Marmaris’e yüzlerce konutluk yeni bir kent inşa eden Sinpaş’ın projesi, her adımda yasaları çiğniyor. İşte resmi kurumlara ait 3 belge: Otelin termal izni görünüyor; Milli Park Müdürlüğü suç duyurusunda bulunmuş; ruhsatları iptal edildiği halde kaçak çalışmış!

3 belgede Sinpaş gerçeği

İnşa edilen şey, bir tatil tesisi olmanın çok ötesinde. İnşaat ve turizme dayalı sermaye/servet birikiminin geldiği aşamayı temsil ediyor bu proje. Bir özel mülke tanınan ayrıcalıklar sayesinde; kamuya ait orman, koylar, milli park sadece oradan mülk satın alma gücüne sahip olanlara mahsus kılınıyor. İşte AKP’nin yarattığı dönüşümün eseri olan Sinpaş’ın yeni kentinin anlamı bu. O bir prototip.

Marmaris Kızılbük’teki inşaat 13 hükümet, 11 başbakan, çok sayıda bakan, bürokrat, belediye başkanları eskitti. İlk günden beri yasalara aykırı olmasına rağmen harabe halde yaşayabildi ama. Şu günlerde muhalefetin minnetle andığı Turgut Özal, “verdim gitti” diyerek kendine yakın sermayedar Emin Hattat’a, 1989 yılında ‘armağan’ etmişti araziyi. 2006’da şirket iflasa sürüklendi. 2009’da üzerindeki ucubeyle beraber Sinpaş’a satıldı. Ege’de yangınların baş gösterdiği 2021 yazında “ÇED gerekli değildir” kararıyla kapsamı daha da büyütülüp, yüzlerce konutluk yeni bir kentin önü açıldı.

Herkes aynı bahaneye sığınıyor şimdi. Özal’ın işlediği ilk günah hepsine günah işleme özgürlüğü vermiş gibi, “bizden önce izin verildi” diyorlar. Oysa resmi belgeler aksini söylüyor; atılan her adımın hala yasalara aykırı olduğunu gösteriyor.

Şu üç resmi belge dahi, birilerinin orayı durdurması için yeterli.

1- TERMAL TESİSİN İZNİ NEREDE?

Projenin resmi adı Sinpaş GYO Marmaris Kızılbük Termal Resort ve Termal Devremülk. ‘Termal’ ünvanı, koruma altındaki bölgelerde inşaatın yolunu açmak için bir takım kolaylıklar ve avantajlar sağlıyor. Adına ‘sağlık turizmi’ denilen garabet, yasaların etrafından dolanmak için uydurulmuş bir konsept yine de kağıt üzerinde bazı şartları gerektiriyor.

Peki Sinpaş’ın projesi sahiden termal mi?

ÇED dosyasının eklerinde iki sayfalık bir “Su Analiz Raporları Ön Değerlendirme” belgesi dışında evrak yer almıyor. Böylesine büyük bir proje için sunulan evrakı inceleyen Marmaris Kent Konseyi, 9 Eylül 2021’de Muğla İl Sağlık Müdürlüğü’ne resmi başvuru yapmış. Başvuruya, sağlık turizmi ve jeotermal kaynaklar konusunda uzman olan, devletin resmi kuruluşlarının oluşturduğu komisyonlarda görev alan Dr. Hakan Beyaz’ın bilirkişi olarak görüşünü de eklemiş. Bakın ne demiş:

“Projede sunulan analiz raporu, 5686 Sayılı Jeotermal ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ile Kaplıcalar Mevzuatı’na göre hiçbir resmi hüviyeti, kabul edilebilir yasal vasfı yoktur, tamamen geçersizdir. Analiz raporları başlığında belirtildiği gibi Sinpaş’ın ön bilgi edinmesi amaçlıdır. Resmi evrak halinde kullanılamaz, gösterilemez. Termal Sağlık Turizmi adı altındaki projeye dayanak olarak ileri sürülemez. Kanun, yönetmelik ve mevzuat gereği, Sağlık Bakanlığı tarafından tescilli, Endikasyon/Tıbbi Değerlendirme Raporları, diğer bir deyişle analiz edilen kaynağın tedavi edici unsur olarak kullanılabilirliğini belgeleyen doktorlar heyeti resmi onayı olmadan sadece bu 2 sayfalık analiz raporu ibraz edilerek şifalı sıcak su varlığından bahsedilemez. SPK’ya bu haliyle sunulamaz, reklam verilemez.”

Son cümleyi tekrar okuyalım: “SPK’ya bu haliyle sunulamaz!”

Uzman “Eğer” diyor; “Sinpaş’ın kamuya açık kaynaklar dışında elinde Tıbbi Değerlendirme Raporu varsa, termal odaklı turizm faaliyeti yürütmesinde, reklamında, borsada halka arz yapmasında sakınca yoktur. Aksi halde firma müşterileri ve borsada hisse alan yatırımcıları yanıltmış olacaktır.”

