılığıyla sosyal değişim yaratabileceğimize inanıyoruz. İnsanlara farklı gerçeklikler göstermek, kadınların ne düşündüğünü ve nelerle mücadele ettiğini göstermek gbi… Festivalimizde özel bir ödülümüz var, Kadın Hakları Ödülü. Bu Porto’daki kadın filmleri festivali Portekiz’in tek festivali. Bir tane daha var ama o Akdeniz için.

  • Portekiz’de bu festivale destek bulmak zor mu?

Bu buluşmalar çok önemli. Sizinle aynı amaçtaki diğer film festivallerinden destek buluyorsunuz. Tecrübelerimizi paylaşıp daha güçlü olabiliriz. Bu tarz birliğimiz olduğu sürece. Her zaman ekonomik destek için mücadeleler veriyoruz. Ama bu genel problem gibi, yalnızca bizim festival için değil, eski olanların dışında. Eski festivaller büyük destek alıyor.