İklim krizi nedeniyle göller tüm dünyada büyük zarar gördü. Türkiye’deki göller iklim krizinin yanında yapılaşma, maden arama vb. gibi tehditler nedeniyle yok olma sürecine girdi

59 gölde alarm zili çalıyor

BirGün ANKARA

İklim krizi dünyayı yutuyor. En büyük zararı ise göller görüyor. Türkiye’de bir çok göl kurma noktasına geldi. CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, ülkedeki tüm göller için kuruma tehlikesi bulunduğunu bildirdi. Tüm dünyada sulak alanlarda yaşanan sorunların Türkiye’de yanlış su politikası nedeniyle daha kötü boyutlarda olduğunu ifade eden Karaca, ülkedeki göllerin 59’unun kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını ifade etti.

Karaca’nın, hazırladığı rapora göre toplam 59 gölden yedisi için neredeyse geri dönüşü olmayan bir noktaya gelinmiş. Sekiz göl planlanmakta olan bir proje ya da yanlış su politikası yüzünden tehlikede, 36’sı ise kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Sekiz göldeki kuraklık tehdidi de başlangıç aşamasında bulunuyor. Rapora göre, göllerin tehdit altında olmasının ana nedenleri arasında, endüstriyel faaliyetler, havzalar arası su transferi, barajlar ve HES’ler, yanlış tarımsal uygulamalar, çöp doldurma alanları, tehlikeli atık işleme, yapılaşma, maden işleme artığı, kömür işleme yer aldı. Göller Bölgesi’nde yer alan Eğirdir, Beyşehir, Akşehir, Burdur gibi göllerin kuruma ve kirlilik tehdidi ile karşı karşıya olduğu belirtilen raporda, şu tespitlere yer verildi:


EĞİRDİR GÖLÜ: Alan üzerindeki tehditlerin başında kontrolsüz sulama suyu alımı ve DSİ’nin çok sayıda sulama projeleri sebebiyle gölün su rejimine yaptığı müdahaleler gelmekte. Gölün su seviyesi son 25 yıl içinde 2,5 metre azaldı.

KOVADA GÖLÜ: Milli Park statüsüne sahip olan Kovada Gölü Havzası, gölden tahliye edilen sular üzerinde kurulu Kovada 1 ve Kovada 2 hidroelektrik santrallerinin tehditi altında.

BURDUR GÖLÜ: Göl mevcut kapasitesinin üçte birini kaybetti. Önleyici bir eylemde bulunulmaması durumunda, tahminlere göre 2040 yılında gölün önemli bir kısmı yok olacak. Yaşadığı tahribatların nedeni, göle yapılan kontrolsüz tarımsal, evsel ve endüstriyel deşarjlardır.

BEYŞEHİR GÖLÜ: Son yıllarda gölün su seviyesi, gölü besleyen yüzey ve yer altı sularının kullanımı nedeniyle önemli derecede düştü. Göl ve göle ulaşan dereler, yakındaki ilçelerden boşaltılan atıklar ve tarım alanlarından gelen sızıntılar nedeniyle kirleniyor.

CHP’NİN ÖNERİLERİ: CHP’li Karaca, göllerin kuruma tehlikesinden kurtulması için yapılması gerekenleri de sıraladığı raporunda şu ifadeleri kullandı: “Sulak alanların yönetim planları, iklim krizi, su fakirliği, biyoçeşitlilik gibi öncelikler gözetilerek yapılmalıdır. Sulu tarım yerine daha az veya hiç su tüketmeyen ürünlerin havza bazında yaygınlaşması gerekmektedir. Kapalı sistem yeme dayalı hayvancılık yerine açık mera hayvancılığının yaygınlaşması gerekmektedir. Atalık tohumların yaygınlaştırılması ve tarım politikalarının doğa dostu uygulamalara dönüştürülmesi gerekmektedir.”