Geçen haftalarda Zorlu PSM’de düzenlenen Caz Festivali’nden bahsetmiştim şehrin en genç festivallerinden diyerek. Bir de şehrin en köklü festivallerinden İKSV Caz var elbette 26 yıldır yapılan. Biletleri 13 Nisan’da satışa çıkan festival bu yıl 29 Haziran -18 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 300’ü aşkın yerli ve yabancı müzisyenin sahne alacağı festival, 27 farklı mekanda 50 konserle […]

26 yıldır değişmeyen lezzet

Geçen haftalarda Zorlu PSM’de düzenlenen Caz Festivali’nden bahsetmiştim şehrin en genç festivallerinden diyerek. Bir de şehrin en köklü festivallerinden İKSV Caz var elbette 26 yıldır yapılan. Biletleri 13 Nisan’da satışa çıkan festival bu yıl 29 Haziran -18 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 300’ü aşkın yerli ve yabancı müzisyenin sahne alacağı festival, 27 farklı mekanda 50 konserle tamamlanmış olacak.

İlk hangisine gittim hatırlamıyorum ne yalan söyleyeyim. Ama yıllar içinde bu festival sayesinde inanılmaz isimleri canlı canlı izledim. Erykah Badu, Stevie Wonder, Joan Baez, Robert Plant gibi kendi hayatımda efsaneleştirdiğim nice isimlerle tanıştım, sohbet ettim, plak imzalattırdım. Güzel insanlarla tanıştım bu festival sayesinde, unutulmaz sohbetlerim oldu hepsiyle. Bu festival sadece müzikleriyle etkilemedi beni. Temelinde insan olan müziğin çevresini de insanlarıyla etkilemesi gerekirdi. Festival ve yaratıcısı İstanbul Kültür Sanat Vakfı çalışanlarının hayatımda hep ayrı bir yeri oldu, üstelik sadece festival dönemi de değil. Ayşe, Berna, Harun, Bengi, Pelin, Ayşen, Egemen, Deniz ve elbette Ayşe Zeynep…Ve elbette her söylediğini yıllarca can kulağıyla dinlediğimiz Görgün Bey… Müzik, festivaller bize yepyeni dostluklar, zihin açıcı sohbetler kazandırdı. Bundan sonra da dostlar artarak devam edecek. Müzik sevgimin bana kazandırdığı en önemli şey dostluklar oldu. Bunun böyle devam edeceğinden hiç şüphem yok.

Yetişmesi zor olacak

Bu yılın festival kadrosu gerçekten zihin açıcı. Kamasi Washington ve Snarky Puppy isimlerini duymak bile beni heyecandan uçurdu.

Kamasi Washington son dönemin en zeki müzisyenlerinden biri. Geçen yıllarda yine festival kapsamında kendisini Beykoz Kundura Fabrikası’nda izlemiş ve hayran kalmıştım. Evet, kabul ediyorum konserde fazla nota bastığını, müzisyenler arasındaki tabirle biraz geveze olduğunu düşünmüştüm fakat ondaki groove duygusunu çok fazla konserde aldığımı da söyleyemem.

Snarky Puppy ise bambaşka bir gezegen, daha doğrusu evren. Şu ana kadar bir tane Snarky Puppy şarkısı açıp tek şarkıda kapattığım olmadı. 2019 albümleri ‘Immigrance’ın açılışını yapan ‘Chonks’taki groove duygusu inanılmaz. 2007 tarihli ‘The World Is Getting Smaller’ albümünden beri her albümlerinde sürekli gelişen bir müziğe imza attılar. Grubun lideri Michael League’i canlı canlı izlemek bu yıl beni en çok heyecanlandıran şeylerden biri.

Festivalde bu yıl izleyeceğimiz özellikle ilgimi çeken isimlerin başında Lars Danielsson ve Paolo Fresu’nun projesi Summerwind, Melanie de Biasio, Makaya McCraven ve Jacob Collier geliyor.

Bugge Wesseltoft, Dan Berglund ve Magnus Öström’dan oluşan Rymden ise asla kaçırmayacağım işlerden biri. Gayet dinlendirici olmasıyla birlikte çok enerjik tınlayan albümleri ‘Reflections & Odysseys’i konser öncesi dinlemenizi tavsiye ederim. Adını görmekten zevk duyduğum bir diğer isimse memleketin köklü güzelliği Mozaik. Festivalde bu yıl artık alıştığımız ve çok ilgi gören Caz Vapuru, Parklarda Caz ve Gece Gezmesi programlarının yanında başlığına bayıldığım ‘Ah Şu Cazlar Blues’lar konseptinde Türkiye ve dünyadan geleneksel müzik ile doğaçlamayı harmanlayan başarılı gruplar sahne alacak.

İstanbul Caz Festivali, bu yıl ilk defa gerçekleştireceği Vitrin Turu kapsamında Şişhane ve Beyoğlu’nda üç farklı mekânda, tek biletle birçok konser izleme fırsatı da sunacak. Programda No Land, Efe Demiral, Gülşah Erol Band, Duru And ve sürpriz isimler yer alıyor. Tüm isimleri saymak gerçekten çok zor. Programı iksv.org adresinden inceleyebilirsiniz.