ABD'nin Afganistan kararı: Yenilgi mi yeni bir strateji mi?

Hazırlayan: İbrahim VARLI

Başlarken...

Afganistan, ABD’nin küresel stratejisinde nerede duruyor?

ABD emperyalizmi ‘terör operasyonları’nın üssü olmakla suçladığı Taliban rejimine ‘bedel ödetme’ bahanesiyle girdiği Afganistan’dan 20 yıl sonra ülkenin anahtarını bu köktendinci örgüte teslim ederek çekildi.

11 Eylül 2001’deki İkiz Kule saldırılarının ardından dönemin başkanı George W. Bush tarafından başlatılan “Kalıcı Özgürlük Operasyonu” sonlandırılırken geride korkunç bir insanlık trajedisinin yanında büyük belirsizlik ve soru işaretleri kaldı.


ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin arka planında ne var? Joe Biden yönetiminin, ABD işbirlikçisi Kabil yönetimine haber dahi vermeden alelacele çekilmesiyle ilgili farklı yorumlar söz konusu. Bu çekilmeyi Amerikan emperyalizminin mutlak bir yenilgisi olarak görenler olduğu kadar Afganistan hamlesinin yeni bir stratejinin parçası olduğunu dillendirenler de var.

► Afganistan, ABD’nin küresel stratejisinde nereye oturuyor?

► Çin ve Rusya ile giriştiği küresel hegemonya mücadelesinde ABD’nin Afganistan kararı yeni bir jeopolitik kırılmanın işareti mi?

► Bu çekilme Kuzey Afrika’dan Ortadoğu ve Avrasya’ya uzanan hatta bütünlüklü bir stratejinin parçası mı, yoksa ‘tekil’ bir karar mı?

► Irak, Suriye, Filistin İran, Libya ve Yemen kararlarıyla birlikte ele alındığında ortaya çıkan büyük tabloda Afganistan nasıl okunmalı?

► Bu denklemde siyasal İslamcı AKP’ye biçilen roller, ülkeyi bekleyen tehlikeler neler?

Bu yazı dizisinde yukarıdaki soruların yanıtı aranacak.

• Doç. Dr. Yonca Özdemir,

• Prof. Dr. İlhan Uzgel,

• Doç. Dr. Ceren Ergenç,

• Doç. Dr. Yunus Emre,

• Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu,

• Prof. Dr. Kemal Bozay,

• Dr. Gülriz Şen,

• Doç. Dr. Behlül Özkan,

• Doç. Dr. Hakan Güneş yazılarıyla yaşananlara ışık tutmaya çalışacak.


ABD’nin yenilgisi ve küresel dengeler: ABD Afganistan’a, daha doğrusu Avrasya ve Ortadoğu’ya yönelik stratejisinin değişmesi sonucunda bu ülkeyi terk etti. ABD’nin yeni Ortadoğu ve Batı Asya stratejisi, bölgede az sayıda muharebe gücü bulundurmak, vekil devletlerle egemenliğini düşük maliyetle sürdürme hesabına dayanıyor.

Hayri Kozanoğlu yazdı...


Ortadoğu’yu ‘bekçi’lere bırak, Pasifik’e odaklan: Genel bir dış politik değişikliğe giden ABD, bir bölgeyi daha istikrarsızlık üzerinden terk etme stratejisi izledi. ABD’nin küresel sistemde bir tane stratejik sorunu var, o da Çin’i kontrol edebilmek. Ancak Amerika’nın Çin’e yönelik stratejisinin merkezi bir unsuru değil Afganistan. Stratejinin parçalarından biri sadece.

Prof. Dr. İlhan Uzgel yazdı...


Çin-ABD çekişmesinde yeni bir sahne açılacak: Pekin, Afganistan’ı yeni bir hâkimiyet alanı olarak görmüyor ama sınırlarını ve Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’ndaki ekonomik çıkarlarını korumak için yaptığı girişimler ülkeyi ABD’nin karşısında konumlandırıyor.

Doç. Dr. Ceren Ergenç yazdı...


Masallar yerine gerçek politika: Kemalizmle hesaplaşmak ve dış politikada Ortadoğu’nun lideri olmak için çıkılan yolda, aklın rehberliğinde, öngörüye dayalı ve gerçekçi dış politika terk edilerek, kendi hikâyemizi yazmak adına topluma masal anlatıldı.

Doç. Dr. Behlül Özkan yazdı...


