20 işçinin can verdiği Ostim ve İvedik katliamlarının üzerinden 9 yıl geçti. Ankara İSİG Meclisi: Unutmadık, unutturmayacağız! Adalet istiyoruz

9 yıl geçti, adalet yok

EMEK SERVİSİ

Ankara Ostim ve İvedik Organize Sanayi Bölgelerinde aynı gün peş peşe yaşanan, 20 işçinin hayatını kaybettiği patlamaların üzerinden 9 yıl geçti. Adalet yerini bulmadı. Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, “Ostim ve İvedik katliamları işçilerin canı ve emeği üzerinde yükselen sömürü düzeninin ispatıdır, unutturmayacağız!” açıklaması yaptı.

Ostim Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (OSB) Hidrolik İmalat’ta 3 Şubat 2011’de patlama olmuş, aynı gün İvedik Organize Sanayi Bölgesi’ndeki Metsan adlı işyerinde bir patlama daha meydana gelmişti. İki OSB’de toplam 20 işçi hayatını kaybetmiş, 53 işçi yaralanmıştı. Yapılan incelemelerde işyerlerinin ruhsatsız olduğu, patlamaya neden olan tüplerin depolanması ve denetimine ilişkin mevzuat hükümlerinin hiçbirine uyulmadığı, patronların işçileri korumak için hiçbir önlem almadığı ortaya çıkmıştı.

KAMUYA DOKUNULMADI

Ankara İSİG Meclisi, katliamların 9’uncu yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, yargı sürecinde yaşanan adaletsizliklere dikkat çekti:

“Ostim ve İvedik Katliamı’nın yargı süreci, Türkiye’de iş cinayetlerinin üzerinin nasıl örtülmek istendiğini bir kez daha gösterdi. Dava süreci, 4-5 kişi üzerinden, düşük miktarlı ve taksitli para cezasıyla geçiştirilmeye çalışıldı. Mahkeme yalnız 5 sanık hakkında hüküm verdi, diğer 13 sanık beraat etti. Katliamda kamunun sorumluluğu ortadayken, dava sürecinde sorumlu kamu kurumları hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Dönemin Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetimi, Yenimahalle Belediyesi yönetimi, İvedik OSB Yönetimi, Ostim OSB Yönetimi, Bilim Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na olayla ilgili herhangi bir kusur yüklenemeyeceği yönünde görüş bildirildi. Şu anda, kamu görevlileri açısından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi süreci işliyor.”

ADALET İSTİYORUZ!

Açıklamada, Ostim ve İvedik’teki patlamaların ‘kaza’ olmadığının altı çizilerek, “Aksine bu çalışma rejimi, bu sömürü düzeni bilinçli politik tercihlerin bir sonucu olarak işçilerin yaşam hakkını, sağlıklı ve güvenli çalışma hakkını elinden alıyor. Ostim ve İvedik için adalet istiyoruz ve biliyoruz ki Ostim ve İvedik için adalet istemek, aynı zamanda yeni katliamların olmaması için mücadele etmeyi de gerektirir. Bu yüzden de mücadelemiz sürecek” dendi.

Çağrımız VarÇağrımız Var