Üsküdar Acıbadem Mahallesi’nde TÜRGEV’in ve Nakşibendi Tarikatı’na bağlı Erenköy Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın yurt açtığı Üsküdar Acıbadem Mahallesi’nde ismi hiç duyulmayan bir dernek tarafından ücretsiz iki öğrenci yurdu daha açıldı. Mahalle sakinleri ise, “Enes Kara’nın benzerleri yaşansın istemiyoruz” diyerek endişelerini dile getirdi.

Acıbadem’de ruhsatsız tarikat yurdu: ‘Enes Kara’nın benzerleri yaşansın istemiyoruz’

Daha önce AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çocuklarının yönetiminde bulunduğu TÜRGEV’in ve Nakşibendi Tarikatı’na bağlı Erenköy Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın yurt açtığı Üsküdar Acıbadem Mahallesi’nde ismi hiç duyulmayan bir dernek tarafından ücretsiz iki öğrenci yurdu daha açıldı.

Diken’den Tuğba Özer’in haberine göre; derneğin başkanı, yurt ruhsatını henüz almadıklarını belirtirken cemaat bağlantısına ilişkin, “Benim cemaatle gönül bağımı kim sorgulayabilir?” diye konuştu. Başkan cemaat yurdundaki baskılardan dolayı intihar eden üniversite öğrencisi Enes Kara’ya ilişkin ise, “Elazığ’da bir çocuk psikolojisi bozulmuş intihar etmiş, bunu bütün cemaatlere bağlamanın mantığı nedir” dedi.

Üsküdar Acıbadem Mahallesi’nde bulunan Barış ve Raufpaşa Hanı sokaklarındaki iki apartman Küçük Çamlıca Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği tarafından öğrenci yurdu olarak kullanılmak üzere satın alındı. Raufpaşa Han Sokak’taki bina tabelasız şekilde hizmete konulurken, Barış Sokak’taki binanın inşaat çalışmaları sürüyor.

İçişleri Bakanlığı’na kayıtlı olan derneğin ne bir internet sitesi ne de sosyal medya hesabı bulunuyor. Derneğin başkanlığını ise avukat Ahmet Ramiz Gök yürütüyor. Mahalleli, apartmanlardan birinde eskiden apartman görevlisi olarak çalışan bir şansın “Burası Süleymancılar satın aldı” sözleri nedeniyle endişeli.

‘PARA ÖDEMİYORUZ, İSTEYEN DİNİ EĞİTİM ALIYOR’

Mahallelinin iddiası üzerine söz konusu yurt binalarına gittik. Dışarısında herhangi bir tabelanın bulunmadığı Raufpaşa Han Sokak’taki lüks binanın görevlisiyle görüşmemizde, henüz öğrenci almaya başlamadıklarını, binanın kullanıma açılmadığını, açıldığında ise öğrenci yurdu olarak kullanılacağını söylendi. Görevli, binanın Küçük Çamlıca Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği’ne ait olduğunu da ifade etti.

Binadan çıkarken, karşılaştığımız, yurda giren iki erkek lise öğrencisi ise görevlinin aksine yurtta kaldıklarını söyledi. Öğrenciler, şöyle konuştu: “Ailelerimiz İstanbul’da yaşıyor, okulumuz da buraya yakın. Bu yurtta kalıyoruz. Yurttan memnunuz. Yurda para ödemiyoruz. Sadece yemek almak istediğimizde ve servise ödeme yapıyoruz. Yurtta dini eğitim oluyor, isteyenler alabiliyor.”

Barış Sokak’taki yurdu ziyaret ettiğimizde ise inşaatın sürdüğünü gördük. Binada bulunan kişiler binayı kiralayanın avukat Ahmet Ramiz Gök olduğunu belirterek kendilerinin yetkili olmadığını ifade etti.

‘RUHSATIMIZ HENÜZ YOK ALACAĞIZ’

Telefonla ulaştığımız Ahmet Ramiz Gök, yurt ruhsatlarının bulunmamasına ilişkin, şunları söyledi: “Binalar bittikten sonra resmi ruhsat işlemleri başlar. Yurt ruhsatı sürecimiz yeni başladı. Takriben Eylül ayına kadar ancak tamamlanır. Her iki bina ruhsatlı, iskanlı, projeye aykırı herhangi bir durum yok. Raufpaşa Han’daki bina kendimize ait, diğeri kiralık.”

