500T Tuzla-Cevizlibağ: Bir gezegen aracı!
İETT yaptığı açıklama ile 500T’nin durak sayısının 75 ‘e çıktığını belirtti. (gerçi 87 de diyorlar) 500T ile yolculuk yapan bir vatandaş ilk durak ile son durak arasında tam 240 dakika geçirecek.
Hele bir de yaşanmışlıklar var ki;
“Hayatımın bir döneminde çok fazla kullandığım otobüs hattı olması sebebiyle; başlığı görünce tüylerimin diken diken olmasına sebep vermiş yolculuk anılarımın sahibidir.”
“2 katlı otobüs şeklinde, kendi başına ayrı bir kara deliktir. Ne hayatların kaybolduğunu gördüm orada. O otobüste geçen 1 saat gerçek hayatta bir dakikadır. Nice teyzelerin menopoza girdiği, gençlerin ergenliğe girip, sevgili yapıp, ayrılıp, başkasını bulup, evlenip, ilk çocuklarını bekledikleri gözlemlenmiştir. Şu an oradan yazıyorum zaten…”
“İstanbul’un adı konmamış ilk metrobüsü diyorlar buna...”
“Babalar gibi her masrafımı şirket ödediği halde kuzenimin “500 T’ye bin şuradan hemen gelir” demesiyle yeni bir boyuta geçtiğim, şehiriçi ıstırabı... 4.5 saat süren yolculuğum boyunca en az 72 dil öğrenmişimdir.”
Belediye otobüsleri genelde yaşanılan toplumun bir kesitidir.
Hiçbir zaman isteseniz de bir araya getiremeyeceğiniz farklılıklara ve değişkenliklere sahip insanları burada görmeniz mümkündür.
Aslında saklanan veya göremediğiniz ya da görmek istemediğimiz tüm kaçmaya çalıştığınız gerçeklerle burada yüzleşirsiniz.
Toplumdan izole olmak ve kendi gettoları içinde yaşamak sadece bir fantezidir, yaşanılması gereken gerçekler içindeki gerçek; 500T’nin içine sığacak kader bazen yalın ve sade olabilmektedir.
500T…
4 saatlik yolculuğun getirmiş olduğu zaman avantajı ile insanların koşulların ellerinde olmamasına rağmen girebilecekleri diyaloglar ve sohbetleri kaçınılmaz kılmaktadır.
Bu isteğe bağlı olmaksızın bir tanımadır, tanışmadır kabul etmektir.
Bu iradenin otobüse geçme halidir.
Bu; sabah tıraş olup, binip sonra bir karış sakalla inmek gibidir.
Günün, yılın, çağın koşulları içindeki ağırlığının sırtınıza yapışıp onunla dolaşmak mecburiyeti gibidir.
Ter kokusu, nefes kokusu, parfüm kokusunun iç içe geçtiği ortamın zaruri yolcusu olmaktır.
4 saatlik yolculuk içinde hasbelkader kapmış olduğu koltuktan, camdan dışarı bakma kisvesi içinde hipnoz olma şeklidir.
Günde iki işte çalışmanın ağır koşulları içinde bir kıyıda uyumaya çalışmanın hafiflik halidir.
Bir kıtadan başka bir kıtaya geçme halidir.
Bir ülke içinde, bir içten başka bir içe geçmenin ve kilometre uzadıkça dışlanmanın otobüs halidir.
Kabul edilmemenin otobüs camındaki gölgesidir.
Hayatın tüm şeritlerini kaptırmış olan kişilerin, emniyet şeridindeki otobüsün mutluluğudur.
Her şeyin çift bilet basma kadar sıkıntı veren maddi halidir.
Fenerbahçe-Tuzlaspor kupa maçının sosyal çelişkisinin izahı bakımından düşünülen farklılık; aynı zamanda sporun içindeki koşulların ve hayal dünyası ile gerçeklerin karşılaşıp sahada on bire on bir maç yapması halidir.
Bu maç; 500T ile 4’nolu hattın maçıdır.
500T’nin, 4’nolu Kadıköy-Bostancı hattı ile yaşanan sosyal farklıkları ve çelişkileri içerir Fenerbahçe-Tuzlaspor maçı.
Bu maç, her iki hattın güzergahı üzerinde bulunan durakların farkı kadardır.
47 duraklı 4 numaranın, Bağdat Caddesi güzergahı ve klimalı hali ile kazan dairesine kömür atılan 500T ile konfor farkıdır bu maç.
Ve:
”Hayat fena halde futbola benzer.”
Bu sadece çalım atıp gol pozisyonu yaratmaya benzemez.
Bu aynı zamanda kirlenmiş bir sistemin en basit bir kesiti üzerinden yaşamı tarif etmektir.