5 asker yaşamını yitirdi 5 asker yaralı: İdlib’de bilanço ağırlaşıyor

Politika Servisi

AKP iktidarı, dış politikada ülkeyi maceralara sürüklerken, cihadçıların yönetimindeki İdlib’de tansiyon giderek yükseliyor. Türkiye ile Suriye ordusu ikinci kez karşı karşıya geldi.

Suriye ordusunun ülkenin kuzeyindeki Taftanaz’da bulunan gözlem noktasına gerçekleştirdiği saldırıda TSK mensubu 5 asker hayatını kaybederken, 5 asker yaralandı. Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) yapılan açıklamada, “İdlib’de çatışmaları önlemek, hudut güvenliğimizi sağlamak maksadıyla bölgeye takviye olarak gönderilen unsurlarımıza rejim tarafından yapılan yoğun topçu atışı neticesinde, 5 kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, 5 silah arkadaşımız yaralanmıştır” denildi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise, “Gözlem noktalarından çekilme gibi bir şey söz konusu değildir. Saldırılara misliyle karşılık verilmeye devam edilecektir” açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Bu hain saldırının talimatını veren savaş suçlusu, yalnızca Türkiye’yi değil, uluslararası toplumun tamamını hedef almıştır” ifadesini kullandı. İdlib’te bir hafta önce de gerçekleşen saldırı sonucu 5 asker 3 sivil personel hayatını kaybederken 9 asker de yaralanmıştı. Bölgede Suriye ordusunun ilerleyişiyle 3 gözlem noktası Şam yönetiminin kontrolünde kalan Ankara, Suriye sınırına askeri sevkıyatı da sürdürüyor.

‘SİYASİ SÜREÇTEN BAHSEDEMEYİZ’

Öte yandan İdlib’de yaşanan gelişmeler, Ankara-Moskova ilişkilerini de geriyor. Türkiye ve Rusya heyeti, İdlib’deki duruma ilişkin geçen hafta sonu yaptıkları görüşmeden sonra dün bir kez daha bir araya geldi. Toplantıda taraflar karşılıklı önerilerini sunarken, Slovenya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Miroslav Cerar ile ortak basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da açıklamalarda bulundu. “Rejim saldırılarını durdurmalı” diyen Çavuşoğlu, “Eğer saldırılar devam ederse Cumhurbaşkanımız bunun gerekli cevabı alacağını iletti. Rejim saldırganlığını sürdürürken ve bu kadar insan ölürken siyasi süreçten bahsetmek mümkün değil” diye konuştu. Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkanı Yuriy Borenkov ise Rus askeri polisin Suriye’nin kuzeyinde sıradaki devriye görevini Türk tarafının katılımı olmaksızın yerine getirdiğini duyurdu.

'İDLİB, BELA AÇABİLİR'

MHP Genel Başkan Yardımcısı Hidayet Vahapoğlu, "İdlib, Türkiye’nin başına her an yeni bir bela açabilir" diyerek İdlib’de bölgesel dengeler gözetilerek adım atılması gerektiğini söyledi. Vahapoğlu, Twitter hesabından “İdlib, Türkiye’nin başına her an yeni bir bela açabilir. Suriye’den sonra İran ve Rusya’yı karşımıza alabilecek gelişmelere karşı çok dikkatli olunmalıdır.”

İlhan Uzgel

'SÜREÇ DEVLETLERARASI ÇATIŞMAYA EVRİLİYOR'

Suriye ordusu tarafından gerçekleştirilen saldırıyı BirGün’e değerlendiren Prof. Dr. İlhan Uzgel, “Maalesef beklenen bir saldırıydı. Saldırı Rusya heyeti buradayken gerçekleştirildi. Dolayısıyla Türkiye’nin İdlib’teki çatışmayı bir vekil savaşından, devletlerarası çatışma boyutuna taşıması ve Soçi Anlaşması’nda olmayan bir askeri tahkimata başlaması bu tür eylemleri kaçınılmaz kılmaya başlamıştı ve beklenen de oldu” ifadelerini kullandı.

"Türkiye İdlib bölgesinde 12 gözetleme noktasında askerlerini rehin bırakma noktası geldi" diye konuşan Uzgel sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye askeri birliklerini korumak için yeni bir tahkimata başladı ve görüşme süreçleriyle soruna çözüm bulmak yerine, rejim buraya girmesin dedi. Asıl kırılma noktası burası, Suriye’nin bunu da kabul etmesi mümkün olmadığı gibi rejim askerleri Türkiye birlikleri vurabilecek duruma ve noktaya geldi. Erdoğan’ın Putin ile kurduğu denge siyaseti artık işlemiyor. Bu denge siyasetinin devam etmediği bir kez daha ortay çıkmış oldu.

Aydın Sezer

RUSYA NET BİR MESAJ VERİYOR

Saldırının kısa sürede cereyan eden ikinci olay olduğunu hatırlatan Rusya Uzmanı Aydın Sezer, “Sahada hem Türkiye’nin hem de Rusya destekli Esad ordusunun pozisyonlarını korumak istemesiyle alakalı bir konu. Dolayısıyla her iki taraf açısından da tansiyonun ve gerilimin tırmandırılıyor olması bir tercih. Dolayısıyla böyle bir ortamda sahadaki gelişmelerin provokasyona açık bir ortamda cereyan ettiğini söylememiz gerekiyor.

Bir provokasyon olasılığı var. Eğer provokasyon değilse bunun Rusya’nın bilgisi dışında yapılmış olamayacağını düşünmemiz gerekiyor. Bu da Rusya’nın birinci olayda olduğu gibi Türkiye’ye Rusya’nın ve Suriye’nin pozisyonuyla ilgili yine net bir mesaj verdiği anlamına geliyor. Zira bugün Ankara’da yapılmakta olan görüşmelerde de tarafların nasıl bir sonuca varacakları beklenirken sahadan böylesine bir haber gelmesi tabii ki müzakerelerinde hem seyrini etkileyecek hem de müzakerelerin aynı zamanda hangi ortamda, nasıl bir ortamda yapıldığına işaret ediyor.