ABD’nin Suriye’den çekilmesi ne anlama geliyor?

ABD’nin Suriye’den çekilmesi ne anlama geliyor?

Patrick Cockburn

Amerikan bayraklı askeri araçlar bugün Fırat’ın batısındaki Türkiye-YPG sınırında devriye geziyor. Peki Başkan Trump’ın, IŞİD’in temizlendiğini, dolayısıyla askeri varlıklarına gerek kalmadığını öne sürerek 2000 Amerikan birliğini Suriye’den çekme kararından sonra bu durum daha ne kadar sürecek? Ve Amerika çekildikten sonra 7 yıllık Suriye savaşında yeni bir kanlı hesaplaşmanın önünü açılacak mı?

Türkiye, uzun süredir ABD korumasında olan yarı bağımsız Kürt bölgesini yok edeceğini söylüyor: “Zamanı geldiğinde kazdıkları hendeklere gömülecekler.”

Kürt nüfusu ağırlıklı olarak, şu an TSK’nın atış alanı olan Türkiye sınırında toplanmış durumda.

Eğer Suriye’nin bu bölgesinde bir Türk işgali olursa, bu saldırının yaratacağı yıkım beraberinde, muhtemelen 2 milyon Kürdün göç etmesiyle sonuçlanacak. Bu yılın başlarında Türkiye Afrin’i işgal ettiğinde de, oradaki nüfusun yarısı göç etti ve henüz geri dönmediler.

Kürtler Suriye’de ABD’nin, daha 2014’te sınırları Bağdat’tan Akdeniz’e uzanan IŞİD’e karşı verdiği savaşta nefer olmuşlardı.

De facto Kürt-Amerikan ittifakı, IŞİD’in Kürt kenti Kobani’yi işgal etmesini takip eden dönemde, Amerikan Hava Kuvvetlerinin Kürt Savaşçılarına IŞİD saldırılarına karşı destek vermesiyle başlamıştı.

ABD, Suriye’de uzun zamandır aradığı şeyi bulmuştu- IŞİD’in kalelerini vurma konusunda güvenilebilir, gerektiğinde havadan ABD güçlerini çağırabilecek, iyi savaşan bir kara ordu gücü.

Kürtlerin şimdi ihanete uğramış hissetmesine şaşırmamak gerek. YPG içerisindeki savaşçıları, aynı zamanda Arap aşiretlerinin de dahil olduğu SDG’nin de en ciddi gücünü oluşturuyor.

Trump’ın bu kararını duyurduğu tweet de, SDG, IŞİD’e ait olan son şehir Hajin’i ele geçirdikten hemen sonra atıldı.
Şu an Rojava’daki Kürtler, Suriye ordusunun kendileriyle Türkiye ordusu arasında tampon oluşturması için Şam’da Beşar Esad ile bir anlaşma yolu arıyor olabilirler. ABD’nin çekilmesi, Kürtlerin Esad ile anlaşmasını daha kolay kılacaktır.

Ancak Suriye ordusunun istese bile Türkiye ordusunu durduracak güçte olmadığını düşündüğümüzde böyle bir anlaşmanın ne kadar ciddi bir anlamı olabilir? Esad’ın en kritik müttefiki olan Rusya böyle bir hamleyi onaylar mı? Kürtler için, ABD ile ittifaktan vazgeçip senelerdir yıkmaya çalıştığı Esad ile müttefik olmak siyasi olarak zor bir hamle olur.
Rusya için de, Kürt liderleri Putin’in önceliğinin kendilerine ne olursa olsun Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak olduğunu söylüyor.

Suriye Kürt liderleri ABD’nin kendilerini tümden terk etmeyeceğini umuyor. Amerikan siyasetinin, ordusunun ve medya kuruluşlarının, İngiltere ve Fransa gibi müttefiklerinin, ABD’nin Suriye’de kalmasını istediğini biliyorlar. Trump politikalarının da sert bir tepkiyle karşılaşıldığında terine çevrilebildiğinin de farkındalar.

Türkiye geçtiğimiz haftalarda Suriye’yi işgal etme tehditlerinde bulundu ve Türk televizyonları sınıra destek kuvvetlerin yığıldığını gösterdi. Trump’ın kararı bir anda ortaya çıkmış gözükebilir ama muhtemelen altında Türkiye tarafındaki hareketlenme yatıyor.

Trump, Türk askerlerinin Suriye’ye girmek için Amerikan askeri öldürdüğü, Türkiye ile savaş ihtimalini yaratabilecek bir durum istemiyor. Amerika askerleri, Türkiye’nin terörist ilan ettiği ve 1984’ten beri gerilla savaşı veren PKK’nın bir kolu olan YPG yanında savaşmaktan vazgeçince Türkiye ile tekrardan güçlü bir NATO ittifakı kurulabilecek.

Türkiye, Rusya ve İran birlikte çalıştığı sürece, Trump Ortadoğu’da izlemek istediği İran’ı izole etme ve düşmanlaştırma politikasını hayata geçirmekte zorlanacak.

Beyaz Saray için Kürtleri terk etmek Erdoğan ile ilişkileri güçlendirmek adına ödenebilecek bir bedel.

Suriye’de bulunmalarının tek sebebinin IŞİD olduğunu, o yenildiğine göre artık bölgeden çıkabileceklerini söyleyen Trump için ödenecek bir bedel daha var.

Bu iddia ne ölçekte doğru? 4 yıl önce Suriye ve Irak’ta önemli bir bölgeyi elinde bulunduran IŞİD’in artık bu durumda olmadığı gerçek. 2017’deki uzun ve kanlı çatışmaların sonucunda Suriye’de Rakka’yı, Irak’ta Musul’u kaybettiler.

Savaşçıları çok ağır kayıplar verdiler. IŞİD artık 6-7 milyon kişilik ordularla büyük şehirleri kontrol etmiyor.

Fakat, IŞİD hala yetenekli komutanlar tarafından yönetilen potansiyelli bir gerilla gücüne sahip ve ABD hava gücünün SGD’ye olan desteğini çektiği zaman bu durum çok daha tehlikeli olacak. Ki Amerikan hava saldırıları sürse bile, daha önceki tecrübeler gösteriyor ki, uçakların hedefleri bulabilmesi için kara kuvvetlerine ihtiyaç olacak – ama zaten ABD temsilcileri, çekilmenin hava saldırılarını da durduracağını belirttiler.

IŞİD hep düşmanlarının bir gün birbirine düşeceğini, buradan daha güçlü bir şekilde çıkacaklarını umut etti. Bu durum şu an yaşanabilir. Kuzey Irak’ta Türkiye’nin olası bir işgali kaosa, kitlesel göçe ve bölgedeki Kürtler ve Araplar arasında çatışmaya sebep olabilir: Bu da IŞİD’in doğduğu ve sürmesini istediği düzensiz durumun ta kendisi.

Başkan George W. Bush, 2003’te daha hiçbir şey bitmemişken “görev tamamlandı” demesinin bedelini siyasi anlamda ağır ödedi. Trump da IŞİD’in öldüğünü, gömüldüğünü söylerse ve tersi çıkarsa aynı son kendisini de bekliyor olacak. Çekilme kararı belki bölgedeki ikiliğe son verecek ama çoklu gerilim ve çatışma ortamını bitirmeyecek.

independent.co.uk’dan çeviren Yusuf Tuna KOÇ