Orkestra şefi Cem Mansur, bu akşamki CRR Senfoni Orkestrası konserinin önemini, “Müzik, çalan ve dinleyen arasında anında oluşan iletişim, canlı olmayan her müzik aslında bir suretten ileri gitmiyor” diye anlatıyor.

Açıkhava’da Büyük Bir Gece Müziği

Nazım ALPMAN

Cemal Reşit Rey (CRR) Genel Sanat Yönetmeni Cem Mansur, başında bulunduğu CRR Senfoni Orkestrası ile uzun bir aradan sonra ilk kez Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda bu akşam seyircileriyle buluşuyor. “İstanbul’da Senfonik Yaz” başlıklı konser dizisinin ilki olan “Büyük Bir Gece Müziği” temasıyla müzikseverlerin karşısına çıkacak Mansur, konser öncesinde BirGün’ün sorularını yanıtladı.

Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’ndaki konseriniz 3 Temmuz 2021 Cumartesi. Bir önceki konserinizden ne kadar zaman sonra seyircinizle buluşmuş olacaksınız? Konserin sizin ve CRR Senfoni Orkestrası için özel bir anlamı var mı?

Müzik dinlemenin Spotify, iTunes, Youtube’dan dinlemek sanıldığı bir dünyaya bir de pandemi geldi. Müzik, çalan ve dinleyen arasında anında oluşan iletişim, canlı olmayan her müzik aslında bir suretten ileri gitmiyor. Bu konser, CRR’yi çok kısıtlı bir dinleyici sayısı ile bir aylığına açabildiğimiz 2020’nin Ekim ayından beri dinleyicilerle ilk konserimiz. O bakımdan özellikle anlamlı.

DİNLEYİCİ DE AYNI ÖZLEMİ ÇEKİYOR

Kaç kişi gelebilecek, seyirci sınırlaması hakkında bilgi verir misiniz?

Yarı kapasiteye izin var, bu da Harbiye’de 2 bin 200 civarı demek. Biletlerin ne kadar hızlı satıldığını görmek, dinleyicilerin de bizimle aynı özlemi çektiğini gösteriyor.

Konser öncesi Cem Mansur’un izleyicilerle konser hakkında sohbet etme, onlara bilgi verme bölümü olacak mı?

Konser öncesi sohbetleri çok seviyorum ancak bu dönemde, insanları uzun süre bir arada tutmaya gerek yok. Konserler bir saat ve arasız olacak. Eserlerin arasında tabii bir şeyler anlatacağım.

CRR Senfoni Orkestrası yine eski sayıda müzisyenle mi sahneye çıkacak? Pandemi koşulları ve nefesli sazları kastediyorum.

Sezon boyunca salondan yaptığımız çevrimiçi yayınlarda da, nefeslilerin önlerinde ve aralarında plexiglass’tan yapılmış ekranlar vardı, onları açık hava konserlerinde de kullanıyoruz. Yaylı çalgılar maskeyle çalıyor, dinleyiciler de maskeli olacak. Yaz programlarında 55-60 kişi arası olacağız, bu da ancak açık havada, 80 kişinin sığabileceği sahnelerde mümkün, sosyal mesafe, nota sehpaları arasında da uygulanıyor.

BİR MÜZİSYENİN YAPMAK İSTEDİĞİNE ÖMÜR YETMEZ

Cem Mansur bugüne kadar yapmak istediklerinin ne kadarını hayata geçirdi? Sırada olanlar var mı? Neler?

Bir müzisyen meraklı ise, yapmak istediklerini yapmaya ömrü yetmez, uzun yaşasa bile. Repertuarı ve bildikleriyle yetinen müzisyen de vardır ama ben onlardan değilim. Yaptıklarım arasında herhalde en anlamlı olanı Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası. İleride, iyi şartlar oluşursa daha çok opera yönetmek isterim, bir de CRR’deki görevim boyunca yeni eser sipariş etmek ve onları kaydetmek önemsediğim bir konu.

Cumhurbaşkanı var, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası var. Fakat müziği “rahatsızlık veren” bir unsur olarak gören bir de devlet başkanı var. Çok sesli büyük orkestralar yöneten bir şef olarak bu tespitle kendinizi incinmiş hissettiniz mi?

Cumhurbaşkanı’nın her söylediğinden incinsem, benden bir şey kalmamış olurdu. Öfke var tabii. Saldırı yalnız müziğe değil, doğaya, tarihe, özgürlüğe, farklı kimliklere... Bizim gençlik orkestrası ile zaman zaman düzenlediğimiz ve çoksesli müziği yaşamın aynası olarak anlatan Demokrasi Laboratuvarı bile tehlikeli olmaya başladı ama ilk fırsatta devam edeceğiz.

Cem Mansur ve CRR yaz döneminde neler yapmayı planlıyor?

CRR Senfoni Orkestrası dördü Harbiye’de, tekrarları da ücretsiz olarak parklarda verilecek sekiz konser ile senfonik müziği salondan çıkarıyor. Popüler klasiklerden oluşan bu programların bu kadar geniş paylaşılması, klasik müzik denen şeyin herkese ait olabileceğini gösterecek, keşke böyle girişimler daha önce yapılsaymış. CRR haricinde, gençlik orkestrası, bir yıl ara verdikten sonra, bayram sonrası, Sabancı Üniversitesinde “yarı” kadroyla, kırk dört müzisyenle bir araya gelecek ve yurt içinde bir dizi konser vereceğiz. İstanbul Müzik Festivali de ilk olarak tamamen açık mekânlarda düzenleniyor. Festival konserim mesela, Saint Benoit Lisesi avlusunda… Sadece ağustos ayında üç orkestra ile sekiz konser yönetiyorum. Bir taraftan da umutla, CRR için, dinleyicilerle kucaklaşacağımız bir sonbahar sezonunu planlıyoruz.