3. Boğaz Köprüsü’nün işletme süresi uzatıldı mı?
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, 3'üncü Boğaz Köprüsü’nün (Yavuz Sultan Selim Köprüsü) işletme süresinin ihale şartnamesine ve mevzuata aykırı şekilde uzatıldığına dair iddialara açıklık getirilmesini istedi. Bekaroğlu, konu hakkındaki soruları geçiştiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na tepki göstererek, “Köprünün kamuya hangi tarihte geçeceği hakkında bilgi yok" dedi.
29 Mayıs 2013’te temeli atılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve 148 kilometrelik Kuzey Marmara Otoyolu’nu kapsayan Odayeri-Paşaköy kesiminin, 26 Ağustos 2016’da tamamlanarak trafiğe açıldı. Bu kesimin yapımı ile ilgili 29 Mayıs 2012’de yapılan ihaleyi, en kısa yapım ve işletim süresi olan “10 yıl 2 ay 20 gün”lük teklif ile İçtaş İnşaat Sanayi Ticaret AŞ – Astaldi Ortak Girişim Grubu’nun kazandığını dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından duyuruldu.
Bekaroğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün web sayfasında; “Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu 26 Ağustos 2016 tarihinde tamamlanarak trafiğe açılmıştır” şeklinde bir açıklama olduğunu, ancak köprünün hangi tarihte kamuya geçeceğine dair bilgi verilmediğini belirtti.
Temel atma tarihine göre köprünün 29 Ağustos 2023 tarihinde kamuya geçmesi gerekiyor.
Temel atma tarihi baz alındığında 10 yıl 2 ay 20 günlük işletim süresinin 29 Ağustos 2023’te dolacağını belirten CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, bu bilgilere göre Kuzey Çevre Otoyolu ile Yavuz Sultan Selim Köprüsünün işletmesinin 29 Ağustos 2023’te kamuya geçmesi gerektiğini söyledi.
Ağustos 2017’de ise dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, söz konusu proje ile 1 günlük 135 bin araç geçiş garantisi verildiğini, garanti kapsamındaki toplam işletme süresinin 7 yıl 9 ay olduğunu açıkladı. Bekaroğlu, bu açıklamaya göre; köprünün 26 Ağustos 2016 tarihinde hizmete açıldığı dikkate alındığında 7 yıl 9 ay işletme süresinin Mayıs 2024’te sona ereceğini, Aslan’ın ifadesine göre köprünün Mayıs 2024’te devletin mülkiyetine geçmesi gerektiğini belirtti.
İŞLETME SÜRELERİ VE VERİLEN ARAÇ GARANTİ SAYILARI DEĞİŞTİRİLDİ Mİ?
Yavuz Sultan Selim Köprüsü işletmesinin, iktidara yakın bazı gazetelerde 6 yıl sonra biteceğine, dolayısıyla 2027 yılında devletin mülkiyetine geçeceğine dair bilgilere yer verildiğini ifade eden Bekaroğlu, Kuzey Marmara Otoyolu ile ilgili Y.İ.D.(Yap İşlet Devret) sözleşmelerinde yer alan koşulların daha sonra imzalanan yeni mutabakatnamelerle değiştirildiği yönündeki iddiaları gündeme getirdi. CHP’li Bekaroğlu’nun gündeme getirdiği iddialar arasında, sözleşme sürelerinin uzatıldığı ve sözleşmelerde verilen araç garantisi (taşıt/gün) sayılarının artırıldığı da kaydedildi.
Bekaroğlu, “Kamuoyundan, denetim ve teftiş görevlilerinden hatta TBMM üyelerinden dahi gizli tutulan YİD sözleşmeleri yürürlüğe girdikten sonra değiştirildiği ölçüde orijinal ihale koşullarından uzaklaşılmakta, bu çerçevede, yapılan ihalelerin sonuçları anlamını kaybetmektedir” dedi.
REKABET, SAYDAMLIK, EŞİT MUAMELE ENGELLENİYOR
“Bu durumun saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını engellediğini, ihalelerde en iyi teklifin seçilmesini imkansız hale getirdiğini” ifade eden Bekaroğlu, şu açıklamaları dile getirdi:
“Genellikle ihaleyi kazananlar bilahare ihale koşullarını kendi lehine çevirebilmek amacıyla şartname ve sözleşme koşullarının değiştirilmesini talep edebilmektedir. Hatta teklif verip ihaleyi kaybedenler, ‘bu sözleşmelerin bu kadar değişeceğini bilseydim, ben de farklı bir teklif verir ve ihaleyi kazanırdım’ iddiasında bulunabilmektedirler. Bu durum ihaledeki başlangıç koşullarının sonradan tamamen değiştirilmesi anlamına gelmektedir.”
SÖZLEŞMELERİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ KİM İSTEDİ?
Sözleşmelerin imzalanması talimatını kimin verdiğini soran Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’na ve Karayolları Genel Müdürlüğü’ne dikkat çekti. Bekaroğlu, “Sözleşme ve şartnamelerde yürürlüğe girdikten sonra değişiklik yapılması talimatını bizzat Cumhurbaşkanı tarafından mı yoksa Ulaştırma ve Altyapı Bakanı tarafından mı imzalandı? Söz konusu değişikliklerin bizzat Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından resen mi yapıldı?” diye sordu.