Gönüllü çevre hakkı savunucusu, Sinpaş’ın “bizi karalıyor” diyerek 250 bin TL’lik tazminat davası açtığı Halime Şaman da bilgi edinme hakkı çerçevesinde CİMER’e bir başvuru yapmış.

Gelin her iki kanaldan gelen resmi yanıtları okuyalım.

Muğla İl Sağlık Müdürlüğü, Sinpaş’ın bakanlıktan ‘Tıbbi Değerlendirme Endikasyon Raporu veya müdürlükten Kaplıcalar Yönetmeliği kapsamında tesis ve işletme izni almadığını, başvuru dahi yapmadığını bildirmiş. CİMER’den gelen yanıta göre de ne analiz, ne izin, ne de başvuru var.

Oysa Sinpaş’ın halka arz için hazırlayıp Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) sunduğu dosyada büyük bir alanın sağlık turizmine ayrıldığı belirtiliyor. Termal tesis olmasa koruma altındaki bir bölgede inşaatın önü bu kadar kolay açılamazdı. SPK da yatırımcı da oradan devremülk alanlar da kandırılmış olmuyor mu?

2- MİLLİ PARK MÜDÜRLÜĞÜ ‘YOL İZNİ YOK’ DİYOR?

İkinci belge milli parklarla alakalı. Zira Sinpaş’ın inşaat yaptığı 2518 ve 1598 nolu parseller Marmaris Milli Parkı içinde. Haliyle buradaki faaliyetlerin milli parkları düzenleyen yasalara uygun olması lazım. Halime Şaman, şirketin parsellere ulaşım için kullandığı ve orman arazisinde açtığı yollara izin verilip verilmediğini soruyor. Marmaris Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yanıtı şu: “Bahsi geçen parsellerdeki taşınmazlara ilişkin Bakanlık makamının 5.03.1987 tarih ve 95 sayılı olurlu turistik tesis tahsisinden önce kullanılan bir yol olup, kadastral paftalarda bulunmamaktadır. Bahse konu yola 5.7.2021 tarihli 15 cilt, 42 varak nolu suç tutanağı düzenlenmiş olmakla birlikte, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur.”

O zaman dozerlerle açılan yolda hafriyat kamyonları nasıl gidip gelebiliyor hala?

3- RUHSATLARDA KAFA KARIŞTIRAN İŞLER

Gelelim Marmaris Belediyesi’nin verdiği yapı ruhsatlarındaki tuhaflıklara. Burası hayli karışık. Proje iki parsele inşa edilen 4 etaptan oluşuyor ve her bir yapı için ayrı ruhsat düzenleniyor. İlk verilen ruhsatlar yönetmeliğe aykırı diye iptal edilmiş, sonra yenileri verilmiş. Ayrım yapmadan dikkat çeken bir ‘imza’ meselesini soralım önce.

Sinpaş, inşaat için Anadolu Sinerji İnşaat Taahhüt AŞ. ile sözleşme imzaladı. 28 Ekim 2021 tarihli ruhsatlardaki imza ile 27 Mayıs 2021 tarihli olanlarda inşaat şirketinin yetkilisinin imzalarının alakası görünmüyor. TC kimlik, vergi, oda sicil numarası, adresi vb. detaylarsa aynı kişiye ait: Ahmet Yıldız.

İkinci konu, Sinpaş’ın aylarca kaçak inşaat yaptığını kanıtlıyor. Nitekim Muğla Çevre ve Ekoloji Politikaları Derneği’nin açtığı ruhsat iptali davasıyla ilgili Marmaris Belediyesi’nin mahkemeye gönderdiği belgelere göre, 28 Ekim 2021 tarihli yeni ruhsatlar haricinde 14-16 Nisan ve 27 Mayıs 2021 tarihli ruhsatlar yönetmeliğe aykırı bulunup iptal edilmiş. Lakin aradaki sürede bütün hızıyla devam ediyordu. Kimse de çıkıp “ne yapıyorsunuz” demedi.

Burada başka bir sorun daha bulunuyor. 2017 yılında Çevre Etki Değerlendirme Yönetmeliği’nin (ÇED) ‘Genel Hükümler’ bölümündeki 3. Madde’de yapılan değişiklikle, şirketlerin ÇED kararı çıkmadan da başvuru yapabileceği hükmü getirildi. Fakat maddede son derece açık biçimde, “ÇED kararı kesinleşmeden yapı ruhsatı verilemez” hükmü korundu. Sinpaş ise 1 Haziran 2021 günü borsaya yaptığı açıklamada ÇED sürecinin başladığını, Ağustos ayının ilk haftasında da ‘ÇED gerekli değil’ kararı verildiğini duyurmuştu. Üstelik aynı açıklamada konut satışına başladığı da belirtiliyordu.

Tüm bunlar SPK’dan bakanlığa, belediyeden milli parklara zincirleme bir sorumluluğu gösteriyor mu? Orada bir cinayet işleniyor. Herkes görüyor bu cinayeti. Bir tek engellemesi gerekenler görmüyor. Maktulün mirasını katiline vermek için elbirliğiyle çabalıyorlar çünkü.