ABD’nin zayıflayan hegemonyası: Şubat 2020’de Amerika ile Taliban arasında yapılan anlaşma sonucu Amerikan yönetimi Afganistan’dan çekilmeye başladı ve bu çekilmenin geçtiğimiz günlerde tamamlanmasıyla 20 yıl sonra Afganistan’da kontrol tekrar Taliban’a geçti. Yani, Amerika geride bir harabe bırakarak Afganistan’ı terk etti. Normal şartlarda bir işgalin sona erdiğine seviniyor olmamız gerekirken Afganistan’ı büyük bir endişeyle izliyoruz.

Doç. Dr. Yonca Özdemir yazdı...


Taliban’dan Türkiye ve İran’ın payına düşecekler: Taliban’ın idare edeceği Afganistan, hem jeopolitik hem de toplumsal pek çok meseleyi beraberinde getiriyor. Rusya ve Çin gibi aktörler ABD’nin bıraktığı boşluğu doldurmaya hazırlanıyor. Hindistan, Pakistan’ın ve Çin’in alan kazanacağı gelişmeleri kaygıyla izliyor. Yaşanacaklardan Türkiye ve İran’ın payına düşecekler de var.

Dr. Öğr. Üyesi Gülriz Şen yazdı...


Taşlar yerinden oynadı, yeni dengeler oluşuyor: Güney Asya’nın Orta Asya ve Avrasya’ya açılan kapısı niteliğindeki 38 milyonluk Afganistan, jeo politik ve jeo stratejik önemi nedeniyle küresel güç merkezlerinin oyun sahnesine dönüşmüş durumda. 20 yıl önce ‘terör operasyonları’nın üssü olduğu gerekçesiyle Afganistan’ı işgal eden ve 15 Temmuz 2021 itibariyle bu ülkeden çıkan ABD için Taliban bir bahaneydi. Köln Uluslararası Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Bozay’a göre ABD’nin çekilmesinin arka planında küresel yeni bir strateji söz konusu.


Tarih tekerrür etmez AKP yanılıyor: AKP iktidarının Taliban’la görüşme hevesi, Suriye ve Libya’da çöken ideolojik dış politikaya yeni bir alan açmak için fırsat kolladığının göstergesi. Gelişmeler bir kez daha AKP’nin dış destekle iktidarını sürdürmesine imkan vermekten uzak. AKP’nin hatası tarihin tekerrür edeceğini ummak.

Doç. Dr. Yunus Emre yazdı...


Hegemonya restorasyonu yerle yeksan: Hegemonya çözülürken onu yöneten (emperyalist) akıl da zayıflıyor, niteliksizleşiyor. Biden çözülmeye başlayan ABD hegemonyasını restore etme iddiasıyla gelmişti. Fakat kaçarcasına çekilme o iddiasını Afganistan’a gömdü.

Kamuran Kızlak yazdı...


IŞİD-Horasan, Taliban, Selefizm ve emperyalizm: Selefi cihadizminin tarihselliğini, emperyalizmle ilişkilerini ve yapısallığını anlamadan, Taliban ve IŞİD-H’yi var eden koşullara itiraz etmeden ne kızların geleceği ne de asgari insan haklarının tesis edilmesi mümkün olacak. Tarih birebir tekerrür etmiyor ama bazı yapısallıklar yeniden karşımıza çıkıyor: Son 20 yılda tanık olduğumuz El Kaide-IŞID yol ayrımının, Taliban-IŞİD-Horasan ilişki ve mücadelesini anlamak için yaşananlara bakmak gerek.

Hakan Güneş yazdı...


İmparatorluklar mezarlığı: Afganistan’ı anlamak için “imparatorluklar mezarlığı”ndan daha iyi bir tanımlama olamaz. Tarihinin her döneminde büyük güç merkezleri arasında “tampon” işlevi gören Güney Asya’nın bu yoksul ülkesinden son olarak Amerikan emperyalizmi tası tarağı toplayıp çekilmek zorunda kaldı. Avrasya hinterlandında paha biçilemez bir jeo stratejik öneme haiz olan Afganistan'a giren güçlerin bu çetin coğrafyayı ilk olarak 20. yüzyılın başlarında İngiliz emperyalizmi terk etmişti. 1980'lerin sonunda Sovyetler Birliği, 21. yüzyılın içinde bulunduğumuz ikinci on yılında ise Amerika ayrıldı.

İbrahim Varlı yazdı...