Kayseri’de 77 yaşındaki bir adam çalıştığı inşaatta öldü. Kendini bildi bileli çalışıyordu ve 80’ine merdiven dayamışken de şantiyede bekçiydi. Gün yüzü görmeden gitti bu dünyadan. Şanlıurfa’da 7 aylık bebeğin babası inşaatta işe başladığı ilk gün iş cinayetinin kurbanı oldu. Babası, sendikalı olduğu için fabrikadan atılmış, kara listeye alındığı için diğer fabrikalar iş vermemişti.

77 yaşında işçi  ve 7 aylık bebek

7 aylıktan 77’ye…

Aynı sömürü düzeninin, aynı haksızlığın kurbanı iki insan…

Hikmet Sungur

77 yıl önce Kayseri Talas’a bağlı Yamaçlı Köyü’nde doğmuştu. Güzel köydür Yamaçlı. Düz merasını kıvrılarak geçen dere böler. Uzakta Erciyes Dağı bütün ihtişamıyla görünür. Bu güzelliğin içinde yoksul, kalabalık bir ailedendi Hikmet Sungur. Ne toprakları vardı ne de hayvanları, zordu hayatları. Hikmet Sungur köyünde ve çevre köylerde başkalarının hayvanlarına çobanlık yapıyordu.

Evlendi, 4 kızı, 4 oğlu oldu. Çobanlıkla 8 çocuğa nasıl baksın. Erciyes manzarasını, dereyi, yeşil meraları çok severdi ama şehre gitmek zorundaydı. Köydeki evini sattı. Doğaya düşkün adam Kayseri’deki inşaatlarda, çimentonun, tuğlanın, betonun içinde çalışmaya başladı. Sigortalı, sürekli iş bulmak imkânsızdı. Ağır işlerde üç kuruş yevmiye ile çalışarak çocuklarını büyüttü.

70 YAŞINDA EMEKLİLİK İÇİN ÇALIŞTI

Onlarca yıl; yoksulluğa karşı alın teriyle verilmiş amansız bir savaştı. Evlatları evlendi, torunları doğdu ama rahat edeceği günlerden halen uzaktı. Çoğu zaman kayıtsız, sigortasız çalıştırılmıştı. 70 yaşına merdiven dayamışken emekli olabilmek için inşaatlarda çalışıyor, köyüne kesin dönüş hayalleri kuruyordu.

Nihayet emekli oldu ama evinin olmadığı köyüne nasıl dönsün. Türkiye’deki binlerce emekli gibi o da yaşlı bedenine rağmen iş arıyordu. Melikgazi’deki 14 katlı bina inşaatında gece bekçisi olarak çalışmaya başladı. ‘Ultra lüks daireler’ geceleri ona emanetti.

77-yasinda-isci-ve-7-aylik-bebek-998978-1.
Hikmet Sungur

31 Mart 2022 günü işçiler mesaiye başladı ama yaşlı bekçi ortalıkta yoktu. Saatler sonra bir işçi, asansör boşluğunda onu gördü. 77 yaşındaki adam, düşerek hayatını kaybetmişti.

Hikmet Sungur, hep dönmeyi hayal ettiği köyüne önceki gün cenaze aracıyla getirildi. Büyükşehirlere göç etmiş çocukları, torunları da gelmişti. Tabutunu omuzladılar. Görkemli Erciyes Dağı’na bakan köy mezarlığına günyüzü görmemiş emekçi gömüldü.

BEBEĞİN İŞÇİ BABASI

7 ay önce Urfa Eyyübiye’de bir erkek bebek dünyaya gelmişti. 5 yaşında ablası, 3 yaşında da bir ağabeyi vardı. Babası Sedat Aslan 29 yaşındaydı, Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) ‘Zara’ markası için üretim yapan Uğur Tekstil Fabrikası’nda çalışıyordu. Makineciydi, dikimde çalışıyordu ama ustabaşı ne derse o yapılırdı fabrikada. Dev makinelerin aralıksız dikiş, kesim sesleri arasında kimi zaman ürünleri toplar kimi zaman kumaş parçalarını taşırdı. Üretim baskısı vardı işçilerin üzerinde. Çoğu zaman molaya çıkmalarına bile izin verilmiyordu. Ustabaşının istediğinden az ürün çıkartanlar hemen işten atılmakla tehdit ediliyordu.

