Prof. Dr. Serhat Güvenç: Krizli ilişkiler nedeniyle ABD, artık Türkiye’ye değil ikinci en iyi seçenek olan Yunanistan’a yatırım yapıyor. Uzun süredir kullanılmayan İncirlik’e karşı Ürdün’den Yunanistan’a, Bulgaristan’dan Romanya’ya kadar uzanan bir hatta alternatifler oluşturuldu. ABD artık Türkiye’siz iş yapmayı öğrendi, böyle de devam edecek.  Rusya ile ABD arasında gidip gelen iktidarın dengeleme yapabilmesi için bir manevra alanının bulunması lazım.  Artık öyle bir manevra alanı yok. Türkiye bir tercih noktasına itiliyor.

ABD, Ankara’ya karşı Atina’ya yatırım yapıyor

İbrahim VARLI

ABD ile Yunanistan arasında son dönemlerde artan askeri yakınlaşma dikkat çekici. İki ülke arasındaki Savunma İşbirliği Anlaşması beş yıllığına yenilenerek genişletildi. Anlaşma uyarınca Yunanistan, Türkiye sınırındaki Dedeağaç Üssü ve Girit Adası’ndaki Suda Üssü de dahil olmak üzere, ülkede daha fazla ABD askerinin konuşlandırılmasına izin verdi. Dedeağaç Üssü’nü genişletme kararıyla birlikte ABD’nin geniş çaplı askeri sevkıyatı sürüyor. Ankara, ABD’nin Dedeağaç’a yaptığı sevkiyatlara tepkili. ABD’nin Dedeağaç sevkıyatı Romanya ve Bulgaristan üzerinden Balkanlar’a, oradan da Doğu Avrupa ve Baltıklar’a uzanan hatta Rusya’ya karşı bir çevreleme girişiminin de parçası. Türkiye’nin de merkezinde olduğu bu strateji jeopolitik krizin habercisi. Tüm bu yaşananları konunun uzmanlarından Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serhat Güvenç ile konuştuk.


ABD, ATİNA'YI YEDEKLİYOR

ABD-Yunanistan arasındaki yakınlaşmayı nasıl okumalı?

İki ülke arasında son dönemlerde özellikle askeri alanda büyük bir yakınlaşma var. Yunanistan’da Amerikan askeri varlığı alışılmadık ölçüde arttı, artıyor da. Bu yeni bir durum. Ülkede Albaylar Cuntası’ndan bu yana geleneksel olarak Amerikan varlığına bir alerji var. Kamuoyu cuntanın arkasında Amerika’yı görür. Amerika’ya ilişkin algı pek parlak değil. Bugüne dek de Amerikan başkanlarının Yunanistan’a ziyareti bile sorun olurdu. Şimdi yepyeni bir durumla karşı karşıyayız.

Nedir bu yeni durum?
Türkiye açısından kafayı karıştıran ilk kez Yunanistan’da bu kadar büyük Amerikan askeri varlığının oluşması. Bunun birkaç nedeni var. Doğu Akdeniz’de Rus varlığı Amerika’nın Akdeniz’e dönmesinin de yolunu açtı. Bu yeni bir şey değil. Şimdi durum değişti. Rusya’nın yanın da bir de Çin var. Dolayısıyla Amerika hâkim bir konuşlanmaya ihtiyaç duyuyor. Türk-Amerikan ilişkilerinin gelgitli bir karaktere sahip olması nedeniyle Amerika da ikinci en iyi seçenek olan Yunanistan’a yönelmeye başladı.

Bunda ABD ile yaşanan dönemsel anlaşmazlığın payı ne?
Türkiye’de de her daim yoğun bir Amerikan karşıtlığı söz konusu. I. Körfez Savaşı sırasında Turgut Özal, Amerikan’ın taleplerinin karşılanmasında çok önemli bir rol oynadı. Özal, Cumhurbaşkanı olmasa Türkiye İncirlik’in, Türk hava sahasının kullanılmasına karşı belki çok daha kısıtlayıcı tedbirler alacaktı. Bunun örneğini 1 Mart 2003’te de gördük. Soğuk Savaş’tan beri Türkiye ve Amerika arasındaki makas açılıyor. Günümüzde bu katmerlendi. Özellikle de Arap Baharı’nın Suriye’ye sıçraması sonrası Washington ile bölgesel politikaların uygulanmasındaki anlaşmazlık nedeniyle ilişkilerin daha derin krizlere girdiğini görüyoruz. Amerikan askeri varlığının Türkiye’de veya komşularında bulunmasına ülke sathında ciddi bir tepki var.

