25 Kasımda kadınlar dört bir yanda haykırdı: Mücadele en güvenli yer!
Kadınlar şiddete, baskıya, eşitsizliğe ve haklarını hedef alan gerici rejimin dayatmalarına karşı ülkenin dört bir yanında yasaklara inat sokaklara çıktı. Rejime meydan okuyan, sokakları mora boyayan kadınlar “Hayatı istiyoruz” diye haykırdı. Taksim’i ablukaya alan polis, kadın eylemine müdahale etti.

Haber Merkezi
Kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde AKP iktidarının yarattığı karanlığa, gericiliğe ve baskıya karşı ülkenin dört bir yanında sokaklara çıktı. Rejim tarafından yaratılan karanlığın ülkeyi kadınlar için cehenneme çevirdiğinin belirtildiği eylem ve yürüyüşlerde mücadeleyi daha da yükseltmekten başka bir çıkar yolunun olmadığı kaydedildi.
Uşak’tan Samsun’a, Kocaeli’nden Antep’e, Antalya’dan Çanakkale’ye, İzmir’den Ankara’ya alanları doldururken üç büyük kentte kitlesel eylemler düzenledi. İstanbul’da polis Taksim’de adeta OHAL ilan etti, metro ve toplu taşıma kapatıldı, İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı bariyerlerle kuşatıldı. Beyoğlu’nun farklı noktalarında bir araya gelen kadınları ablukaya alan polis, yürümelerine izin vermedi, kadınları gözaltına aldı.
25 KASIM’DA DA ŞİDDET
Kadınların karşısına kolluk kuvvetlerini çıkaran Saray rejiminin sahipleri 25 Kasım’da da durmadılar, kadınları hedef almayı sürdürdüler. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan katıldığı kadın buluşmasında ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ sloganını “ideolojik kavga aparatı” sözleriyle hedef aldı. Son 15 yılın en fazla kadın cinayeti bu yıl yaşanırken bu acı gerçeği görmezden gelen Adalet Bakanı Yusuf Tunç ise kadına yönelik şiddette “sıfır tolerans” sergilediklerini iddia etti. Diyarbakır Valiliği ise "jin, jiyan, azadi (kadın, yaşam, özgürlük) sloganını yasakladı. 25 Kasım’da kadınlar sokaklarda şiddete, haksızlığa karşı ses çıkarırken rejimin kadın düşmanı politikalarından cesaret alan erkekler yine kadınları katletti. Antep’in Nizip ilçesinde Mert Türkmen, evli olduğu Yeşim Türkmen’i katletti.
Eylemlerde Tayyip Erdoğan ve Bakan Tunç’un açıklamalarına tepki gösteren kadınlar şiddetin ve rejimin baskısı gün geçtikçe tırmandığına vurgu yaptı.
∗∗∗
• İSTANBUL:
Megakentte kadınlar, Beyoğlu’nda bulunan Taksim Tünel’de bir araya geldi. Valilik tarafından Taksim kadınlara yasaklanırken dün sabah saatlerinden itibaren Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi polis ablukasına alındı. Kadınlar ablukaya tepki göstererek buradan Taksim Meydanı’na yürümek istedi.
25 Kasım Komitesi tarafından yapılan açıklamada “Gerek tek tek erkeklerin, gerek devletin, gerek kurdukları ittifakın bizleri kontrol etmek, emeğimizi ve bedenimizi sömürmek için kullandığı şiddeti tanımlıyor ve reddediyoruz. Erkek-devlet şiddetinin şekillendirmeye çalıştığı hayatlarımızda kendi kararlarımızı alıyor; babadan, kocadan, aileden bağımsız kendi düzenimizi kurmak için çabalıyoruz. Çünkü biz hayatı istiyoruz” denildi.