SUÇ İŞLENİYOR
Söz konusu eylemlerin hatta Türk Ceza Kanunu’nun 235 ve 236. maddelerinde tanımını bulan “ihaleye fesat karıştırma” ve/veya “edimin ifasına fesat karıştırma” suçları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Bekaroğlu, “Yine medyada yer alan haberlerde, Kuzey Marmara Otoyolunun bazı etaplarının inşaatı bittikten sonra 2019 ve 2021 yıllarında ilave olarak üç adet 2.840.000.00, 1.595.000.000, 1.198.302.550 ABD Dolarlık kredi teminine yönelik yeni borç üstlenim anlaşmalarının yapıldığı bildirilmekte, ancak proje maliyetlerinin arttığına dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır” dedi.
BAKANLIK DOĞRU DÜRÜST CEVAP VERMİYOR
Söz konusu hususların doğru olup olmadığının araştırılması amacıyla verilen yazılı soru önergelerine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından; “Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında görevli şirketler; söz konusu işlerin finansmanının temini, projelendirilmesi, yapımı, işletilmesi, işletme süresi boyunca her türlü bakımı onarımı ve sözleşme süresi sonunda otoyolun borç ve taahhütlerden ari, bakımlı, çalışır, kullanılabilir durumda ve bedelsiz olarak idareye devretmekle yükümlüdür. Diğer taraftan Kuzey Marmara Otoyolu Projesi'nde tüm iş ve işlemler; uygulama sözleşmelerinde yer alan hükümler çerçevesinde ve mevzuatına uygun olarak yürütülmektedir” şeklinde yanıt verdi. Bu yanıtın kabul edilemez olduğunu, devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığını ve TBMM’nin denetim işlevini yerine getirmesini engelleyecek nitelikte olduğunu belirten CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a soru önergesi verdi.
Bekaroğlu’nun konu hakkındaki soruları şöyle:
- Yazılı, sözlü ve görsel medyada yer alan söz konusu iddialar doğru mudur?
- Bu projenin etapları için sağlanan borç üstlenimine tabi yabancı kredi tutarı nedir? Borç üstlenim anlaşmaları hangi tarihte imzalanmıştır? Bu anlaşmaların imzalanmasında herhangi bir gecikme söz konusu mudur? Gecikmenin nedeni nedir?
- Kuzey Marmara Otoyolunun etaplar itibarıyla öngörülen toplam proje maliyeti nedir?
- Kuzey Marmara Otoyolu kaç etap/kesimden oluşmaktadır?
- Söz konusu etaplardan hangileri tamamlanmıştır?
- Bu etaplar için ayrı ayrı olarak her güzergah için mi yoksa bütün güzergah için mi bir toplam araç garantisi (taşıt/gün sayıları) taahhüt edilmiştir? Bunların yıllar ve güzergahlar itibarıyla ayrıntılı dökümü nedir?
- Bu etapların her birinin garanti kapsamındaki işletme süreleri ne kadardır?
- Bu etaplar hangi tarih itibarıyla kamunun tamamen mülkiyetine geçecektir?
- Özellikle Yavuz Sultan Selim Köprüsünün içinde bulunduğu güzergah hangi tarih itibarıyla kamunun tamamen mülkiyetine geçecektir?
- Bu güzergahların/etapların sözleşmelerinde ve şartnamelerinde ihale tarihinden sonra herhangi bir değişiklik yapılmış mıdır? Yapılmışsa nedeni nedir?
- Bu değişikliklerin yapılması yasal mıdır?
- Sözleşmelerde ve şartnamelerde değişiklik yapılması ne tür bir ihtiyaçtan doğmuştur?
- Söz konusu değişiklik talepleri hangi taraftan gelmiştir?
- Sözleşmelerde ve şartnamelerde yer alan hangi unsurlar değiştirilmiştir?
- Yatırım maliyeti artırılan sözleşme bulunmakta mıdır?
- Garanti kapsamında süresi uzatılan bir sözleşme bulunmakta mıdır?
- Etaplar itibarıyla taahhüt edilen garanti araç sayısı artırılan bir sözleşme bulunmakta mıdır?
- Yapıldığı iddia olunan sözleşme değişiklikleri nedeniyle ihaleyi üstlenen firmalara ve iş ortaklarına ilave olarak herhangi bir kaynak aktarılacak mıdır? Eğer aktarılacak ise bunun toplam tutarı ne kadardır?
- Sözleşme ve şartnamelerde yürürlüğe girdikten sonra değişiklik yapılması talimatını hangi makam vermiştir? Bu talimat bizzat Cumhurbaşkanı tarafından mı imzalanmıştır? Yoksa Ulaştırma ve Alt yapı Bakanı tarafından mı imzalanmıştır? Veya söz konusu değişiklikler bizzat Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından resen mi yapılmıştır?
- Bu durumun yasal prosedürü nasıl gerçekleşmiştir? Sözleşme ve şartnamelerdeki değişiklik işlemi bir Cumhurbaşkanı Kararnamesine, Cumhurbaşkanlığı Kararına, bir kanun veya tebliğ, yönetmelik maddesine dayanılarak mı gerçekleştirilmiştir? Böyle bir doküman var ise bu neden kamuoyuna açıklanmamıştır? Eğer Cumhurbaşkanı Kararnamesi veya Cumhurbaşkanlığı Kararı ise neden Resmi Gazetede yayımlanmamıştır? Şayet Resmi Gazetede yayımlanmış ise bu gazetenin tarihi ve no.su nedir?
- Sözleşme ve şartnamelerdeki değişikliklerden Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan haberdar mıdır? Bu konularda kendisine herhangi bir bilgi sunulmuş mudur? Şayet haberdar edilmemişse yapıldığı iddia olunan söz konusu şartname ve sözleşme değişikliklerinin nedenini araştırmak ve sorumlular hakkında gerekli araştırma, inceleme ve soruşturma yapmak üzere Devlet Denetleme Kurulunu harekete geçirmeyi düşünüyor musunuz?