77-yasinda-isci-ve-7-aylik-bebek-998980-1.
Sedat Aslan

Bebek dünyaya geldiğinde…

Fabrikada bazı işçiler, DİSK Tekstil’e üye olmuştu. “Birlik olursak haklarımızı alır, patronun insafında bir hayata mahkûm olmayız” diyorlardı.

Sedat’ın da aklına yatmıştı bu sözler. Eylül 2021’de Uğur Tekstil’deki 300 işçiden 160’ının üye olduğu sendika fabrikada yetki aldı. Sedat Aslan’ın da arasında olduğu işçiler sürekli sendikadan istifa etmezlerse işten atılmakla tehdit ediliyordu.

Fabrikanın patronu Hayri Uğur sendikanın yetkisini tanımadı.

Aslında daha önce çok ilginç bir tezgâhla gündeme gelmişti Mersinli patron.

2018 yılında 29 yıllık eşi ona bir dava açmış ve şöyle suçlamıştı:

“FETÖ operasyonuyla mal varlığına el konulabileceğini söyleyerek ‘Göstermelik boşanalım’ dedi. Avukatına vekalet verdirdi. 5 dakikalık celsede boşandık bizi ABD’ye gönderdi. Ama hemen 5 yıllık yasak aşkıyla evlendi. 200 milyon liralık varlığımızı üzerine geçirdi.”

İşte bu patron sendika yetki alınca tüm işçileri çıkartıp fabrikayı kapattığını açıkladı.

Bebek 2 aylıkken

Babası artık işe değil, fabrika önündeki direnişe gidiyordu. Birikmiş paraları yoktu, bebeğin maması, bezi yüzde 100 zamlanmıştı. Her ay katlanan evin faturalarına, her gün zamlanan market alışverişine genç baba nasıl yetişsin.

Bebek 3 aylık olduğunda…

Patron sendikayla görüşmeyi kabul etti. 1 Kasım 2021’de Sedat Aslan ve arkadaşları işbaşı yaptı ancak patronun farklı bir planı vardı. 18 gün sonra 97 işçi yeniden işten çıkarıldı. Jandarmalar arasında fabrikadan çıkarılan işçilerden biri Sedat Aslan’dı.

PATRONLARIN KARA LİSTESİ

Bebek 4 aylıkken…

Devlet teşvikleri nedeniyle Şanlıurfa OSB’de fabrika kuran ve çoğu başka şehirden patronlar endişelenmişti. 97 işçinin isimleri yazılı bir kara liste hazırladılar. Bu işçileri fabrikalar işe almayacaktı, hatta taşeron iş yaptırdıkları küçük atölyelere bile kara listeyi gönderdiler.

Bebek 5 aylık olduğunda…

Sedat Aslan, OSB’deki fabrikalara iş başvurusu yapıyor ve bütün kapılar yüzüne kapanıyordu. Oysa usta bir makineciydi, normalde kolay iş bulurdu.

Bu sırada patron, sendika tazminat hakkından ve açtıkları davadan vazgeçenleri tekrar işe alacağını söyleyerek direnişi kırmak için hamlesini yaptı. Direnenlerin sayısı her geçen gün azaldı. Sedat Aslan, davasını çekmeyen 35 işçi arasındaydı.

Bebek 6 aylıkken…

Genç baba, fırında, inşaatlarda günlük yevmiyelerle çalışmaya başlamıştı. Evine ekmek götürmeliydi. Bir yandan da fabrika önündeki eylemlere katılıyordu.

26 Mart günü, Uluslararası Sendika ve Zara markasından haber geldi. Patron Hayri Uğur’un taleplerini kabul ettiği ve 1 Nisan’da işe alınacakları söylenmişti.

Sedat Aslan yine de aybaşına kadar günü birlik çalışmak zorundaydı. OSB’deki bir fabrikanın çatısında onarım işine girdi. Bu işte ilk günüydü. Çatıda dengesini kaybederek yüksekten düştü ve hayatını kaybetti.

Bebek 7 aylıktı

Kısacık hayatına babasının sendika mücadelesi ve sonunda babasızlık sığdı.

1 Nisan’da işçiler fabrikaya gitti, bu kez yanlarında Sedat Aslan yoktu. Güvenlik noktasında bütün gün bekletildiler. Zara’nın ve uluslararası sendikanın güvence vermesine karşın fabrikaya alınmadılar ve işe girişleri yapılmadan geri gönderildiler.

Patronun tezgâhı bitmiyordu.