“Her gün kadınların katledildiği bu düzende hiçbirimiz rahat değiliz. Failleri tanıyoruz” ifadeleri kullanılan açıklamada şunlar aktarıldı: “Failler, kadınlar şiddet gördüğü için karakola gittiğinde kocandır deyip geri gönderenler, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekilenler, 6284’ü uygulamayanlar, kazanılmış haklarımıza saldıranlar. Kadınların kapıyı açmasını, saat kaçta nerede olduğunu, ne giydiğini mevzu edenlere sesleniyoruz: fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik, her türlü erkek şiddetinin sorumlusu, şiddeti uygulayan erkekler ve erkekleri koruyan devlettir.”
Öte yandan İstanbul Kadıköy’de, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisleri, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Kadıköy Süreyya Operası önünde "6284 ile Yaşayacağız Yaşatacağız" sloganıyla eylem düzenledi.
TAKSİM YASAKLANDI
İstanbul Valiliği, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Taksim’i kadınlara yasakladı. Valilik yürüyüş ve etkinliklerle ilgili bir başvuru yapılmadığını, bu alanlarda etkinliklere izin verilmeyeceğini duyurdu. Açıklamada, Beyoğlu ilçe sınırları içerisinde gerçekleştirilecek etkinliklerin 25 Kasım 2024 tarihi saat 00.01’den 26 Kasım 2024 günü saat 23.59’a kadar yasaklandığı belirtildi. Ayrıca Metro İstanbul, Valilik kararı doğrultusunda dün saat 15.00’ten itibaren Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nın Haliç, Şişhane, Taksim, Osmanbey ve Şişli/Mecidiyeköy istasyonları ile Taksim-Kabataş Füniküler Hattı’nın işletmeye kapatılacağını duyurdu.
Valiliğin yasak kararına tepki gösteren İstanbul Barosu ise yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Valiliğin söz konusu yasağı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri, Toplu İfade Özgürlüğü Hakları ile Ayrımcılık Yasağını ve temel haklarımızı ihlal etmektedir. Valiliği, Anayasa ve İHAM kararlarına aykırı davranmaktan vazgeçmeye ve kadınların Anayasal ve Uluslararası hakkını ihlal eden bu karardan geri dönmeye davet ediyoruz."
• EDİRNE:
Edirne’de kadınlar, Keşan Kent Konseyi Kadın Meclisi organizasyonunda Keşan Kent Müzesi önünden Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Meydanda yer alan Atatürk Anıtı önünde yapılan açıklamada, “Kadın, çocuk ve hayvanların olduğu gibi tüm insanların eşitliği, güvenliği, özgürlüğü, bütünlüğü ve onurlarına ilişkin hakların uygulanmasına acilen ihtiyaç vardır” denildi.
İktidarın, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmesine tepki gösteren kadınlar yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Kadına şiddet demek en temel insan hakkına yaşam hakkına yapılan bir saldırıdır. Ülkemizde ve dünyada neredeyse her gün onlarca kadın öldürülüyor. Biz bu açıklamayı yaparken bile sayı artmakta ve kadınlar hızla öldürülmekte. Her gün gazetelerde ve televizyonda kadın cinayet haberi görmek istemiyoruz. Kadına yönelik şiddeti azaltmanın yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıdır. Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi dayanışma ruhuyla sürdüreceğiz. Bizler kadınların seslerini en güçlü şekilde çıkarabildikleri şiddetsiz 25 Kasımlar yaşamak istiyoruz.”
• BODRUM:
Bodrum’da kadınlar Bornova Meydanı’ndaki Amazon Heykeli’nden Uğur Mumcu Kültür Merkezi’ne yürüdü. Yüzlerce kadının katıldığı yürüyüşte kadınlar “İstanbul Sözleşmesi yaşatır, 6284’ü uygula” yazılı bir pankart taşıdı.
Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Kadınların ve çocukların yaşamını kuşatan bu karanlık düzeni reddediyor, haklarımız ve özgürlüğümüz için mücadelemizi büyütüyoruz. Türkiye’de artan kadın cinayetlerinin devletin cezasızlık politikalarının, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ve kadınların yaşam hakkını hedef alan uygulamalardır. Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 Sayılı Kanun’un etkin bir şekilde uygulanmalıdır.”