İNCİRLİK’E ALTERNATİF Yunanistan’da İncirlik benzeri bir üs mü oluşturuluyor?
ABD uzun süredir İncirlik’i kullanmıyor. Ürdün’den Yunanistan’a, Bulgaristan’dan Romanya’ya kadar uzanan bir hatta yaklaşık üç yıl içerisinde İncirlik’in alternatiflerini oluşturdu. Artık İncirlik’in hayati bir önemi yok. İncirlik diğer yerlere kıyasla Ortadoğu’ya kolay ve düşük maliyetli ulaşım sağlıyor. İncirli’yi kullanarak Ortadoğu’ya ulaşmaya çalışırken Türkiye’nin talepleri çok daha yüksek oluyor. Dolayısıyla Washington siyaseten daha uyumlu partnerle iş yapmayı yeğliyor. İncirlik üssü tamamen kapatılsa dahi Türkiye’nin sağladığı coğrafi imkânlara dayanmaksızın iş yapabilecek duruma geldi. İncirlik ilişkilerin merkezinde yer alıyor demek artık doğru değil.

Bu çevreleme karşısında Rusya’nın hamlesi ne olur?
ABD’nin çevreleme hamlesine karşılık Rusya da bir hat çekerek jeopolitik bir kuşak oluşturdu. Bu jeopolitik kuşağı da S-400 gibi araçlarla tahkim etti. NATO ve ABD’yi kısıtlamak için kurduğu bu kuşağın bir halkası da Türkiye. ABD’nin kafasının bir tarafında Çin’in Balkanlar’a ve Doğu Avrupa’ya uzanan nüfusunu da bir şekilde sınırlamak var. Kuşaklar karşılıklı tahkim edildi. Amerika Balkanlar’da Yunanistan, Bulgaristan Romanya üzerinden kendi kuşağını koydu. Bu perspektiften bakınca, Türkiye ABD ve Rusya için kilit önemde.

MANEVRA ALANI KALMADI

AKP’nin Rusya ve ABD arasında bir denge tutturması olası mı?
İktidarın dengeleme yapabilmesi için bir manevra alanının bulunması lazım. Bu alanı bir zamanlar bulduğunda da kullandı. Ama artık öyle bir manevra alanı yok. Türkiye geçen yıllarda hızlı bir tercih noktasına itildi. Erdoğan, ABD Başkanı Biden’la görüşemeyince Rus lider Putin’e gidip olumlu sözler kullandı. Ama tüm bunlar o sıkışmışlığın göstergesi. Manevra alanı yok. Rusya’ya yaslanarak devam etmesi Batı’dan tamamen kopmak anlamına gelir. Türkiye hala manevra alanı varmış gibi hareket ediyor. Ukrayna’ya insansız hava aracı veriyor. Yapılan hamleler ilişkilerde tahribatlar yaratıyor. Türkiye stratejik tercih yapmak zorunluluğuyla karşı karşıya bırakılıyor. Bu zorunluluk yokmuş gibi hareket etmeye çalışsalar da aslında yaşadığımız şey tam da bu. Baltıklar’dan başlayan Suriye’ye inen Sovyet Kuşağı’nın eksik halkası Türkiye. Eğer Türkiye’nin aldığı S-400’leri de Rus sistemine entegre ederseniz o duvarı tamamlamış olursunuz. İşte bu S-400 meselesinin bu kadar kilit rol oynamasının bir nedeni de o. “Hiçbir yere bağlamadan kullanacağız” diyoruz ama bunu sağlayan Rusya’nın kafasında başka şeyler olabilir.

