ABD ile ilişkilerin bozulmasının ardından AKP’nin dümeni AB’ye kırmasını dış politik uzmanı Semih İdiz değerlendirdi: Avrupa, Türkiye’nin öneminin farkında. Önümüzdeki günlerde önemli açılımlar olabilir

AB’ye yaklaşarak denge kuruluyor

YAĞMUR ÖZTÜRK

ABD ile uzun bir süredir yaşanan gerilimin rahip Andrew Brunson üzerinden patlak vermesi üzerine Erdoğan yönetimi, dümeni daha önce kriz yaşadığı Avrupa Birliği’ne (AB) kırdı. AB liderleriyle yapılan görüşmeler, karşılıklı verilen sıcak mesajlar, Yunan askerlerle, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Temsilcisi Taner Kılıç’ın bırakılması gibi Brüksel’i memnun edecek adımlar peşi sıra atıldı. Avrupa’ya olumlu mesajlar veren Türkiye, ABD ile bozulan ilişkisini AB ile onarmaya çalışıyor. ABD ile “ticaret savaşları” ve NATO’ya mali katkı üzerinden derin bir kriz yaşayan AB de Ankara ile ilişkilerin yeniden düzelmesinden yana. Ankara-Brüksel hattında atılan bu karşılıklı adımları ve önümüzdeki süreçte bizi neler beklediğini dış politika uzmanı yazar Semih İdiz ile konuştuk.

AB ile ABD arasında denge politikası

Ankara’nın bu zikzaklı politikasının geçmişten bu yana hep böyle olduğunu söyleyen İdiz, Amerika ile ilişkiler iyiyse Avrupa ile kötü olduğunu, Avrupa ile iyiyse Amerika ile kötü olduğunu hatırlatarak, “Türkiye dış politikasında bu iki unsur hep bir denge faktörü olarak kullanıldı. Geçmişe baktığımızda da gayet net bir şekilde görüyoruz. Geçici bir çözümdür diyemeyiz ama Türkiye bunu diplomatik enstrüman olarak kullanıyor” dedi.

İlişkilerin düzelmesi AB’nin de yararına

İdiz, Avrupa’nın Türkiye’nin öneminin farkında olduğunu ve Türkiye’nin etrafında kenetlenmese bile yine de şu anda Türkiye’nin işine yarayacak mesajlar verdiğini belirtti: “Önümüzdeki dönemde AB’den birtakım olumlu açılımlar olabilir. Son birkaç aydır yaşanan olumsuzlukların aşılması yönünde adımlar atılabilir. Tabii bu arada arka planı unutmamak lazım. Özellikle Trump’ın son Avrupa ziyaretinden ve NATO’da verdiği mesajlardan sonra Avrupa’nın da ABD ile ilişkileri çok iyi gitmiyor. Onun için Trump, Avrupa ile Türkiye’yi bir anlamda birbirine yakınlaştırıyor.”

İlişkilerin bir süre daha böyle gideceğini aktaran İdiz, bunun sebebini şöyle açıkladı: “İlişkiler derin biliyorsunuz. Hem Avrupa ile ilişkilerimiz çok eskiye dayanıyor hem de bunun da ötesinde karşılıklı olarak çok büyük ticari çıkarlar var. Türkiye’deki ekonomik kriz, Avrupa’yı çok yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin ekonomik krize girmesi özellikle İspanyol, İtalyan ve Fransız bankalarını etkiler. Bu bankalar ve bu ülkeler Türkiye’nin krize girmemesi için çabalıyorlar. Yani yeni açılımlar sağlanırsa bu böyle devam edebilir hatta Türkiye-Avrupa ilişkilerini olumlu bir mecraya da sokabilir.”

‘Karşılıklı güzellemeler gelebilir’

İdiz, Avrupa ile yakınlaşmanın tüm sorunların çözümü demek olmadığını, Türkiye ve AB arasında da büyük sorunlar olduğunu, fakat bu dönemde iki tarafın da bu sorunları aşma iradesi gösterdiğini belirtti: “Türkiye’nin Avrupa’dan münferit ülkelerle de sorunları olduğunu atlamamak gerekir. Daha düne kadar Almanya’yla Hollanda’yla yaşananları biliyoruz. Ama sorunları aşmak için adımlar geliyor. Bunun önemli bir göstergesi de mesela Brunson’ı bırakmayan Türkiye’nin, beklenmedik bir şekilde gazeteci Deniz Yücel’i bırakmış olması. Onun için Avrupa ve Türkiye karşılıklı güzellemeler yapabilirler önümüzdeki dönemde.”

‘ABD’yle büyü bozuldu’

ABD ile ilişkilerin biraz zaman ve çaba gerektirdiğini ve bunun diğer krizlere benzemediğini ifade eden İdiz, “Bugünden yarına olacağını zannetmiyorum. Çünkü bu daha önce öngörmediğimiz türden bir krizdi. Kıbrıs operasyonu sırasında da böyle bir kriz yaşanmıştı ama bu kadar derin değildi. Bu sefer daha çok yapısal bir kriz var. Kıbrıs operasyonu zamanında arka planda soğuk savaş devam ediyordu ve Türkiye’nin NATO üyeliği önemliydi. Türkiye için de Amerika olan ilişkiler önemliydi. Çünkü Rusya’dan bir tehdit algısı vardı Türkiye’nin. Ama bütün bu arka plan değişti şu anda. İki ülkenin stratejik çıkarları pek örtüşmüyor. Bunu Suriye’de de görüyoruz. Muhtemelen başka yerlerde de göreceğiz. Onun için bugünden yarına Türkiye-ABD ilişkilerinin düzelmesini pek beklemiyorum. Ama iki taraf da bunu kontrol altında tutmaya çalışacaktır. Çünkü stratejik anlamda yine de her şeye rağmen bir iç içe girmişlik var. İncirlik Üssü’nden tutun, Türkiye’nin savunma sanayisinin ve tedariklerinin ağırlıklı olarak Amerika’ya bağımlı olması gibi nedenlerden dolayı kontrol altında tutulmaya çalışılacaktır. Ama eski ilişkilerdeki büyü bozuldu, orası muhakkak” şeklinde konuştu.