“Ancak öğrenciler kalmaya başlamış ruhsatınız yokken” şeklindeki sorumuza ise şöyle yanıt verdi: “Öğrenciler kalmıyor. Onlar etüt için günlük olarak geliyorlar. Ruhsat aşamasına gelmediğimiz için kalamazlar.”

Yurtlarının ücretsiz olacağını söyleyen Gök şöyle devam etti: “Memlekette böyle bir ihtiyaç var. Kimi çocuklar düzgün okullara gidemiyorlar, barınma sorunları yaşıyorlar. Bence bu bir ihtiyaç. Biri kanarya derneği kurduğunda neden buna ihtiyaç var diyebiliyor musunuz? Ben öğrencilerin barınmasını sağlamak istiyorum.”

‘EYLEMLER SOYUT VE ANLAMASIZ’

Gök, yurtlara ilişkin protesto eylemleri hakkında ise şöyle konuştu: “Ben eylemin yapıldığı gün oradaydım. Tek tek hepsini tahlil ettim. Bir tek muhtar mahalleden. Geriye kalanlar ne sokağımızdan ne mahalleden. Sosyal medyadan örgütlenip toplanmış bir grup. Bunların zaten bu tarz eylemleri oluyor. Emniyet bize bilgi verdi orada eylem olacağına ilişkin. Biz de oradaydık. Herkes istediğini söyleyebilir. Bizim yurtlarımız da derneklerimiz de tamamen devlet kontrolünde. Bizde yasa dışı bir işlem olmaz. Arkadaşların talepleri soyut ve anlamsız.”

Gök, derneğin neden bir web sitesi veya sosyal medya hesabı bulunmadığına ilişkin sorumuza ise şöyle yanıt verdi: “Ben derneğimi alenen sokakta ifşa edecek değilim. İş adamları, mahalle sakinleri, kim ararsa onları üye yaparım. Dernek faaliyetlerimiz belli, dernek tüzüğünde yazıyor. Bu yurtlar da bizim derneğe bağlı açtığımız ilk yurtlarımız.”

‘CEMAATLE GÖNÜL BAĞIMI BİRİ SORGULAYABİLİR Mİ?’

Gök, Süleymancılar cemaatiyle ilişkili olduklarını reddetmesinin ardından sorduğumuz “Ama cemaatle ilişkinizi kesin olarak reddetmiyorsunuz” sorusuna, “Benim cemaatle gönül bağımı herhangi biri sorgulayabilir mi? Böyle bir soru olabilir mi? Herhangi bir örgütlenmenin hangisini sorgulayabilirsiniz?” yanıtını verdi.

Gök şöyle konuştu: “Tarikat, cemaat bağlantısı olsa ne olur olmasa ne olur? Herkes özgürdür istediği derneğe, kulübe, sendikaya örgütlenme özgürlüğü dahilinde üye olabilir. Bunların yasa dışı bir tarafı var mı?

‘BİR TANESİNİN PSİKOLOJİSİ BOZULMUŞ İNTİHAR ETMİŞ’

“Bu yurtların denetlenmediği yönünde eleştiriler var” sorusu üzerine Gök şöyle devam etti: “Valilik, belediye, İçişleri Bakanlığı tarafından dernekler sürekli denetim geçirir. Sadece oraya slogan atmaya gelen, çok özür dilerim ama 90’lardan kalmış, her şeye muhalefet eden arkadaşların mantelitesi böyle. Ne demek denetlenmiyor. Gelin bir denetimleri izleyin bakalım. İğneden ipliğe her şeyimiz denetlenir bizim.

Elazığ’da bir çocuk intihar etmiş, bu bütün cemaatlere bağlanıyor. Ne münasebet. Bir yığın hastanede, adliyede intihar var. Hepsini kapatabiliyor muyuz? Bir tanesinin psikolojisi bozulmuş intihar etmiş. Ya da Antalya’da sapığın biri çocuğun kafasını kesmiş. Bu çok acı bir durum ama bunu herkese bağlamanın mantığı nedir?

