ABD aceleci Avrupa korku içinde
İtalya, Fransa ve İspanya kademeli olarak salgın sonrası hayata hazırlanırken, ABD’nin özgüvenini hayretle izliyorlar

BARBIE LATZA NADEAU
Çeviren: Fatih Kıyman
Sıkı karantina önlemleriyle aylar geçiren bazı Avrupa ülkeleri, ekonomilerini kademeli olarak açmaya hazırlanıyor. Fakat bunu yaparken bilimi rehber ediniyor, bolca test yapıyor ve ‘temas izleme’ yöntemine ağırlık veriyorlar. Tabii herkes plajlara koşmuyor. Bir şeyler yanlış giderse, eve kapanmanın tekrar mecburiyet haline gelebileceğini de herkes kavrıyor.
Trump yönetimi ise adeta tam tersini yapıyor. Hastalığın günlük yayılım hızı bazı eyaletlerde artmayı sürdürüyor, fakat yönetim ‘kısa ve acısız’ normalleşme yöntemini savunuyor. İtalya’da fabrikalar ve şantiyeler bugün faaliyete dönecek. Restoranlar eve servis usulü hizmet verebilecek. Böylece 4 buçuk milyon kadar insan işine dönmüş olacak. Kimi insan ailesini ve sevdiklerini ziyaret etme şansı bulacak. Fakat toplu yemekler evlerde dahi bir süre daha yasak.
KADEMELİ GÖZLEM
Bu aşama iki hafta gözlemlenecek ve yeni vaka sayısına artış görülmezse perakende mağazalar sıkı önlemler ile faaliyete girebilecek. Önlemler arasında, müşterilerin denedikleri kıyafet ve ayakkabıları her denemeden sonra sterilize etmek olacak. 1 Haziran geldiğinde (hâlâ vaka sayısında artış görülmezse) restoranlar müşterileri dışarıda oturtabilecek, kuaförler ve masaj salonları randevuyla müşteri kabul edebilecek. Spor salonları ve yüzme havuzları ise bir süre daha kapalı kalacak.
Fransa’da insanlar salgın sonrası dünyaya 11 Mayıs’ta adım atacak. Fakat orada da gevşeme ‘oldubitti’ usulü olmayacak. İtalya gibi Fransa da belli aşamalar izleyecek. Her bir adım veriler ve bilim ışığında planlanacak. Ülke, 11 Mayıs itibarıyla haftalık 700 bin test sayısını yakalamış olmayı planlıyor. Karşılaştırdığımızda, nüfusu Fransa’nın beş katı olan ABD’de test sayısının günde 200 bin civarında olduğunu görüyoruz.
Fransa’da 11 Mayıs’ta kuaförler ve berberler açılabilecek ancak herkes maske ve eldiven takacak. Sosyal mesafenin korunması için ilgili toplu taşıma düzenlemeleri yapılacak. Bazı okullar açılacak fakat öğrenci yoğunluğu sınıf başına 15 öğrenciyle sınırlanacak. Ülke, salgın riski ve sağlık hizmetleri kapasitesi açılarından ‘yeşil’ ya da ‘kırmızı’ bölgelere ayrılacak. Bölgeler arasında serbest ulaşım hemen mümkün olmayacak ve durum kötüye giderse önlemler tekrar sıkılaştırılacak.
İspanya da bugün itibarıyla kısmi gevşemeye gidecek. Dört adımdan oluşan plana göre, ilk adımda kuaförler ve benzeri işletmeler randevuyla müşteri kabul edebilecek. Restoranlar ve diğer hizmetler eve servis yöntemiyle faaliyete dönebilecek. 11 Mayıs’tan sonra barlar açık havada müşteri kabul edebilecek ancak azami üçte bir kapasiteyle çalışabilecek. İspanya da geçiş dönemini bolca test yaparak izleyecek. İkinci bir salgın dalgası tehlikesi tespit edilirse tekrar karantina uygulaması başlayacağı bilgisi de halka şimdiden duyuruldu.
ABD UMURSAMIYOR
ABD’de ise bazı eyaletlerde bowling ve pizza salonları şu an bile dolup taşıyor. Küresel salgın bir film konusuymuş ya da başkasının problemiymiş gibi hayat devam ediyor. ABD ile kıyaslanabilecek tek Avrupa ülkesi İsveç. İsveç’te resmi karantina uygulaması yapılmasa da insanlar gönüllü olarak sosyal mesafe kurallarına uyuyor. Buna rağmen, salgın verileri paylaşan Worldometer sitesine göre İskandinav ülkeleri arasında en yüksek salgın oranları İsveç’te görülüyor.
Başkan Yardımcısı Mike Pence’in dahi maske takmaktan imtina ettiği ABD’den farklı olarak, Avrupalıların gittikleri her yerde maske takması zorunlu olacak. Maskeler süpermarket raflarında ve eczanelerde sıkı fiyat denetimleri ile satışa sunuldu bile. Çoğu Avrupa ülkesi, insanların sağlığını güvenceye almak için maske üretimine devlet teşviki veriyor ya da ücretsiz olarak dağıtıyor.
EVDEN ÇALIŞANLAR
Avrupa’da birçok medya organı Georgia eyaletinde barbekü yapan ya da Florida’nın plajlarında koşan insanların fotoğraflarını alay konusu yaptı. Fakat Avrupa’da da normalde dönüşün çok uzun sürdüğü görüşünde olan insanlar bolca var. Sesi en gür çıkanlar işini evden yürütmesinde sorun olmayıp, evde yemek yapmaktan sıkılan ya da saç boyası zamanı gelenler. İtalya’da bazı geleneksel restoranların masa servisi yerine paket servis uygulamasına geçmeye direndiklerini gördük. Dolayısıyla bu işletmelerin sıkıntılarına ne derece duyarlı olmamız gerektiği de tartışma konusu.
Bu haftadan itibaren evden çalışması mümkün olmayan milyonlarca Avrupalının işe döndüğünü göreceğiz. İnşaat ve moda gibi sektörler tekrar hayata dönecek fakat turizm gibi bazı sektörler bu kâbusu nasıl atlatacak hâlâ büyük bir soru işareti. Yunanistan turizm bakanlığı Temmuz ayı itibarıyla ülkeye turist kabul edeceklerini, ancak ülkeye giriş yapmak isteyenlerde test yaptırmış olma koşulu arayacaklarını açıkladı.
Ancak Avrupa geneline baktığımızda konunun ‘asgari önlemlerden’ çok daha fazlası olduğunu ve turizm endüstrisinde dahi ‘erken gevşeme’ endişesi olduğunu, ikinci bir dalga yaşanması halinde kitle turizmi ve uluslararası seyahat sektörlerinde yaşanacak derin tedirginliği görüyoruz.
Salgına verilen küresel tepkinin belki de en güç yanı şu ki kimin iyi, kimin kötü yaptığını bilmiyoruz; kimin aceleci, kimin fazla temkinli davrandığını bilemiyoruz.
Kaynak: Daily Beast