Rusya’ya karşı Ukrayna’yı kullanan ABD yönetimi bir diğer küresel rakibi Çin’e karşı ise Tayvan’ı kışkırtmaya devam ediyor. ABD’nin Asya-Pasifik’te de aynı kumarı oynaması gerilimi artırıyor.

ABD bu kez de Tayvan’ı kışkırtıyor

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Doğu Avrupa'da Ukrayna'yı savaşa sürükleyen ABD yönetimi Asya-Pasifik'te de benzer bir senaryo hazırlığında. Çin'in Tayvan'a uyguladığı diplomatik ve askeri baskının bütün demokrasilere tehdidi temsil ettiğini ileri sürern Washington, ABD'nin adanın kendini savunmasına yardımcı olma vaadini yineledi.


Euronews'teki habere göre Tayvan ile resmi diplomatik bağların olmaması sebebiyle iki ülke arasındaki en yüksek temsilciliğe karşılık gelen Tayvan Amerikan Enstitüsü Başkanı Sandra Oudkirk, "Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrar için ortak ve kalıcı menfaatimiz var. Bunu geniş anlamda Hint-Pasifik bölgesinin güvenlik ve istikrarının merkezinde görüyoruz ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin bu istikrarı zayıflatmaya yönelik çabalarından derin kaygı duyuyoruz" dedi.

Tayvan'daki Amerikan Ticaret Odaları toplantısında bir konuşma yapan Oudkirk, ABD ile Çin arasındaki farklılıkların yönetiminin bariz zorlukları olduğunu belirtti. Oudkirk, Enstitü'nün metnini paylaştığı konuşmasında "Pekin'in Tayvan'ın uluslararası alanını daraltma çabaları, dostlarına uyguladığı baskı ve Tayvan'ın demokratik sistemine müdahalesi bütün demokrasilere bir tehdittir" dedi. ABD'nin Tayvan'ın bölgedeki güvenlik ortağı olarak rolünü güçlendirmek için Tayvan'ın saldırganlığı caydırma ve kendini savunma kabiliyetini korumasına yardımcı olma vaadini yineledi.

PEKİN İÇİN KIRMIZI ÇİZGİ

Çin, Tayvan'ı kendi toprağı olarak göüyor. Tek Çin politikası kapsamında ABD'nin adaya yönelik müdahalesine karşı çıkıyor. ABD'nin Tayvan'ın en önemli uluslararası destekçisi ve silah tedarikçisi olması, Washington ile Pekin arasında sürekli gerginliğin kaynağını oluşturuyor. Tayvan ise Çin'in egemenlik iddialarını reddederek ada halkının kendi geleceği hakkında yalnızca kendisinin karar verebileceğini belirtiyor.

Tayvan Adası, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Japon işgalinin sona ermesi ve Çin egemenliğine geçmesinden bu yana, bölgedeki gerilim merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Tayvan adası, Pasifik Okyanusu’nun batı kıyısında, okyanusun dar geçitlere ve boğazlara bağlandığı “daralma noktalarının” en önemlilerinden biri olarak öne çıkıyor.

Yaklaşık 24 milyon nüfuslu Tayvan'ın kendi anayasası, demokratik olarak seçilmiş liderleri ve silahlı kuvvetlerinde yaklaşık 300 bin aktif askeri bulunuyor.