6 muhalefet partisinin imzaladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'ni imzalamasına ilişkin AKP ve MHP'den ilk tepkiler geldi. AKP'li Bülent Turan, "Tek ortak yanları eski Türkiye özlemi" derken, MHP'li İsmail Özemir ise "Türk Milleti’nin elinden Cumhurbaşkanı seçme yetkisini almayı amaçladığını" iddia etti.

6 partinin güçlendirilmiş parlamenter sistemi metnine AKP ve MHP'den ilk tepki

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan ve MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, 6 muhalefet partisinin imzaladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'ni hedef alan açıklamalarda bulundu.

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Demokrasi ve Atılım Partisi temsilcilerinin Meclis’te yaptığı görüşmelerin ardından üzerinde uzlaşılan "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni" 6 siyasi partinin genel başkanının katılımıyla kamuoyuna açıklandı. Metni 6 partiden 6 genel başkan yardımcısının okumasının ardından, muhalefet liderleri mutabakat metnine imza attı.

AKP'li Bülent Turan, muhalefet partilerinin imzaladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni'ne ilişkin muhalefeti hedef aldı.

Twitter'dan açıklama yapan Turan, "6 parti bir araya gelerek kendilerince sistem değişikliği için mutabakat metni imzalıyor İdeolojileri/siyasi görüşleri farklı; ama tek ortak yanları eski TR özlemi! Dünyada hiçbir millet kazanımını geri vermemiştir, teknik olarak zaten mümkün değil (sayı vs). Tarih geri akmaz!" ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir ise, sosyal medya hesabından, "Altı HDP, Üstü CHP partilerin bugün yayınladığı ve 'Türk Milleti’nin elinden Cumhurbaşkanı seçme yetkisini almayı' amaçlayan 48 sayfalık kağıt israfında tek bir yerde dahi Atatürk anılmamış! Tek bir satırda bile Türk Milleti ifadesi kullanılmamış! Aidiyet ve amaç belli değil mi?" ifadelerini kullandı.

Özdemir, şunları söyledi:

"Atatürk ve Türk Milleti’ni kurtuluş olarak görmeyen CHP ve avaneleri bunun yerine sürekli AB’ye atıf yapmış. Ege adaları Yunanistan’a verilsin, Akdeniz’de doğalgaz aranmasın, Türkiye Suriye’den çekilsin; PKK’ya operasyon yapmasın diyen AB, zilletin çaresi olarak sunulmuş.

Türkiye’nin egemenlik haklarına, bağımsızlığına ve milli güvenliğine kasteden eylem ve söylemlerin sahiplerinde çare arayan, bunu da yenilik diye sunmaya kalkan zillet partilerinin durumu, kasabın bıçağını yalayan gamsız ve aciz kurbanın halini birebir yansıtıyor.

Türk Milleti, Cumhurbaşkanı’nı seçme yetkisini kendi eliyle; halk oylaması neticesinde almış, 2018’de de yetkisini kullanmıştır. Millete ait olan yetki, zillet tarafından Türkiye’ye hasım politikalar güdenlerin beklentilerine kurban edilmek istenirken, buna geçit verilmeyecektir."