• HAKKARİ:
Hakkari’de kadınlar, Devlet Hastanesi Kavşağı’nda bir araya gelerek eski Öğretmenler Evi’ne yürüdü. Kadınlar, “Jin, jiyan, azadi" pankartı ile “Kadın devrimi özgürleştirir” dövizlerinin yanı sıra katledilen kadınların fotoğrafları taşıdı.
Eylemde yapılan açıklamada, ‘‘Kadınlar sadece 25 Kasım'da değil, her gün şiddet ve baskıya karşı ses çıkaracak ve mücadeleyi büyütecektir’’ denildi.
• AĞRI:
Ağrı’da kadınların yapmak istediği yürüyüş polis tarafından engellendi. PTT binası önüne bir araya gelen kadınlar, “Suçluyu aklama yargıla”, “Jin, jiyan, azadî”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” yazılı dövizler taşıdı.
Kadınlar, polis engeline tepki gösterdi. DEM Parti Ağrı Milletvekili Necla Demir, şiddete karşı alanlarda oldukları bir günde polis engeliyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
• VAN:
Van’da Aydın Perihan AVM önünde bir araya gelen kadınlar, Kent Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Düzenlenen yürüyüşün ardından Kent Meydanı’nda yapılan açıklama şu ifadeler kullanıldı: “Mirabal Kardeşlerin mirasını kendimize örnek aldık. Tarihte her şey değişiyor ama sistemler değişmiyor. Baskıcı ve otoriter rejimler kadınların haklarını ayaklar altına alıyor ve onları yok sayıyor. Bizler her alanda ve her yerde ‘jin, jiyan, azadi’ felsefesiyle yürüyeceğiz.”
∗∗∗
REJİMİN SAHİPLERİ YİNE KADINLARI HEDEF ALDILAR
Recep Tayyip Erdoğan: AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Kasım’da yaptığı açıklamada İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldı: “Muhalefetin, İstanbul Sözleşmesi üzerinden ısrarla yürütmek istediği sanal tartışmaların hiçbir dayanağı yoktur. ‘Sözleşme yaşatır’ sloganı da marjinal kesimlerin ideolojik kavga aparatı olma dışında hiçbir anlam taşımıyor. Sözleşmeden çekilme ile kadına yönelik şiddetle mücadele irademiz arasında hiçbir illiyet bağı yoktur.”
Yılmaz Tunç: 2024, 2010 yılından bu yana en çok kadının katledildiği yıl olurken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde ‘sıfır tolerans’ politikası izlediklerini söyledi. Tunç şöyle konuştu: “Bir kadının dahi haksızlığa, ayrımcılığa, şiddete uğramaması için çalışmaya devam edeceğiz. Her türlü şiddetin karşısında durmak için ‘sıfır tolerans’ ilkesiyle birçok düzenlemeyi hayata geçirdik.”
Ali Erbaş: Ülkede ilk 10 ayda en az 357 kadın katledilirken Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 25 Kasım’da yaptığı açıklamada yalnızca Filistin’deki kadınların yaşadıklarına değindi: “Başta Filistin olmak üzere nice mazlum coğrafyalarda kadınlar zulümlere maruz kalmaya devam ediyor. Vicdanları harekete geçiren bir duyarlılığın bu kötülüklerin son bulmasına vesile olmasını yüce Rabb’imizden niyaz ediyorum.’’
∗∗∗
ÜLKEYİ MEZARLIĞA ÇEVİRDİLER!
Birleşmiş Milletler (BM), kadın cinayetlerine ilişkin küresel tahminlerin yer aldığı yeni raporunu yayınladı. Paylaşılan veriler, dünya genelinde her gün yaklaşık 140 kadın ve kız çocuğunun, eşleri veya aile üyeleri tarafından öldürüldüğünü gösterdi.