Böylesi bir yönelimin göstergeleri var mı?
S-400 kararı stratejik anlamda eksen değiştirmenin payandası. S-400’lerin ne olacağı, Türkiye’nin stratejik kararını belirleyecek. Amerikan yönetimi de S-400’ler üzerinden Ankara’yı tercih yapmaya zorluyor. Muhtemeldir ki yakın vadede böyle bir karar verilecek.

ABD ve Rusya güç savaşı ne tür bir kırılmaya yol açar?
Yüksek maliyetli büyük kırılmaya yol açacak büyük çatışmanın henüz işaretleri yok. Ama habire enerji, basınç biriktiren fay hatları söz konusu ve bu hatlar büyük ölçüde Asya Pasifik’te. Dolayısıyla denge batıdan doğuya doğru kaydı. Bizim yakınımızda gözlemlediklerimiz yeni sıklet merkezinin çeperine karşılık geliyor. Burada ABD, Rusya’yı tamamen Çin’e kaybetmek de istemeyebilir. ABD-Rusya ilişkilerinin geleceği bu anlamda Türkiye açısından önemli. İşaretler Rusya’nın da ABD ile işbirliğinden çok rekabet edeceği yönünde. ABD, hem Rusya hem de Çin’i aynı anda karşısına alabileceği bir durumda değil. Böylesi bir durumda başarılı olma ihtimali eskiye göre çok daha düşük. Tam da bu nedenle Hindistan’la ilişki kurmaya çalışıyor. Yeni bir jeopolitik konumlanma görülüyor her tarafta. Bugün karşıt kutupta görünenler yarın yan yana gelebilir. Daha saflar ve hatlar kesinleşmiş değil. Çok yakın vadede bir kırılma görülmese de şayet bir kırılma olacaksa da bu Asya-Pasifik’te yaşanacaktır.

Ortadoğu’da denklem nasıl değişecek?
Ortadoğu dünya siyaseti açısından öncelikli konumunu hızla yitiriyor. Rusya zaten kendini tahkim edecek kadar etti. Doğu Akdeniz’e erişim elde etti. Tabii Çin için bölge diğerlerine göre daha önemli, özellikle de enerji kaynağı olarak. Ortadoğu’da Çin’in daha fazla sesini duyacağız gibi geliyor. Çin askeri olarak palazlandı Amerika’ya karşı sesini yükseltiyor. Suriye konusunda Çin ve Rusya’nın tutumları çok net örtüşüyor. Türkiye ile Çin arasında Uygur Türkleri meselesi ciddi bir mesele. Bu tür gerginlikler gelecekte daha da artabilir. NATO’nun Çin konusunda izleyeceği politikalar ve Türkiye’nin izleyeceği strateji Ankara-Pekin ilişkileri açısından önemli olacak. Türkiye-NATO çizgisinde devam ederse Çin ile bu tür gerginlikler sık yaşanır.

Suriye-Irak’ta nasıl bir denge oluşacak?
ABD, Afganistan’dan çekilme gibi çok önemli bir harekât için İncirlik’ten istifade etmedi, bu konuda Türkiye’den bir şey istemedi. Alternatifler daha maliyetli ama Ankara’yla, Ankara’nın teklifleriyle uğraşmak istenmiyor artık. PYD/YPG Washington için gayet uygun bir müttefik. ABD artık Türkiye’siz iş yapmayı öğrendi, böyle de devam edecek. G.Kıbrıs’ın Rusya ile ilişkilerini düşürmesini kabul etmesiyle burada da benzer bir politika izleyecek. ABD, Kıbrıs’ta üsler peşinde. Kıbrıs’a ABD’nin erişimi söz konusu olursa, bu üsler ağına da sahip olması anlamına gelir. ABD, G.Kıbrıs’a silah ambargosunu kaldırdı. Rus gemilerinin ziyaretine izin vermeyeceksiniz diye uyardı. Türkiye’nin NATO’dan olası çıkması durumunda üye olacak ülkeleri düşününce tablo daha iyi anlaşılır.