Venezuela’nın sağcı muhalefeti, ABD’de bulunan ve Venezuela hükümetine ait üç temsilcilik binasını işgal etti. ABD’deki dayanışma grupları harekete geçti. Muhalefetin sırada elçiliğin de olduğunu belirtmesinin ardından ABD’li aktivistler salı günü binada nöbete başladı. Önceki gün ise elçilik önünde protesto gerçekleştirildi. Nöbettekilerle Venezuela ile gerçekleştirdikleri dayanışmayı konuştuk. Yasadışılığa karşı Code Pink isimli barış ve sosyal adalet […]

ABD’de Trump’ın darbe politikasına tepki büyüyor: Venezuela elçiliğini koruma nöbeti

Venezuela’nın sağcı muhalefeti, ABD’de bulunan ve Venezuela hükümetine ait üç temsilcilik binasını işgal etti. ABD’deki dayanışma grupları harekete geçti. Muhalefetin sırada elçiliğin de olduğunu belirtmesinin ardından ABD’li aktivistler salı günü binada nöbete başladı.

Önceki gün ise elçilik önünde protesto gerçekleştirildi. Nöbettekilerle Venezuela ile gerçekleştirdikleri dayanışmayı konuştuk.

Yasadışılığa karşı

Code Pink isimli barış ve sosyal adalet hareketinin kurucularından Medea Benjamin, elçilik binasında nöbet tutanlardan biri. Aynı binada bulunan Amerikan Devletleri Örgütü Venezuela Misyonu’nda çalışan diplomatların davetiyle binaya geldiklerini belirtti. 

Medea Benjamin

Benjamin şöyle konuştu: “Buradayız, çünkü uluslararası hukuka inanıyoruz. Muhalefetin Venezuela hükümetine ait binalara el koyup onları hiçbir zaman hiç kimse tarafından seçilmemiş kişilere vermesi tamamen yasa dışı”

Bunun adı hırsızlık

Eylemde konuşan eski asker ve diplomat Ann Wright ise binalara el konulmasına izin veren ABD hükümetinin, Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini belirterek, yapılanın “hırsızlık” olduğunu ifade etti. Dışişleri’ndeki görevinden 16 yıl önce Irak işgali nedeniyle istifa eden Wright, “ABD suç ortağıdır ve Maduro hükümetini devirmeye çalışmaktadır” dedi. 

 Binaları, darbe projesine alet ediyorlar

Yarımküre İlişkileri Konseyi’nin kıdemli editörlerinden Fred Mills ise yaşananları, “Trump yönetimi, dokunulmaz diplomatik misyonlar olarak değerlendirilmesi gereken yerleri, Venezuela’da düşlediği rejim değişikliği projesine alet ediyor” şeklinde yorumladı.

Fred Mills

Mills sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu alanları ele geçirmiş olabilirler fakat bu alanların fonksiyonlarını elde edemiyorlar, örneğin vize basamıyorlar. Bu işlevi hâlâ Maduro hükümeti yerine getiriyor.” Mills, ABD’de Venezuela politikalarına dair hâkim anlatının da sorgulanmaya başlandığını belirtti.

Yaptırımlar muhalifleri de yoruyor

Mills ABD’nin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Venezuela’daki sağcı muhalefet destekçilerinde de memnuniyetsizlik yarattığını şu sözlerle ifade etti: “Muhalefetin elindeki televizyonda dahi insanlar bu işin çok ileri gittiğini söylemeye başladılar, çünkü artık ceplerine zarar veriyor. Muhalefet lideri Henri Falcón’un kampanya yöneticisi Claudio Fermin bile, televizyonda kendisine yöneltilen Guaido’ya oy verir misiniz sorusuna, ‘yaptırımları ve askeri müdahaleyi destekleyen birine oy vermem şeklinde’ yanıt verdi.”

Dışişleri Bakanı Arreaza: Ortak plan gerek

Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza ise eylem sonrası, elçilikte toplanan kitleye bir telefon aracılığıyla seslenerek teşekkür etti.  Çok önemli olan bu reaksiyonlarla yetinilmemesi gerektiğini; “bir plana” ihtiyaç olduğunu belirten Arreaza “Canavarın Venezuela’yı yemesini engellemek için tüm atacağımız adımları koordine etmeliyiz” dedi.

***

Ne olmuştu?

ABD’nin Venezuela devlet başkanı olarak tanıdığı Juan Guaido’nun temsilcileri, pazartesi günü, New York’ta bulunan konsolosluk binasına ve başkent Washington’daki iki askeri temsilciliğe el koydu. ABD basınında, Dışişleri Sözcü Yardımcısı Robert Palladino’nun konuyla ilgili “bu tür talepleri karşılamaktan memnuniyet duyuyoruz” ifadeleri yer aldı.  Muhalefetin Washington’da bulunan Venezuela büyükelçiliğinin de kontrolünü ele almasını beklediğini belirtti.