BM’nin raporuna göre, 2023 yılında 85 bin kadın ve kız çocuğu erkekler tarafından kasten öldürüldü ve bu cinayetlerin yüzde 60’ı kurbana yakın biri tarafından işlendi. BM Kadın Birimi Başkan Yardımcısı Nyaradzayi Gumbonzvanda şöyle konuştu: ‘‘Kadınların hayatlarının en güvenli olması gereken özel ve ev içi alanlarının, pek çoğunun ölümcül şiddete maruz kaldığı yer olduğudur. Bu rapordaki rakamları buzdağının görünen kısmı.”
• İstanbul: 56
• Ankara: 23
• İzmir: 23
• Antalya: 17
• Adana: 16
• Antep: 15
• Mersin: 14
• Samsun: 11
• Türkiye geneli: 357
∗∗∗
DAYANIŞMA RUHU AYAKTA TUTACAK
• SOL Parti: Kadınlar birleşecek, tek adamı yenecek. Kadın ve emek düşmanı, cinsiyetçi, ayrımcı sömürü düzeninizin yarattığı her türlü şiddete karşı duracak, biz kadınlar birleşik mücadelemizle tek adam rejiminizi yeneceğiz. Karanlığa teslim olmayacağız!
• DİSK: Taksim işçilerden sonra Kadına Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde sesini yükseltmek isteyen kadınlara da kapatılmak isteniyor. Taksim’i kadınlara kapatmak, kadına yönelik şiddettir!
• TMMOB: Biz kadınlar eşitlikten, özgürlükten, yaşam tarzımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz! Eşitlik, adalet ve insan hakları mücadelesinde TMMOB’li kadınlar olarak buradayız.
• TTB: Patriyarka beş bin yıldır her coğrafyada kız kardeşlerimizi yok ederek kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesini bitirilebileceğiyanılgısına düşmüştür! Ancak bizler yaşamlarımız için haykırıyoruz!
• TBB: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe sokulması için talepkâr olmaya devam edecek, mücadelemizi dayanışma ruhuyla sürdüreceğiz.
• DEM Parti: Yargısından kolluk gücüne, eğitim kurumundan Diyaneti’ne, Aile Bakanlığı’ndan İçişleri Bakanlığı’na kadar her birinin suçu var. Bir suç ortaklığı var. Biz bu ortaklığı teşhir ediyoruz.
• TİP: Ataerkil sistemin ve cezasızlık politikalarının körüklediği kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini mutlaka durduracağız. Mücadeleden de, yaşamdan da vazgeçmiyoruz!
• EMEP: Mirabal Kardeşlerin gösterdikleri mücadele ve direnç bugün de dünyanın dört bir yanında devam ediyor. Kadınlar savaşa, yoksulluğa ve kadın düşmanı politikalara karşı örgütleniyor.
• TKP: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde: Şiddete ve sömürüye karşı yutkunmuyoruz, haykırıyoruz: Düzeniniz batsın kadınlar yaşasın!
• CHP: Sessizlik suça ortaklıktır! Kadına yönelik şiddeti önlemek ve eşit bir gelecek inşa etmek için bugün ve her gün kadınlarla yan yanayız! CHP olarak ilgili kurumları somut adımlar atmaya davet ediyoruz.
• İHD: Devlet eliyle meşrulaştırılmaya çalışılan şiddet önce kadınları vuruyor. Bir kez daha söylüyoruz, Kadın kurtuluş mücadelesi yasaklara rağmen sürüyor, kadınlar ‘jin jiyan azadi’ diyor.
• EŞİK: Eşitliği sağlamak herkesin görevidir. Siyasal iktidara “Yasalara dokunma uygula”, “Cezasızlık politikaları ile failleri cesaretlendirme” derken, muhalefete ve toplumun tüm kesimlerine, kadına yönelik şiddetle mücadelenin topyekûn bir mücadele olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.