Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyüne yapılması planlanan OSB için yargı süreci devam ederken köylülerin tarlalarına iş makineleriyle girildi. Asırlık ağaçlar kökünden sökülürken bölge halkı geriye kalan tarlaların başında nöbet tutmaya başladı.

30 yıllık ağaçları bir saat içinde yok ettiler
Kadınlar geride kalan tarlaları ve ağaçları için nöbet tutmaya başladı. (Fotoğraf: BirGün)

Berkay SAĞOL

Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyüne, yargı sürecinin devam etmesine rağmen, Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yapılması için çalışmalar salı günü başlatıldı. Önceki gün akşam saatlerinde ise köylülerin tarlalarındaki ağaçlar tamamen sökülüp yol kenarına atılırken, tarlaların içinden İl Özel İdaresi’nin iş makineleri geçirilerek yol yapıldı.

Köyde yaşayan çiftçiler, ağaçların söküldüğü ve tarlaların yol yapıldığı alanda, “Bizde bu ülkenin yurttaşıyız” diyerek günlerdir yaşadıkları olaylara tepki gösterdi. Köylüler, sökülmeyen ve iş makinelerinin bozmadığı ağaçların ve tarlaların başında nöbetlerini sürdürüyor.

İş makinelerinin yonca tarlasını düzleyerek yol yaptığı köylülerden olan Mustafa Caba, “Köyümüzü OSB yapacağız diye her yeri düzlediler. Biz tarım ve hayvancılık yaparak geçinen, hayatını sürdüren köylüleriz. Hayvanlarımıza yonca yetiştirip, mısır ekiyoruz. Kepçelerle mısır tarlalarımızı ezip, geçip yol açtılar. Ben 4 tane çocuk okutuyorum. Benim elimden bunu aldığınız zaman başka tarım yapacağım bir alan yok. Televizyonlarda ‘Her yeri ekin’ diyorlar ama bizim ektimiz yerleri kepçe gönderip bozuyorlar. Evlerimizin dibine kadar OSB planı var. Bu bölge yapılırsa nefes alacak yerimiz bile kalmayacak” dedi.

İş makineleri tarafından ağaçları sökülen Kadir Celep de şunları söyledi: “500 ağaç fidanım vardı. 30 yıldır baktığım ağaçlar 1 saatin içinde gitti. Meyvesiyle beraber gömdüler. Elma, ayva, kiraz ve ceviz ağaçları vardı. Ayvalar meyvesiyle beraber gömdüler. Herkesten yardım bekliyoruz. Bu zulüm sona ersin.”

İş makineleri köylülerin tarlasını yok etti. (Fotoğraf: BirGün)İş makineleri köylülerin tarlasını yok etti. (Fotoğraf: BirGün)

GEÇİM KAYNAĞIMIZ YOK​

Köyde yaşayanlardan Ayşe Celep, “Gelin halimizi görün. Bu ağaçları biz körpecik halinden beri 30 yıldır yetiştiriyoruz. Bu ağaçları ne eziyetlerle büyüttüm. Kaymakama gidiyoruz boş dönüyoruz. Biz ekmeğimizi bu topraklardan yiyorduk. Sadece evlerimizin yeri kaldı. Biz ne yapacağız? Toprağımızı ellemeyin deyince üzerimize askerler geliyor. Biz kendi halimizde geçinen insanlardık. Bizi bırakmıyorlar. Bu toprakların, bu ağaçların cezasını çekin” diye konuştu.

Fatma Celep ise, “Bizim bu tarlalardan başka geçim kaynağımız yok. Bizim gidecek, bakacak, ekecek yerimiz yok. Bize kimse kapısını açmıyor. Bizi kimse dinlemiyor ama lütfen sesimizi duyun. Bizim başımızdaki yazmaların ne demek olduğunu iyi bilin. Bizim başlarımızdan yazmalarımızı alıp yerlere attılar. Bizim üretici olarak taktığımız yazmalarımızın hiçbir değeri yok mu?” ifadelerini kullandı.