Ekonomik kriz Erdoğan’a demokrasi ve hukuku hatırlatırken Denge ve Denetleme Ağı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yargıyı ele alan rapor hazırladı. Rapora göre yürütmenin yargı üzerindeki etkisi arttı, yargıya güven toplumun tüm kesimlerinde azaldı. Raporda yargıya güvenin tesisi için acil reform çağrısı yapıldı.

Acil reform talebi: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yargıyı bitirdi

Ekonomik kriz ve Damat Berat Albayrak’ın istifasının ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni bir manevra arayışı olarak son günlerde dillendirmeye başladığı ‘demokrasi ve hukuksal reform’ üzerine tartışmalar sürüyor.

294 demokratik kitle örgütünün oluşturduğu Denge ve Denetleme Ağı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kabul edildiği 16 Nisan 2017 referandumundan bu yana yargının durumunu mercek altına aldığı raporda ‘reform’ çağrısı yaptı. “2021’e Girerken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Yargı” başlıklı rapora göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile beraber yürütmenin yargı üzerindeki etkisi arttı. Meclis’ten geçen yargı paketleri, kısmi iyileştirmeler sağlasa da uzun tutukluluk süreleri, yargılama süreçlerindeki belirsizlik ve etkin olmayan soruşturma süreçleri gibi temel sorunlara çare olmadı.
Rapora göre, Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, üst mahkemelerin kararlarının alt mahkemeler tarafından siyasi söylemlerin etkisiyle uygulanmaması normlar hiyerarşisini bozdu. Tüm bunların sonucu olarak yargıya güven, siyasi görüşü ne olursa olsun toplumun tüm kesimlerinde azaldı. Raporda, yargıya güven probleminin artık partiler üstü bir sorun haline geldiği vurgulandı. Raporda, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü alanındaki bu sorunlu durumunun, uluslararası saygınlığa sahip endekslere de yansıdığına dikkat çekildi.


Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yapısındaki değişikliklerle HSK’nin üye kompozisyonunun belirlenmesinde hakim ve savcıların yetkilerinin ortadan kaldırıldığı belirtilen raporda, şunlar kaydedildi: “Değişikliklerle HSK’nin üye yapısının belirlenmesinde yasama ve yürütme erklerinin etkisi belirleyici kılınmıştır. Türkiye’deki aşırı disiplinli ve lider kontrolündeki siyasi parti örgütleri dikkate alındığında, Cumhurbaşkanı’nın siyasi partisiyle olan liderlik düzeyindeki kurumsal ilişkisinin devamı, yürütme erkinin HSK üzerinde tam kontrol sağlamasına olanak vermiştir.

AYM İLE KUTUPLAŞMA

AYM ve yürütme arasındaki kutuplaşmanın hukukun üstünlüğünü zedeleyen etkenlerden biri olduğu belirtilen raporda, “Bağımsız ve tarafsız bir üst mahkeme olarak AYM, sağlıklı işleyen bir yargı sisteminin vazgeçilmez bir unsurudur. AYM ve yürütme erki arasında çıkan tartışmalar sonucu AYM’nin yapısına yönelik değişiklikler gündeme gelmiştir. Değişikliğin gündeme geliş biçimi göz önüne alındığında, içeriği daha belirlenmemiş bu olası değişikliğin, yargı erkini daha bağımsız ve tarafsız kılmasını beklemek zordur” denildi.

YaŞAMSAL ÖNEME SAHİP

Yargı Reformu Strateji Belgesi çerçevesinde çıkarılan paketlerin etkisinin sınırlı kaldığı belirtilen raporda, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını güvenceye alacak, yargıda likayat ve yetkinliği arttıracak, adil yargılanma ve etkin savunma başta olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunmasını sağlayacak düzenlemeler yapılması istendi. Bunun için somut önerilerin sıralandığı raporda, bu önerilerin yargıya güvenin yeniden tesisi için yaşamsal öneme sahip olduğunun altı çizildi.

***

Tek partinin mutfağında yapılmaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın yeni anayasa çalışması iddiası hakkında “Böyle bir anayasa çalışması yok. Kamuoyunda tartışılıyor, ben de hayretle izliyorum” dedi. Yeni bir anayasanın tek bir partinin ‘mutfağında’ yapılamayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Biz bir anayasa konusunda çalışma yapacak olursak, başvuracağım ilk parti İYİ Parti, Sayın Meral Akşener’dir. Onun görüşlerini almak olacaktır” diye konuştu.


Tek bir partinin ‘mutfağında anayasa hazırlanamayacağını’ vurgulayan Kılıçdaroğlu, ANKA’ya yaptığı açıklamayı şöyle sürdürdü: “Dört partiyle oturup anayasa taslağı hazırlamamız asla söz konusu olmadı. Kaldı ki ben defalarca güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemden söz ederim. Demokrasiye inanan pek çok siyasi parti lideri de güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemden söz eder. Güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemden ne anlaşılacağı partiler kendi ekipleri özel olarak çalışıyorlar. Sayın Davutoğlu, bu konuda bir çalışma yaptıklarını ve önümüzdeki günlerde siyasi partileri ziyaret edip, görüşlerini ifade edeceklerini açıkladı.”