İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliklerini veto eden Erdoğan’ın Madrid’deki 4’lü Zirve sonrası geri adım atması tartışma konusu oldu. Gazeteci Murat Yetkin, alınan karara ilişkin Biden ile yapılan telefon görüşmesini işaret etti.

ABD istedi ambargo kalktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Devlet Başkanı Joe Biden bir araya geldi. (Fotoğraf: AA)

Umut SERDAROĞLU

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile NATO üyeliklerini açıklayan İsveç ve Finlandiya arasındaki gerilim Madrid’de son buldu. Gelişmeyi iktidar kanadı her ne kadar ‘Büyük zafer’ olarak yorumlasa da gözler bu gelişmenin perde arkasına çevrildi. Muhalefet ve gazeteciler ABD ile ilişkilere dikkat çekti.

İspanya’nın başkenti Madrid’de önceki gün başlayan 32’nci NATO Zirvesi devam ediyor. Zirve öncesi İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için “Tutumumuzu açıkça belli edeceğiz” diyen Erdoğan, NATO Zirvesi’nden önce Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdelena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg dörtlü görüşmede bir araya geldi. Finlandiya ve İsveç’in NATO üyelik süreçleri hakkında üçlü memorandum imzalandı. Görüşmelerin ardından iki ülkeye yönelik yapılan “fiili ambargo” kaldırıldı. Türkiye’den ayrılırken engellemenin somut adım atılmadıkça süreceği sinyalini veren Erdoğan’ın Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ve İsveç Başbakanı Andersson’a onay verdiği açıklandı.

Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya’ya yönelik aldığı karar somut bir kazanım olmamasına rağmen yandaş basın “Erdoğan’ın Zaferi” başlığını kullanırken AKP sözcüsü Ömer Çelik, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu duruşla Türkiye’nin tezleri temelinde güçlü bir kazanım elde edildi" dedi. Erdoğan, iki ülkenin üyeliklerine "terör örgütlerine karşı tavırları" gerekçesiyle sıcak bakmazken 4’lü zirve sonrası yeşil ışık yakması muhalefet cephesinden tepkileri de beraberinde getirdi.

YENİ BİR SOĞUK SAVAŞ CEPHESİ

SOL Parti, NATO'nun yeni stratejilerine ve AKP'nin toplantı öncesi tavrının ilk günden değişmesine yönelik bir açıklama yaptı. NATO’nun yeni bir savaş konsepti ilan ettiği görüşüne yer verilen açıklamada “Ukrayna’da bir ucunu gördüğümüz yeni bir soğuk savaş cephesi kuruluyor. İsveç ve Finlandiya NATO’ya alınarak bu savaş cephesi genişletiliyor. Erdoğan ise bildiğiniz gibi, ABD ve NATO’nun emrinde. AKP medyasının ‘kazanım’ diye bildik başarı hikâyeleri bir yana; Erdoğan ve AKP ülkemizi emperyalizmin uzun sürecek yeni yıkım politikalarına zincirliyor” ifadelerine yer verildi.

ÇIKARLARLA BAĞDAŞMAYAN TAVİZ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada AKP'nin NATO mutabakatını 'taviz' olarak nitelendirdi. Akşener, "İktidarın İsveç ve Finlandiya nezdinde herhangi bir somut gelişme olmaksızın attığı bu imza maalesef ülkemizin çıkarlarıyla bağdaşmayan bir tavizdir" ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı yaptığı itirazın sonlanmasının ardından Rusya tarafından da açıklama geldi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olma planlarına olumsuz bir adım olarak nitelendirdi.

BIDEN GÖRÜŞMESİNİN ETKİSİ

Gazeteci-yazar Murat Yetkin gelişmeyi BirGün’e değerlendirdi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, ABD Başkanı Biden'ın NATO Zirvesi kapsamında Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesine ilişkin 24 saat içinde yeni bir gelişme yaşanabileceği açıklamasını hatırlatan Yetkin, “Aynı zamanda 2 günde olan gelişmeler var. ABD Devlet Başkanı Biden ve Erdoğan’ın telefon görüşmesi, Sullivan’ın "24 saatte gelişme olabilir" demesi İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesine yönelik veto kararının kalkmasında önemli” dedi.

Özellikle Biden ile yapılan telefon görüşmesinin çok önemli olduğunu aktaran Yetkin, “Bence bu telefon görüşmesi enteresan çünkü Rusya’nın Ukrayna saldırısı sonrası ‘NATO tarafından atılan adımlar izlenmezse bunun sonuçları olacaktır’ açıklamaları var. Doğrudan Türkiye’yi tehdit eden bir durum yok ancak ileride Türkiye’nin bundan sorumlu olabileceğine dair satır aralarında ifadelere yer veriliyor” diye belirtti.

