65 yaş ve üstü kişilere yönelik sürdürülen izolasyonun bir anlamının kalmadığını vurgulayan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Torun, önlemlerin ilk günkü gibi alınması gerektiğinin altını çizdi

'65 yaş üstünün izole edilmesinin bir anlamı kalmadı'

Koronavirüs (Covid-19) sürecinde alınan tedbirlerin kaldırılmasıyla, sokaklardaki hareketlilik arttı. Seyahat kısıtlamasının kaldırılması ile beraber vaka sayısının az olduğu bölge illerinde artış yaşanırken, uzmanlar "normalleşme" adımlarının salgın bulaş riskini arttırdığı görüşünde. Türkiye’de virüsün henüz kontrol altına alınmadığını kaydeden Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Türk Tabipleri Biriliği (TTB) Merkez Konseyi Delegesi Dr. Mustafa Torun, salgının kontrol altına alındığına dair yeterli verinin bulunmadığını söyledi. Salgının ne zamana kadar süreceğine dair ön görüşte bulunmak için sağlıklı verilerin de olmadığının altını çizen Torun, salgının Kasım ve Aralık aylarına kadar sürebileceğini, virüsün ise birkaç yıl daha devam edeceği tahmininde bulundu.

‘EKONOMİK BİR KARAR'

M.A.'dan Zemo Ağgöz'e önlemlerin kaldırılmasını "Ekonomik bir karar" olarak değerlendiren Torun, “Bu kararların doğru olmadığını da bütün bilim kurulları, bilimsel davranan tüm hekim arkadaşlarımız belirtiyor. Ama ilerde nasıl bir tavır alınacağını bilemeyiz. Toplumun kararları alan mercilere karşı güven duyduğunu söylemek ise zor" dedi.

SEYAHAT VAKA SAYISINI ARTTIRACAK

Tedbirlerin gevşetilmesiyle salgının devam edeceğini, ikinci bir dalganın sert olma olasılığının yüksek olduğuna dikkat çeken Torun, "Sanki hiç koronavirüs yokmuş, dünyada pandemi yokmuş gibi davranılıyor. Bu da son derece riskli. Seyahat kısıtlamalarının kaldırılması ile beraber bölge illerinde artışın olduğunu söyleyebiliriz. Seyahat yasağının kaldırılmasıyla en çok vaka görülen İstanbul, İzmir gibi şehirlerden diğer şehirlere yaygın bir şekilde seyahat olacağı için, buralardaki pozitif vakalar diğer şehirlerdeki özellikle yaşlı ve yan hastalığı olan grubu temas olasılığı artacak ve buradaki vaka sayıları daha da artacak. Hiç olmayan yerlerde bile olgu sayıları olursa şaşırmayın, çünkü bu sürpriz olmayacak, görüyoruz bunu. Seyahat trafiği bunu artıracak" şeklinde konuştu.

FİLYASYON ZORLAŞTI

Seyahat kısıtlamasının kaldırılmasıyla filyasyon uygulanmasının zorlaştığına işaret eden Torun, "Filyasyon dediğimiz olay bir disiplin ve önlem gerektirir. Çünkü koruyucu hekimlikte en önemli ögelerden biri filyasyondur. Filyasyonu yapabilmemiz için önceden önlem almak lazım. Böyle bir durumda filyasyon yapmak son derece güçleşti" diye belirtti.

Torun, 65 yaş üstü kişilere yönelik seyahat ve sokağa çıkma yasağı uygulamasının sürdürülmesine dair şunları söyledi: "Topluma sanki 65 yaş üzerindekiler suçlu, 65 yaş üzerindekiler bu virüsün nedeniymiş gibi gösterildi. Bu da son derece insan haklarına aykırı. 65 yaş üstünü izole edip, birlikte yaşadıkları yaş gruplarıyla temas etmiyormuş gibi davranılması çok sakıncalı ve bir anlamı yok. Onu izole ediyorsunuz ama yanındaki insan işe gidiyor ve akşam eve geldiğinde aynı ortamda bulunuyor. Zaten bunun bir anlamı da kalmıyor."

KORUNMA ÖNERİLERİ

Salgınla ilgili henüz çok az bilgi sahibi olunduğunu kaydeden Torun, “normalleşme” ile bulaş riskinin arttığını yineleyerek, "Tedavisi olmayan, aşısı henüz bulunmayan bu hastalıkta en önemlisi korunma" dedi. Torun, virüse karşı sürdürülmesi gereken önlemlere dair şu önerilerde bulundu: "Şuan yeniden sanki korona başlıyormuş gibi davranılmasını öneriyorum. En önemlisi mesafe, maske ve hijyen. Hijyende mutlaka sıvı sabunun kullanılmasını tavsiye ederim. El sabununa ulaşılmadığı durumlarda gün içinde kullanmak için el dezenfektanının olması lazım. Mesafeyi en az 2 metre tutalım. İkincisi maske kullanımı ama biçimsel değil doğru kullanmak lazım. Maskeyi usulüne uygun mutlaka burnu da kapatacak şekilde takmak lazım. Mutlaka cerrahi maske kullanmak lazım. Maskelerin yıkanıp tekrar tekrar kullanılması da doğru değil. Maskeleri sadece 3-4 saat için kullanmak lazım. Maske 3-4 saat kullanıldıktan sonra hijyen kurallarına uygun olarak atık depolarına atılması lazım. Burada da belediyelere iş düşüyor. Maskeler de tıbbi atık muamelesi görmeli. Kullandığımız maskeleri cebimize ya da arabamızın herhangi bir yerine koymamız doğru değil."

LOKANTA VE KAFELERE DAİR ÖNERİLER

Tedbirlerin kaldırılmasıyla lokantaların açılması, "virüs gıdalarla bulaşır mı?" sorusunu tekrar gündeme getirdi. Torun, virüsün mide asidinde yaşamadığını belirterek, “Ama hijyen kurallarına uymadığımız zaman bunun kaynatılmamış gıdalarla bulaşma ihtimali var tabi. Lokantalar kafeler vs. erken açıldı ama yine de bu tür yerlere giderken mümkün mertebe sıcak yemekleri tercih etmek gerekiyor. El hijyenine ve mesafeye son derece dikkat etmek gerekiyor. Maskemizi çıkardığımız zaman da izole bir yerde yemek yememiz lazım. Yan hastalığı olanlara ise bu tür yerlere gitmemesini öneririm” ifadelerini kullandı.