Sakarya’daki havai fişek fabrikasında 7 işçinin can verdiği patlamayla ilgili dava bugün başlıyor. Fabrikada daha önce de patlamaların yaşandığına dikkat çeken avukatlar, sanıkların ‘olası kast’tan yargılanmasını istiyor.

7 işçinin ölümü taksir değil kasıt


Rıfat KIRCI

Sakarya Hendek’teki Büyük Coşkunlar adlı havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de meydana gelen, 7 işçinin yaşamını yitirdiği, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin dava bugün başlıyor. Sakarya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davanın ilk duruşması üç gün sürecek. İddianamenin okunmasıyla başlayacak duruşmaya Covid-19 nedeniyle izleyici alınmayacak. Salonda işçi ailelerini en az 25 avukat temsil edecek. Yaklaşık 300 avukat ise duruşmayı yakından takip ediyor. Sanıkların SEGBİS sistemiyle duruşmaya katılması söz konusu; ancak avukatlar etkin soru sorma haklarını kullanabilmek için buna itiraz ediyor.

BU FABRİKADAKİ ALTINCI PATLAMA

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 27 sayfalık iddianamede, fabrikanın kaçak olarak barut ürettiği, yapıların ruhsatsız olduğu, binalarda ve depolarda gerekenin çok üzerinde üretim malzemesinin bulunduğu, elektrik bağlantılarının özensiz yapıldığı, işçilere daha fazla üretmeleri için baskı uygulandığı vb. bir dizi ihlal sıralanıyor. 5’i tutuklu 7 sanık hakkında ‘bilinçli taksir ile ölüme ve yaralanmaya sebep olma’ suçlamasıyla 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor.


İşçi ailelerinin avukatları ise bu fabrikada daha önce de çok sayıda patlama yaşandığına dikkat çekerek, sanıkların ‘olası kast’ suçlamasıyla yargılanması gerektiğini vurguluyor. BirGün’e konuşan Avukat Saadet Civelek, şöyle diyor: “İddianamede bu fabrikada daha önce gerçekleşen 5 patlamaya yer verilmiş. Biz de buna rağmen aynı fabrikada 6’ncı kez patlama oluyorsa, bunun kasıt olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyoruz.
Öte yandan işçiler fabrikada yoğun bir üretim baskısı olduğunu, bundan dolayı patlamanın meydana geldiğini anlatıyor. Sipariş yetişsin diye işçilere baskı yapılıyor, önlemler bile bile alınmıyor. Kuralsızlığın bu fabrikada kural haline geldiğini görüyoruz. Dolayısıyla sanıkların ‘bilinçli taksir’den değil, ‘olası kast’tan yargılanmasını istiyoruz.”

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) hazırladığı ve 28 Aralık’ta dosyaya eklenen iş kazası tespit raporu da Av. Civelek’in sözlerini destekler nitelikte. Bu raporda işverenin yüzde 95 oranında kusurlu olduğu belirtiliyor. Civelek, söz konusu raporun özellikle tazminat yükümlülüklerinin belirlenmesi açısından önemli olduğunu söylüyor. Öte yandan fabrika yönetimi, işten çıkardığı işçilere henüz kıdem tazminatlarını bile vermiş değil. Hatta patlamada can veren işçilerin yakınlarına bile tazminat ödenmemiş. Ailelerin öncelikli beklentisinin tazminat değil, adalet olduğunu vurgulayan Civelek, “İnsanlar bir hafta sonra cenazeleri çöp poşetlerinde aldılar. Bunun hesabının sorulmasını istiyorlar” diye konuşuyor.

KAMU GÖREVLİLERİ YARGILANMALI

Av. Civelek, fabrika sahibi Ali Rıza Ergenç Coşkun ile fabrikada kimyager olarak çalışan Ahmet Çağırıcı’nın tutuksuz yargılandığına dikkat çekiyor. Fabrikadaki kuralsızlığa göz yuman, denetim görevini gerektiği şekilde yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını aktaran Civelek, “Bu konuda ne takipsizlik kararı verildi ne de bir gelişme oldu. Akıbetini bilemiyoruz. Ama şunu biliyoruz: Eğer denetimler gerektiği gibi yapılsaydı bu patlama meydana gelmezdi, 7 işçi arkadaşımız aramızda olurdu” ifadelerini kullanıyor.

***


BU DAVAYA SAHİP ÇIKALIM

Eğitim Sen, SES, MMO, Mimarlar Odası ve EMO’nun Sakarya temsilcilikleri ile Sakarya Kent Çalışma Derneği, davanın takibi için Hendek Havai Fişek Davası İzleme Komisyonu’nda bir araya geldi. Komisyondan yapılan çağrıda, “Ülkemizde iş cinayetlerinin artık son bulması, benzer felaketlerin Sakarya’da bir daha yaşanmaması için başta emek örgütleri olmak üzere, Sakarya’daki tüm demokratik kitle örgütlerini ve yurttaşlarımızı duruşmaları izlemeye çağırıyoruz” dendi.