Trump, katliamdan hemen sonra yaptığı açıklamada bireysel silahlanma yasasına ilişkin soruya, silah ve şiddet yanlısı görüşlerini tekrarlayarak yanıt verdi. Ona göre sinagog kendi güvenliğini sağlamalıydı

ABD’de kutuplaşma ve nefret derinleşiyor

ÖMÜR ŞAHİN KEYİF Washington @omurkeyif

ABD, 11 kişinin öldüğü sinagog saldırısı sonrası bir kez daha bireysel silahlanma ve siyasetin alevlendirdiği ayrımcı dil tartışılıyor. Tartışmaların merkezinde Trump’ın katliam sonrası yaptığı açıklamalar var.

FBI’ın araştırmasına göre ABD’de 2017’de nefret suçlarındaki artış yüzde 10 düzeyindeydi. Bu veriye karşın, aynı yıl genel suç oranında küçük oranda artış değil, küçük de olsa düşüş gözlendi. ABD’de en çok ırk ayrımcılığı nedeniyle nefret suçu işlenirken, dine dayalı ayrımcılık sebebiyle işlenen nefret suçlarının yarısı Yahudileri hedef alıyor. İftira ve İnkâr’la Mücadele Birliği, ADL’e göre, Yahudilere karşı işlenen nefret suçları, Trump’ın başkanlığa geldiği 2017’de yüzde 57 ile tarihi artış gösterdi.

Trump idam istiyor
ABD Başkanı Donald Trump cumartesi akşamı ara seçim kampanya mitingi için bulunduğu Illinois’de seçmenlerin alkışları arasında idam cezasının “geri getirilmesi gerektiğini” söyledi. ABD’de idam cezası hem pek çok eyalette hem de federal düzeyde yasal. Trump, katliamdan hemen sonra basına yaptığı açıklamada, idam yasalarının daha kapsamlı olmasını ve cezanın daha sık kullanılmasını istediğini söylemişti. Trump, aynı açıklamada bireysel silahlanma yasasına ilişkin soruya, silah ve şiddet yanlısı görüşlerini tekrarlayarak yanıt verdi. Ona göre sinagog kendi güvenliğini sağlamalıydı: Trump, “İçeride silahlı korumaları olsaydı, onu (saldırganı) belki hemen durdurabilirlerdi, belki kimse ölmezdi” dedi. Trump’ın bu açıklamaları, “kurbanları suçladığı” yönünde eleştirilerin hedefi oldu.

Benzer eleştiri, hafta başında Trump’ın açıkça eleştirdiği Demokrat isimlere gönderilen 10’dan fazla bomba düzeneği sonrası da yapıldı. Paketin yollandığı kişiler arasında, Trump’ın selefi Barack Obama ve başkanlık seçimlerindeki rakibi Hillary Clinton da vardı. Trump’ın sık sık eleştirdiği CNN medya kuruluşu da saldırıların hedefindeydi. Hiç kimsenin zarar görmediği saldırı sonrası Trump, ABD medyasını kutuplaşmayı alevlendirmekle ve Demokratları bu durumu oy için kullanmakla eleştirdi.

Sağcı radyo programcısı Michael Savage, olanların “Demokratların sempati kazanması için düzenlenmiş bir sahte bayrak” harekâtı olabileceğini söylemişti. Savage, bu olayın aynı zaman- da ABD’lilerin dikkati “güney sınırına yaklaşan yasa dışı yabancıların” üzerinden çekmek için yapılmış olabileceğini de belirtmişti.

Cumhuriyetçiler desteği artırdı
ABD, 6 Kasım’da Kongre’nin siyasi dengesini değiştirebilecek bir ara seçime gidecek. Cumhuriyetçiler Kongre’deki çoğunluklarını korumak istiyor. Bu durum Trump’ın siyasi geleceği için de önemli. Trump seçilirken kesin bir bütünlük sergilemeyen Cumhuriyetçi Parti, bugün daha net şekilde Trump’ı destekliyor. Cumhuriyetçi Parti’nin ara seçim stratejisinin Trump tarafından yönlendirildiği söylenilebilir. Bunda Cumhuriyetçi seçmenin Trump’a desteğinin yüzde 87 gibi yüksek bir oranda olması etkili. Öte yandan toplumdaki gerilim belirleyiciliğini koruyor. Reuters ve Ipsos’un geçen hafta yayınlanan ortak araştırmasına göre, seçime giderken hem Cumhuriyetçiler’de hem de Demokratlar’daki ortak duygu ‘öfke’. Demokratlar Trump’ın politikalarına, Cumhuriyetçi seçmen ise Trump aleyhindeki azil tartışmalarına ‘öfke’ duyuyor.