Türkiye’nin kararının NATO Zirvesi öncesinde gerçekleşen gelişmelerle de ilişkili olduğunun altını çizen Yetkin, “Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Ünal hem NATO hem de İsveç ve Finlandiya yetkilileriyle görüşmek için Brüksel’e gönderildi. O süreç içerisinde Bayraktar, 3 adet TB2 pilotsuz uçağın karşılıksız olarak Ukrayna’ya hibe edildiğini bildirdi. Yaşanan bu gelişmeler Türkiye’nin artık NATO içerisinde oyunbozanlık yapmayacağı anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Ortak bildiride somut olarak çok etkili bir madde olmadığını söyleyen Yetkin, şunları kaydetti: “Sadece bildiride ‘yasa dışı Fetullah Gülen örgütlenmesinin Türkiye’nin FETÖ diye tanımladığı’ ibaresi geçerken terör örgütleri arasında sayılıyor. Bunun ilk defa uluslararası bir metinde yer alıyor olması siyasi ve ideolojik bir kazanımdır." Ancak metnin bir anlaşmadan ziyade muhtıra olduğunu hatırlatan Yetkin, “Muhtırayı anlaşmadan ziyade hatırlatma olarak tanımlayabiliriz. Hukuki bir geçerliliği olur mu olmaz mı emin değilim. Altına Dışişleri Bakanı tarafından imza atılmış olsa dahi bağlayıcılığı olup olmadığını sormak lazım.”

Aynı zamanda NATO Zirvesi sonrası Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin daha da gerilebileceğini belirten Yetkin, “Zirvede açıkça ‘Hasmımız Rusya’ açıklamasına yer veriliyor. Bu beyanda Türkiye’nin onayı var. Polonya’nın, Yunanistan’ın, Norveç’in de onayı var. Dolayısıyla Türkiye’nin dışında alınmış bir karar değil. Rusya ile NATO arasında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından ardından yeniden bir husumet başladığını söyleyebiliriz. Ukrayna’nın savaşı kazanması ve topraklarının korunmasını sağlamak için çalışmalar yapılacağı ilan edildi. İş artık ince ayarlardan çıkmış daha kapsayıcı bir noktaya gelmiş durumda” dedi.

YAYIMLANAN ORTAK BİLDİRİ

• Finlandiya ve İsveç, tüm terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı gerçekleştirdikleri saldırıları açık ve net biçimde kınar.

• Finlandiya ve İsveç, PKK ve diğer tüm terörist örgütlerin ve bağlantılı şahısların faaliyetlerini engelleyeceklerini taahhüt eder.

• Türkiye, Finlandiya ve İsveç terör örgütlerinin faaliyetlerini engellemek amacıyla aralarındaki iş birliğini artırmaya karar vermişlerdir.

• Finlandiya ve İsveç, Türkiye’nin sağladığı bilgi, delil ve istihbaratı dikkate alarak terör zanlılarına dair sınır dışı veya iade taleplerini hızla işleme koyacak.

• Finlandiya ve İsveç, PKK ve bütün uzantılarının para toplama ve eleman devşirme faaliyetlerine yönelik soruşturma başlatacak ve bunları yasaklayacaklardır.

• Türkiye, NATO’nun açık kapı politikasına desteğini teyit eder ve Madrid Zirvesi’nde Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği için davet edilmesine desteğini ifade eder.

• Müstakbel NATO müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç, PYD/YPG ve Türkiye’de FETÖ olarak tanımlanan örgüte destek sağlamayacaklardır.

• İsveç yeni ve daha etkin bir Terör Suçları Kanunu’nun 1 Temmuz itibarıyla yürürlüğe gireceğini ve hükümetin terörle mücadele mevzuatını tahkim edeceğini teyit eder.

• Türkiye, Finlandiya ve İsveç, aralarında artık hiçbir milli silah ambargosu bulunmadığını teyit ederler.

• Türkiye, İsveç ve Finlandiya dezenformasyonla mücadele etmeyi ve iç hukuklarının Türkiye’ye karşı şiddeti teşvik eden faaliyetler de dâhil olmak üzere terör örgütlerinin yararına veya promosyonu için suistimal edilmesini önlemeyi taahhüt eder.

LİDERLERLE GÖRÜŞTÜ

Diğer taraftan Erdoğan, NATO Zirvesi’nde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ABD Devlet Başkanı Joe Biden ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ile bir araya geldi. Erdoğan, Macron görüşmesi sonrası Fransa'dan yapılan açıklamada ikilinin Ukrayna'nın Odessa limanında güvenliğin sağlanması konusunda yapılabilecekleri değerlendirdiği belirtildi. Johnson ile yapılan açıklamada ise İngiltere’nin Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın imzaladığı üçlü muhtıradan duyduğu memnuniyeti dile getirildiği ve Ukrayna’dan tahılın çıkarılma sürecine ilişkin konuşulduğu aktarıldı.

Fotoğraf: AAFotoğraf: AA

RUSYA ARTIK DİREKT TEHDİT

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, yeni stratejik konseptin kabul edildiğini açıkladı. Basın toplantısı düzenleyen Stoltenberg, "Rusya, 2010’daki stratejik konseptte dış ortak iken şimdi direkt tehdit olarak tanımlanıyor" dedi. Madrid Stratejik Konsepti'nin Avrupa'nın 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en kötü döneminde kabul edildiğini vurgulayan Stoltenberg, "Rusya, Avrupa'da barışı yıktı. NATO olarak doğu kanadımızdaki mevcudiyetimizi güçlendireceğiz ve birliklerimizi önceden belirlenmiş birimler ve yeni kapasitelere dönüştüreceğiz." şeklinde konuştu