Benim cemaatle bağlantım farklı bir şey mevzuat çerçevesinde faaliyet göstermem farklı bir şey. Dernek üyelerinin her biri farklı fikirden insanlar. İçlerinden bir tanesi cemaate üye olabilir. Bu beni bağlamaz. Nihayetinde benim için; dernek tüzüğüne bağlılığı ne kadar aidat ödediği ilgilendirir.”

‘ENES KARA’NIN BENZERLERİ YAŞANSIN İSTEMİYORUZ’

Mahallede bu şekilde açılan yurtlardan rahatsız olduğunu söyleyen mahalle sakinlerinden Durna Şahin şunları söyledi: “Mahallemizde, Türkiye’nin genelinde yaşanan dincileşme politikalarının bir parçasını yaşıyoruz aslında. Burası kendisini laik, sosyal demokrat olarak tanımlayan insanların çoğunlukta olduğu bir mahalle olduğu için değişim ve dönüşümler mahalleli tarafından daha fazla dikkat çekiyor ve buna karşı ses çıkarılıyor. Ben parasız, kamusal bir yurt hizmetinin devlet tarafından verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yurtların takipçisi olacağız. Çok fazla şey oldu bu yurt, evlerle ilgili. Son olarak yaşanan Enes Kara örneği de var. Benzerlerinin mahallemizde yaşanmasını istemiyoruz. ”

‘AMAÇ BURADAKİ DEMOGRAFİK YAPIYI DEĞİŞTİRMEK’

Görüştüğümüz mahalle Muhtarı Semra Aydın ise şöyle konuştu: “Yurt statüsünde olmaları için mutlaka ruhsatının alınmış olması gerekir. Soruşturduk bu ruhsat alınmamış. Zaten Barış Sokak’taki yurdun yangın merdiveni uygun yapılmadığı için belediye tarafından söküldü. Biz araştırdıktan sonra ruhsat aldılar mı bilmiyoruz. Bize bilgi verilmiyor. Gençlik Spor Müdürlüğü ile görüştüm. Bana dedikleri şu oldu; ‘Prosedürleri yerine getirirlerse biz bir şey yapamayız, sadece açıldıktan sonra denetleriz.’ Zaten mahallemizin yapısında kentsel dönüşümle birlikte değişimler başladı, eski mahalle kültürü kalmadı.”

‘1 KİLOMETRELİK MESAFEDE DÖRT AYRI CEMAAT YURDU’

Acıbadem Mahallesi sakinleri mahallelerindeki 1 km’lik alanda dördüncü cemaat yurdunun açıldığını öne sürerek basın açıklaması okudu. Endişeli olduklarını ifade eden mahalleliler, şunları kaydetti: “Önce Barış Sokakta, sonra da Rauf Paşa Han Sokakta özel mülkleri kiralayarak ya da satın alarak cemaatler yurt açma girişimlerinde bulunmaktalar. Böylece mahallemizde, halen faal olan Acıbadem Caddesindeki Aziz Mahmud Hüdai Vakfı Yurdu ve Çilek sokaktaki TÜRGEV yurduna iki yurt ilavesiyle, 1 kilometrelik mesafede 4 ayrı cemaat ve tarikat yurdu olacak.”

ACIBADEM’İN 10 YILDAKİ DÖNÜŞÜMÜ

2012-13 öğretim yılında mahallenin en köklü okulu olan Özdemiroğlu İlköğretim Okulu İmam Hatip Ortaokulu’na dönüştürüldü. Aynı yıl, Akasya Sitesi yanındaki alana MEB ile bir protokol yapılarak Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı tarafından Özel Acıbadem İlkokulu-Ortaokulu açıldı. 2014 yılında Ahmet Sani Gezici Lisesi önce depreme karşı güçlendirilecek denilerek boşaltıldı, yerine 2015 yılında dev bir imam hatip kampüsü yapıldı. TÜRGEV, 2016 yılında Acıbadem Çilek Sokak’ta Ortaöğretim Kız Yurdu’nu açtı. 2019 yılında belediye hizmet alanı olması için bağışlanan Tibaş kamusal alanı; Üsküdar Belediyesi tarafından, 49 yıllığına bedelsiz olarak Aziz Mahmud Hüdai Vakfına tahsis edilmesinin ardından imara aykırı şekilde kaçak bir bina inşa edildi. Sonrasında da yurt, mescid ve market olarak işletilmeye başlandı.