***

Seçim stratejisi göçmen karşıtlığı

abd-de-kutuplasma-ve-nefret-derinlesiyor-525786-1.

ABD’de ara seçimler öncesi göçmen karşıtı söylem Cumhuriyetçi Parti kampanyalarının merkezinde. Ülkedeki tüm sorunların adeta yabancılardan kaynaklandığına dair bu şiddetli söylemin hedefinde 13 Ekim’den bu yana Honduras’tan ABD’ye doğru yürüyen yaklaşık 10 bin kişilik kafile bulunuyor. Önceki hafta Başkan Donald Trump, “Cumhuriyetçiler, korkunç, zayıf ve miadını doldurmuş göçmenlik yasalarını ve sınırı ara seçimlerin parçası haline getirmeli” şeklinde tweet atmıştı. Ardından çok sayıda Kongre üyesi, göçmen karşıtı paylaşımlarda bulunmuştu.

Kongre adaylarının kampanyalarında da yer alan göçmen karşıtlığı, insanların terk etmek zorunda kaldıkları ülkelerdeki koşulları ve bu koşullara ABD’nin emperyalist politikalarının etkilerini perdeliyor. ABD’de göçmenlik söz konusu olduğunda tartışmaya açılan konu emperyalist müdahaleler değil.

Yardımlar da askeri
2009’da ABD destekli askeri darbeyle sarsılan Honduras’ta 2017’de ise Devlet Başkanı Juan Orlando Hernández’in şaibeli seçimle iktidarda kalması, ülkeyi sosyal ve ekonomik olarak istikrarsızlaştıran iki önemli etken. Öte yandan ABD, uyuşturucuyla savaş bahanesiyle bölge ülkelerini militarize etmeye devam ediyor. Donald Trump’ın “göçmenleri durdurmazsanız yardımları keserim” diye tehdit ettiği ülkelere yapılan yardımlar da askeri.

Trump yönetimi, “işgalciler” olarak tanımlamayı tercih ettiği ve aralarında çocuklar olan bu kitleyi “ulusal güvenliğe” tehdit olarak adlandırıyor. Bu söylem ara seçimlere giderken seçmeni heyecanlandırmak için kolay ve etkili bir yol. Üstelik yönetim, bunu sadece bir söylem olarak kullanmıyor, aynı zamanda, dünyanın en güçlü ordusunu bu silahsız kitlenin karşısına yığarak eyleme de geçiyor. Geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump, bu kafileye karşı sınırdaki askeri varlığı güçlendirme emri vermişti. Dün ABD Savunma Bakanlığı sınıra 5 bin 200 asker takviyesi gönderileceğini duyurdu. Şu anda sınırda 2 bin 100 kadar asker bulunuyor.

Öte yandan benzer bir kafilenin pazar günü El Salvador’dan yola çıkarak ABD’ye doğru yürümeye başladığı belirtiliyor.

***

‘Kârlı’ gelenek Cadılar Bayramı

abd-de-kutuplasma-ve-nefret-derinlesiyor-525787-1.

ABD’de yarın Cadılar Bayramı. Bayram, ölülerin, hayattayken yaşadıkları yerlere hayalet şeklinde geri geldiklerine inanılan ve bir dizi ritüelin gerçekleştirildiği 2000 yıllık Kelt geleneğine dayanıyor. Cadılar Bayramı bugün ABD’de büyük bir ticari fırsat. Büyük partiler, partilerde gi- yilen kostümler, o partileri, mağazaları, evleri hatta sokakları süsleyen dekorasyonlar, kapıyı çalan çocuklara verilen şekerleme ve çikolatalar derken, Cadılar Bayramı sezonunda ortalama 6 milyar dolar harcanıyor. Şekerleme ve çikolata endüstrisi yıllık kazancının yüzde 25’ini bu sezonda yapıyor.