ABD 200 yıldan fazladır tokat yiyor
İngilizlere, Amerika yerlilerine, Tayvanlı Aborjinlere, Bolşeviklere, Kübalılara, Vietnamlılara… ABD 200 yıldır sürekli yeniliyor. Afganistan’dan çekilmesi yenilgiyse bile asla Taliban’ın zaferi değildir. Zafer dediğin ABD’lilere karşı yerlilerin ya da Bolşeviklerin kazandığına benzer.

Mehmet Erdem
Hiç de öyle çarpışarak, kurşun atarak zafer kazanmış değil Taliban. Nasyonalsosyalist molla dilediği kadar tersini söylesin, yıllara varan anlaşmalar, vaatler, karşılıklı tavizler sonucu, stratejik olarak orada kalmasına da gerek olmayan ABD ile müttefikleri tası tarağı toplayıp def oldular ülkeden. Daha iyi bir Afganistan yaratamamışlardı, daha iyi bir Afganistan da bırakmış değiller geride. Bu güzel ancak talihsiz ülkede ilkeller ile karşıtları arasındaki kavga sürecek, sonunda kadınlar öncülüğünde halk kazanacak. Geç belki ama mutlaka olacak.
Bir yanıyla ABD için elbette yenilgi tabii. Buna da pek aldırdığı yok, çünkü başka strejik hınzırlıkların peşinde ABD. O nedenle "yenildi, kaçtı" gibi suçlamalara aldırmadan kalması için hiç bir gerekçenin bulunmadığı ülkeden çıkması "kendi istediği bir yenilgidir" olsa olsa.
Bir yerde sordular, söyledim, "ABD 60 yıldır yeniliyor" diye. Ettiğim laf doğruydu ama zamanı kısa tutmuşum meğer. Kendi sözlerimi kontrol edeyim diye şöyle bir araştırınca 60 yıl ne kelime, 200 yıldır sürekli yenilen bir ABD olduğunu gördüm. Şu yıllarda, "süper güç" olsa da artık başka güçlerle paylaşıyor dünyayı, bu nedenledir ki hegemonyasını yitirmiş bir "kağıttan kaplan" durumunda ABD. Neden hep yenildiğini araştırmak lazım tabii ama onu başka birilerine bırakıp şu meşhur yenilgilerinden söz edelim.
İNGİLİZLERE DE YERLİLERE DE
Dönemin büyük emperyalist gücü İngiltere'ye, deniz haklarını ihlal ettiği için savaş açmıştı ABD. 1812-1814 arası iki yıl sürmüş bir savaştır bu. Tabii o dönem öyle süper güç falan değildir, üstelik Kanada İngiliz kuvvetlerine destek de vermişti. Sonunda iki ülke anlaşma imzalamış ancak İngiltere sömürge dönemindeki sınırlarına yeniden kavuşmuştu. ABD'lilere bu savaştan çıkan kahramanlara edebiyatında yer vermekten başka bir iş kalmamıştı.
Powder River Savaşı diye bilinir; 17 Mart 1876'da günümüz ABD'sinin Montana eyaletinde gerçekleşmişti. Cheyenne yerlilerinin kampına yapılan saldırıda yerliler yüzlerce ABD'li saldırganı öldürünce çok utandı Amerikan Genelkurmayı. Bu savaş özellikle yerliler açısından önemliydi, daha sonraki taleplerinde ciddi bir güven kazandırdı bu zafer. ABD saldırısını yöneten Albay Reynolds, birkaç ABD askerini savaş alanında bırakıp tüydüğü için ülke askeri tarihinde pek de hayırla söz edilmez ondan.
Saldırıya verilen adın güzelliğine bakar mısınız? Kızıl Bulut Savaşı. ABD güçleri 1866 ile 1868 yılları arasında Bighorn Dağları ile Black Hills arasındaki, şu anda Wyoming olarak bilinen Pudra Nehri bölgesinin bazı bölümlerini yerlilerin elinden almak için çullanınca Lakota Siyuları üstünlük kazanınca imzalanan Fort Laramie Antlaşması uyarınca Powder Nehri Ülkesi üzerinde yasal kontrolü elinde tutmayı başardı. Ancak yerlilerin bu zaferi sadece 8 yıl sürebildi. Ardından, Büyük Siyu Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte Powder River County, sonunda ABD kuvvetleri tarafından ele geçirildi.
ABD Donanmasının en büyük başarısızlıklarından biri 1867'deki Formosa Seferi'dir. Paiwan Savaşı olarak da adlandırılır. ABD Paiwan yerlilerini yenmek için ayağa kalkmıştı yine. Tayvanlı Aborjinler, ABD gemilerini Formosa (günümüzde Tayvan) kıyılarında batırdılar. ABD Donanması Formosa'dan geri çekildi tabii. İkinci Samoa Savaşı denilen kapışma da 1 Nisan 1899'da yaşandı. Önemlidir haliyle. Amerikan kuvvetleri, Samoalı isyancılara yenildi.
BOLŞEVİKLERDEN YENEN TOKAT
1917 Ekim Devrimi'nden sonra 1918'de başlayan Rusya iç savaşına ABD de diğer müttefiklerle birlikte dahil oldu. Bolşevik karşıtı "Beyaz" kuvvetlere destek verdi ABD ile ortakları ama Kızıl Ordu karşısında ağır yenilgi aldı. Bolşevik devrimci ordu gerici Beyaz Ordu'yu bertaraf etti. ABD de kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp döndü kıtasına.
Kore savaşında da yenildi ABD. Kore Savaşı 1950-1953 arası yapıldı. Adnan Menderes liderliğindeki Türkiye hükümeti de bu savaşta ABD safında yer aldı malum. Başta ABD olmak üzere Birleşmiş Milletler güçleri, tehdit altında olduğu iddiasıyla Güney Kore'ye destek vererek müdahale etti. Çin Kuzey Kore ile müttefik olarak savaşta yer aldı. Savaş sonunda, Kuzey Kore ile Güney Kore arasında herhangi bir barış olmadı. Birleşmiş Milletler'in ilk iki Kore devletini birleştirme hedefine hiçbir zaman ulaşılamadı. ABD'nin silah zoruyla sonuç alamadığı bir savaştır bu da.
Küba'ya karşı 60 yıldır kini bitmeyen ABD'nin Küba kıyılarına 1961'de yaptığı, çok sayıda askerini kaybettiği Domuzlar Körfezi çıkarması da büyük yenilgilerinden biridir. Fidel Castro ile yoldaşları sadece üç gün içinde ABD saldırganlarını perişan etmişti. Vietnam Savaşı'nı söylemeye gerek yok. Tarihin en büyük zaferlerinden birine imza atan Vietnamlı yurtseverler ABD'ye tüm zamanların en büyük yenilgilerinden birini tattırmıştı.
Irak'ta, Suriye'de, Panama'da tüm gücüne rağmen sonuç alamayışı da ayrı bir yazının konusu olur. Nasyonalsosyalist mollanın ABD'nin yenildiğini söylemesi, "yenilginin" hazırlanmış, kabul edilmiş bir yenilgi olduğunu görmemesinden ötürü dikkate alınmaz. Afganistan'da 20 yıldır para harcayan, Soğuk Savaş dönemine ait bir güç kazanma kavgasının alanı olan Afganistan'da kalması için hiçbir nedeni olmayan bir gücün geri çekilmesi eh hadi yenilgi olsun ama asla Taliban'ın zaferi değildir. Zafer dediğin ABD'lilere karşı yerlilerin ya da Bolşeviklerin kazandığına benzer.
Al takke ver külahla kazanılan zafer yoktur tabii.