Yüzlerce ülkenin gizli yazışmalar için metotlarını kullandığı İsviçre merkezli 'Crypto AG' adlı şirketin büyük bir 'istihbarat paravanı' olduğu ortaya çıktı. ABD ve Almanya gizli servislerinin Türkiye'nin de bulunduğu 120'den fazla ülkenin gizli bilgilerini bu şirket aracılığıyla takip ettiği ve olayları manipüle ettiği ortaya çıktı.

ABD ve Almanya, 'Crypto' sayesinde onca yıl yüzlerce ülkeyi dinlemiş: Yüzyılın istihbarat skandalı

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Dünya kamuoyu, Almanya ve ABD'nin gizli servisleri BND ve CIA'in yüzlerce ülkenin gizli yazışmalarını ele geçirdiği casusluk skandalıyla çalkalanıyor. Almanya'nın kamu televizyonu ZDF, Washington Post ve İsviçre kanalı SRF'nin ortaklaşa yayınladığı habere göre, iki istihbarat servisinin yüzlerce ülkenin satın aldığı kripto cihazlarını üreten bir şirket üzerinden şifreli haberleşmeleri dinlediği açıklandı. Habere kaynak olan belgelerin ise iki gizli servisin çalışanları tarafından hazırlandığı öğrenildi. Ortaya çıkarılan dinleme skandalına CIA'in Minerva, BND'nin de Rubikon adını verdiği ortaya konuldu.

Belgelere göre, birçok ülkeye satılan şifreleme cihazlarının üreticisi ‘Crypto AG’ adlı İsviçre şirketi 1951’de ABD ordusu tarafından satın alındı. Daha sonra söz konusu paravan şirkete yarı yarıya ortak olan BND ve CIA, satılan şifreleme tekniklerini manipüle ederek, ülkelerin askeri ve diplomatik haberleşmelerini birlikte dinledi. 'Truva atı' işlevi gören şirketin 'Crypto' şifreleme tekniğini, ülke istihbaratlarına 'dinlenmeye karşı güvenli iletişim' olarak pazarladığı belirlendi. Şirketin bir istihbarat faaliyeti yürüttüğünü bilmeyen kimi ülkelerin de milyarlarca dolar karşılığında satın aldığı bu teknikle kendi devlet sırlarını çaldırdığı tespit edildi.


MANİPÜLASYON ARACI

Belgelere göre, manipüle edilmiş bu cihazların en büyük alıcısının ise Suudi Arabistan ve İran olduğu belirlendi. İki gizli servisin, Tahran'daki 1979 tarihli ABD Büyükelçiliği baskının olduğu dönemde dahil, İran hükümetinin gizli görüşmelerini on yıllar boyunca dinlediği aktarıldı. Yine belgelere göre, iki gizli servisin önceden haberdar olduğu olaylar arasında Şili Devlet Başkanı Salvador Allende'ye 1973 yılında yapılan faşist darbe de yer aldı. Ayrıca bu iki istihbarat servisinin Arjantin'deki askeri cuntanın yaptığı ağır insan hakları ihlallerini de izlediği ortaya konuldu.

İki istihbarat servisinin elde ettikleri bilgiler aracılığıyla ülkeleri nasıl manipüle ettiğine dair veri de ortaya konuldu. Buna göre, Arjantin deniz kuvvetlerinin 1982'de Falkland adalarına dönük müdahalesine ilişkin önceden elde edilen gizli bilgilerin o dönem İngiltere'yle paylaşıldığı, İngiltere'nin de bu bilgiler doğrultusunda Arjantin'in hamlelerini önlediği belirlendi.

2018'DE SATILDI

Şirketin ortaya çıkış tarihinin İkinci Dünya Savaşı sonrası döneme denk gelmesi dikkat çekti. Sovyetler Birliği'nin o dönem Doğu Almanya'ya dek hakimiyetini artırdığı süreçte ABD'nin bu şirketi anti-komünist faaliyetleri için de kullanması skandalın bir diğer boyutu oldu.

Almanya'nın eski başbakanlık müsteşarı Bernd Schmidbauer ise 1970'de başlayan bu faaliyetin 1993'te tamamen sona erdiğini ileri sürdü. Ancak, şirketin 2008 yılında başka bir şirkete satıldığı ve istihbarat
servisleriyle çalışmalarını sonlandırdığı öne sürüldü. Die Cyrpto International Group adlı bir şirket, 2018 yılında Cyrpto AG'nin isim haklarını satın aldığını doğrulayarak herhangi bir istihbarat örgütüyle bağlarının olmadığını savundu.

HALEN KULLANILIYOR

Ancak, Crypto şirketinin ürünleri halen dünyanın dört bir yanında farklı ülkeler tarafından kullanılıyor. 'Crypto' haberleşme sistemini satın alan ülkeler arasında Türkiye'nin yanı sıra Ortadoğu'da Suudi Arabistan, İran, Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan; Afrika'da Mısır, Cezayir, Tunus, Nijerya; Güney Amerika'da Şili, Venezuela, Uruguay, Meksika, Kolombiya; Uzak Asya'da ise Hindistan, Pakistan, Malezya, Endonezya, Japonya ve Güney Kore yer alıyor.