Son yıllarda yükselen Alevi hareketi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nüfusunun yaklaşık üçte ikisinin Alevi olduğunu açığa çıkardı. 1572’den bu yana adada yaşayan..

Son yıllarda yükselen Alevi hareketi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nüfusunun yaklaşık üçte ikisinin Alevi olduğunu açığa çıkardı. 1572’den bu yana adada yaşayan Kıbrıs Türkü kendi kimliği ile yeniden buluşma süreci yaşıyor. Milletvekili ve araştırmacı Dr. Nazım Beratlı, uzun süredir araştırmalarında bu gerçeği dile getirmesine rağmen, neredeyse ‘buda nereden çıktı’ biçiminde parmakla gösteriliyordu. Oysa Dr. Beratlı ‘Kıbrıs Türklerin çoğu Alevi, Kızılbaş’ derken bunu doğrudan resmi kaynaklara dayandıryor ve bu kaynakları tek tek yayınlıyordu. Örneğin, bugünkü Sivas’ın Osmanlı dönemindeki adıyla Rum Beylerbeyi’nin 1578 yılında yayınladığı ferman bu konuda önemli dayanaklardan biridir. Ferman diyorki; "Kızılbaşların tümünün öldürmek gerekirse çok fazla cana kıyılacağını bildirdiğinden, emrediyorum ki, bu ferman geldikten sonra, Sünni mezhebinden olmayıp mülhid ve rafizi (dinden çıkmış ve sapkın) olan Kızılbaşların evleri ve barklarıyla alâkalarını kesip, yanlarına hisar erlerini de koşup, Kıbrıs Adası’na sürgün et; yalnız halifelerini idam et!”

Bu ve benzeri fermanlarla adaya sürgün edilen Kızılbaşlar adada ‘Kızılbaş Mahallesi’ kurmuş olsalar da, Ordu, Samsun, Balıkesir, Kütahya gibi Anadolu coğrafyasının bir çok yerinde olduğu gibi zamanla bu kimliklerini ‘unutmuşlar’. Adalı son aylarda hızla kendi kimliği ile yendien buluşuyor. Geçtiğimiz yıl adada 11 dönüm arazi üzerine temeli atılan Cemevi ve geçen hafta sonu Kıbrıs’ta geröekleşen ‘Alevi zirvesi’, adalıların kendi kimlikleriyle buluşma süreçlerini çok daha hızlandıracağa benziyor.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Yönetim Kurulu’nun 8-9 Mart’ta adada yaptığı toplantı sonrası heyet, KKTC Cumhurbaşkanı Talat ve Başbakan Soyer başta olmak üzere bütün siyasi partiler tarafından resmi protokollerle kabul edildi.
Türkiye’de alışık olunmayan bir biçimde bütün KKTC gazeteleri Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun (AABK) Kıbrıs’taki toplantısını ‘Aleviler Kıbrıs’a çıktı’, ‘Avrupalı alevilerin kıbrıs zirvesi’, biçiminde verdiler. AABK Genel Başkanı Turgut Öker’in Alevilerle ilgili araştırmalarından ve yayınlarından dolayı CTP Milletvekili Nazım Beratlı’ya; "400 yıl sonra buluştuk" ifadesi nedeniyle CTP Milletvekili Mustafa Yektaoğlu’na ve Alevilerin Avrupa’da örgütlenmesine katkılarından dolayı Ozan Ceyhun’a verdiği onur üyeliği belgeleri gazetlerde yer aldı. "400 yıl sonra buluştuk" kavramı neredeyse bütün söylenenlerin özeti gibi her yerde öne çıktı…

400 yıl sonra Kıbrıs’lı Alevilerle, Anadolu Alevileirnin buluşması anlaşılan o ki yeni çalışmaları da beraberinde getirecek. Çünkü zirve sonrası bir basın toplantısı düzenleyen konfederasyon başkanı Turgut Öker, 9 Avrupa ülkesinde Kıbrıslı Türklere uygulanan haksız izolasyonların kaldırılması için kampanya başlatacaklarını, bu çerçevede parlamenterlere yazılar göndereceklerini, kamuoyuna medya aracılığıyla mesajlar vereceklerini açıkladı. Öker, "Kuzey Kıbrıs halkı, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun yanlarında ciddi bir kuruluş olarak yer aldığını bilsin. Sıcak ilişkilerimizin artarak sürmesini istiyoruz. Daha sıkı ilişkiler içinde olmak istiyoruz. Sesinize Avrupa’da ses katacağız. Çünkü Kuzey Kıbrıs’ta da ciddi Alevi otansiyeli var. Canlarımızın daha iyi koşullara kavuşmasını istiyoruz" dedi. KKTC Başbakan Ferdi Sabit Soyer’in bu belirlemeden sonra Alevilerin dayanışma çabalarını semaha benzeterek, Kıbrıslı Türklerin siyasi varlığı noktasında Avrupa’daki Türklerle kurulan bağların geleceğe dair inancı artıran müthiş bir sinerji yaratacağını açıkladı. Gerek Başbakan Soyer’in, gerekse de Öker’in yaptıkları açıklamalar, gerekse de KKTC basının konuya verdiği önemden dolayı anlaşılan o ki, Türkiye’den, Güney Kıbrıs’tan ve Avrupa’dan bir çok siyasi çevrenin ve hükümet odağının ilgisi kaçınımaz olarak KKTC’ye yönelik daha da artacak..