Ekonomik nedenlerle EastMed’den desteği çektiği ileri sürülen ABD’nin, Ankara’yı Ukrayna cephesinde bir adım daha ileri sürmeyi planladığı belirtildi.

ABD projeden neden çekildi?

Derviş CEMAL

ABD’nin ekonomik gerekçelerle Doğu Akdeniz Doğal Gaz Boru Hattı’ndan (EastMed) desteğini çektiğine dair iddianın yankıları sürüyor. Ortada resmi olarak açıklanan bir karar olmasa da Washington’ın bu yönde bir tasarrufta bulunduğu çeşitli platformlarda dillendiriliyor. Tartışmanın fitilini ABD’nin Atina Büyükelçisi Geoffrey Pyatt’in sosyal medyada EastMed projesinin başarısızlıklarını anlatan bir yazıyı paylaşması yaktı. Yunan medyasına yansıyan mesaj, gündemin üst sıralarına çıkarken EastMed’in rafa kalkacağı iddiaları Atina’da hayal kırıklığı yaratırken Ankara ise durumdan oldukça memnun. İktidar medyası Türkiye’nin baskısının sonuç verdiğini iddia etti.


Yunanistan Başbakanı, ABD’nin desteğini çekmesinin önemli olmadığını söyleyerek projeyi savunmaya devam etse de İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın imza attığı proje, Doğu Akdeniz gazını Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ulaştırmayı amaçlıyor. Türkiye’yi dışarıda bırakan proje Ankara’nın tepkisini çekiyordu.

ANKARA’YA GÖZ KIRPTI​

1) Ekonomik gerekçeler

Washington’ın, projenin ekonomik uygulanabilirliği ve çevresel faktörler nedeniyle çekinceleri, kuşkularını Atina’ya ilettiği öne sürüldü. Projede fiili olarak yer almayan ABD’nin EastMed’e dair şüpheleri hep vardı. Bu nedenle projeye belli bir mesafede durmayı yeğledi. Ancak pek çok enerji karteli Doğu Akdeniz’de aktif durumda.

2) Türkiye’yi tutma hamlesi

Reuters çeşitli kaynaklara dayandırdığı haberinde ABD’nin Türkiye ile gerilim istemediği için EastMed projesinden vazgeçtiğini İsrail ve Yunanistan’a ilettiği belirtildi. Anadolu Ajansı’ndaki haber-analizlere göre de ABD’nin Doğu Akdeniz’de yeni bir gerginlik çıkmasını önlemeye çalıştığı görüşünde birleşen Yunan medyası da "Washington, Ankara’ya göz kırptı" şeklinde gelişmeyi yorumladı.

3) Ukrayna krizinin etkisi

Çeşitli analistler ve uzmanlar Washington’ın projeden çekilerek Türkiye’ye mesaj vermesinin arka planında Ukrayna krizi olduğu görüşünde. Buna göre gerilimin giderek tırmandığı ve büyük bir askeri yığınağın yapıldığı Ukrayna/Karadeniz cephesinde Türkiye’yi bir adım daha öne sürmeye çalışan ABD, buna karşılık anlaşmadan desteğini çekerek Ankara’nın ağzına bir parmak bal çaldı. Arnavutluk dönüşü konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ABD’nin projeden çekilmesini değerlendirirken Rusya’yı Kırım’da işgalcilikle suçlaması, Suriye’de Esad’a destek verdiği için eleştirmesi bu senaryoyu kuvvetlendirdi.

abd-projeden-neden-cekildi-969775-1.
Doğu Akdeniz gazını Avrupa’ya ulaştıracak proje.


SİYASİ BİR PROJEYDİ

Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Başkan Yardımcısı Aleksey Grivaç’e göre, ABD’nin EastMed projesiyle ilgili tutumunda radikal değişikliğe gitmesi, projenin ekonomik açıdan son derece elverişsiz olduğunu ve baştan beri sadece siyasi nitelik taşıdığını gösterdi.

“Projenin her açıdan elverişsiz olmasına rağmen, siyasi yönünün göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getiren Rus yetkili Sputnik’e yaptığı açıklamada, "Doğu Akdeniz’de artan belirsizlik koşullarında, proje siyasi amaçlar için kullanılabilir. Bu nedenle söylentilere güvenmezdim, ABD’nin bu konudaki resmi açıklamasını beklemeyi tavsiye ederdim. Zira söz konusu U dönüşü, sadece Washington’un Ankara ile diplomatik flört taktiğinin bir parçası olabilir" dedi.

CHEVRON’UN BAKIŞI

Dış politika uzmanı Aydın Sezer de projenin ekonomik değil, siyasi bir proje olduğunu ve ölü doğduğunu söyledi. Sezer şunları söyledi: “Bu İsrail-Güney Kıbrıs-Yunanistan’ın içinde olduğu Avrupa Birliği’nin desteklediği -3+1- projesiydi. Fizibilitesini de AB yaptı. Rus gazına bağımlılığı azaltıp farklı kanallardan Avrupa’ya gaz götürme-taşıma düşüncesinin bir ürünüydü. Dönemin ABD yönetimi de destek verdi. Küresel şirketler de sıcak bakmıyordu. Denizin binlerce metre altından uzanacak, 1900 kilometre uzunluğundaki hat her türlü masraflı ve zordu. Derin su sondajı yüksek maliyet gerektiriyordu. Bu nedenle gözünü Doğu Akdeniz gazına diken petrol-enerji şirketleri meseleye pozitif yaklaşmadılar. ABD dış politikasına yön veren Chevron şirketinin 2019’da alana girmesi de bu durumu değiştirmedi. Ki ABD ve dünyanın en büyük enerji kartellerinden Chevron’un bakışı Washington’ın bakışıdır.”

LÜBNAN KRİZİ

EastMed yerine Arap Gaz Boru Hattı’nın daha gerçekçi oluğunu kaydeden Sezer, Mısır ve İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılmasının geçmişte ciddi olarak hesaplandığını ancak Suriye iç savaşıyla bu durumun kesintiye uğradığını söyledi. 2002-2010 tarihleri arasında hayata geçirilmesi planlanan Arap Gazı projesinin Türkiye’deki diğer boru hatlarına entegre edilerek büyük bir yarar sağlanacağı ancak bunun olmadığını ifade eden Sezer, Lübnan’daki krizler birlikte bu projenin yeniden aktifleştirildiğini söyledi.